one

44 4 5
                                    

.\.\.

"Lixie!?"

"Efendim Hyun?"

"Ben çıkıyorum bebeğim. Bir isteğin olursa beni ara olurmu?"

"Hemen gitmek zorundamısın Hyun? Birazdaha kalsan hım?"

"Üzgünüm sevgilim. Ne yazıkki babam çağırdı. Gitmezsem çok fazla söylenir."

"Uff. Peki öyleyse. Tahminen ne zaman dönersin Amerika'dan?"

"İşler ne zaman biterse güzelim."

"Bende gelsem hım? Hem sana yardımda ederim."

"Olmaz bebeğim. Seninde burda bir işin var. Söz veriyorum elimden geldiğince hızlı bitireceğim işleri."

"Peki. O zaman havalimanına kadar geleyim."

"Ben gittikten sonra oturup orada 2 saat ağlamayacağını bilsem kabul ederdim Lix."

"Yemin ederim ağlamayacağım. Söz veriyorum lütfenn."

"Öyle bakmaya devam edersen bende gidemeyeceğim güzelim."

"Hı? Devam edeyim o zaman ehehee"

"Sacmalama Lix. Gel bakalım yanıma."

Lix'i iki bileğinden tutup yavaşça yanıma çektığımde hızla kollarımın arasına girmişti. Başı göğsümde yaslı bir şekilde hala gitmemem için birşeyler söyleyip duruyordu.

"Çok güzelsin Lix'im. Kokun.. Beni sarhoş ediyor. Nasıl dayanacağım sensizliğe ben orada?"

"İşte diyorumya bende geleyim."

"Olmaz güzelim. Uzatmayalım daha fazla."

Son kez kokusunu içime çekip yavaşça kendimden ayırdım Lix'i.

"Artık gitmem gerek. Yoksa geç kalacağım. Görüşürüz sevgilim kendine dikkat et tamam mı? En kısa zamanda döneceğim bebeğim."

"Görüşürüz aşkım. 1 hafta içinde gelmezsen ben Amerika'ya geleceğim."

"Hahaha. Tamam güzelim."

"İyi yolculuklar Hyun."

"İyi uykular bebeğim. Saat çok geç sende yat takrardan."

"Tamamdır."

Yavaşça merdivenlerden inmeye başladığımda kapının kapanma sesini duydum. Sonrasında gelen hıçkırık ve hafifte olsa ağlama sesleri ilişti kulağıma. Büyük ihtimal Lix kapınun önüne çökmüş daha fazla dayanamadığı için ağlıyordu.

Bunu her seferinde yapıyordu. Ne zaman biryere gitsem üzülüyordu. Sonrasında ağlıyordu.

Saate baktığımda uçağın kalkmasına bir buçuk saat olduğunu gördüm. Burdan havalimanı yaklaşık yarım saat falan sürüyordu. Daha fazla dayanamayıp geri indiğim merdivenleri tırmanmaya başladım.

Dairenin önüne geldiğimde ağlama sesleri hala duyuluyordu. Bir kaç kez kapıyı çaldıktan sonra kapı açıldı. Karşımda ağlayan bir Lix, bana dolu gözlerle bakıyordu.

"Ne anlaşmıştık biz seninle güzelim? Hani ağlama yoktu?"

"Hyun gitme lütfen."

"Ah Lix. Gel buraya."

Hızla kollarımın arasına giren Lix ağlamaya devam ediyordu. Ağlamaktan mayışmış her an uyuyabilir gibi duruyordu.

Lix'i kucağıma alıp içeri geçtim. Açık olan kapıyı ayağım ile kapatıp yatak odasına ilerledim. Lix iyice mayışmış hafiften uykuya dalmıştı.

Uyanmamasına dikkat ederek onu yatırdım. Yanına geçip tam olarak uyuyana kadar yanında uzandım.

Yaklaşık yarım saat sonra Felix tam uyku pozisyonuna geçtiğinde yanından kalktım. Uyanmamasına dikkat edip ufak bir buse kondurduktan sonra evden ayrıldım.

Havalimanına vardığımda 20 dakika sonra uçak kalkacaktı. Bekleme alanında beklemeye başladım.

.\.\

Düşünceleriniz?

Yb de görüşürüzzz muahh.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 25, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

twin hwangs \\ hxWhere stories live. Discover now