18.Bölüm: "Macera Gerilim Hattı"

8 4 1
                                    

Bölüm Şarkıları;

Evdeki Saat - Rüyadasın

Son Feci Bisiklet - Bu Kız

(Defne ve Yağız'ı anlatan bir şarkı.)

The Neighbourhood - Sweater Weather

Keyifli okumalar dilerim.

18.Bölüm: "Macera Gerilim Hattı"

Her maceramızda ona daha çok çekiliyordum.

Sabah erkenden kalkmış, üç günlük gideceğimiz kamp gezisi için çantamı hazırlamıştım. Evde daha kimse uyanmadan kahvaltımı etmiştim. Güneş daha doğmamıştı. Erkenden yola çıkacak ve okulun ayarladığı servisler ile gidecektik. Kamp gezisi son sınıflar için yapılacak gezi olduğundan sadece 4 sınıf gidecektik. Sarp bize dün gezi olacağını daha hocalardan söylemeden haber verip gittiğinde konuyu konuşmadan zil çalmıştı ve sınıflara dağılmıştık. Derse girdiğimizde hoca gezinin olacağını ve velilerimize haber vermemiz gerektiğini söylemişti. Sarp'ın bu haberi nereden öğrendiğini bilmiyorduk. Egemen'in üvey babası okul müdürü olmasına rağmen gezinin yapılacağına dair haberi bile yokken Sarp'ın nasıl haberi vardı, şaşırtıcıydı doğrusu.

Okul çıkışında hava soğuk ve yağmurlu olduğundan evlerimize dağılmıştık. Eve gelince biraz ders çalıştıktan sonra duş alıp erkenden uyumuştum. Duş aldığımda uykum geliyordu, mayışıyordum. Aslında uykum yoktu ama bedenim yorgundu. Gece annemlerin seslerine uyandığımda onlara kamp gezisine gideceğimi haber verdiğimde tekrar odama çekilmiştim. Gece erken yattığımdan sabah erken kalmak kolay olmuştu. Yanıma kişisel eşyalarım ve yedek bir dış kıyafet almıştım.

Okula gitme vakti yaklaşırken odamdan çıktım ve lavaboya gittim. İşlerimi halledip odama geri döndüğümde dolabımdan kıyafet seçmeye başladım. Seçtiğim kıyafetlerimi giyindim. Sarı saçlarımı tarayıp açık bıraktım. Saçlarım düz olduğundan kolay şekil alıyordu. Günlük makyajımı yaparak pastel nüde rujumu sürdüm. Ellerimde dün gece banyodan sonra sürdüğüm buz mavisi ojelerim vardı. Takılarımı takıp siyah renkte deri, içi yünlü ceketimi giydim. Beyaz beremi giydiğimde siyah sırt çantamı alıp odamdan çıktım. Merdivenlerden inip dış kapıya geldiğimde siyah bağcıklı botlarımı giyip evden çıktım.

 Merdivenlerden inip dış kapıya geldiğimde siyah bağcıklı botlarımı giyip evden çıktım

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Buz gibi havanın soğuğu yüzüme çarptı. Buzul rüzgârlar esiyordu. Bu dondurucu, soğuk havada okula yürüyemeyeceğimden telefonumdan taksi numarasını çevirerek evin adresini verdim. Taksi geldiğinde okulun ismini söyledim. Yola koyulduğumuzda camdan yolu izledim. Okula varınca ücreti ödeyerek taksiden indim. Okul binasına girdiğimde iki tane servis, öğrenciler ve görevli öğretmenler bahçedeydi. Gelmeyecek olan öğrenciler olsa da yine de kalabalıktık. Başımızda iki tane görevli öğretmen olacaktı. Hocalardan birisi tarihçi diğeri ise bedenciydi.

Mavi gözlerim bahçeyi taradığında bizim tayfayı gördüm. Hepsi gelmemişti. Bade, Elçin ve Yağız yoktu. Egemen ve Almila bahçenin beyaz merdivenlerde ayakta sohbet ederek gülüşüyordu. Irmak ve Defne kendi aralarında bir şeyler konuşuyordu. Lodos ise merdivenlere oturmuş kolunu merdivene yaslamış bir şekilde eli ağzında iken sessizce bahçeyi izliyordu. Elmas mavileri kısık bakarken düşünceli görünüyordu. Üzerinde buz mavisi pantolon, siyah boğazlı kazağı vardı. Kazağının kollarını kıvırdığından beyaz damarlı kolları gözüküyordu. Ayağında siyah botları vardı. Siyah montunu ve lacivert atkısını yanına koymuştu. Koyu kahverengi saçları gözlerinin önüne geliyordu. Beyaz teni karanlıkta bile parlıyordu. Soğuk havada kazakla üşümüyor muydu? Ben donuyordum. Kanı kaynıyor olmalıydı. Ona yakınken buz gibi soğuğa rağmen sıcak vücudunun ısısını hissedebiliyordum. Kolay kolay üşümüyordu.

UMUT SALINCAĞIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora