10.Bölüm: Şüphe

64 13 240
                                    

Zifiri Karanlık 10.Bölüm; Şüphe

༺༻

"Şimdi kimse görmeden çıkın buradan." dedi Metin hoca.

"Ne?" dedim şaşkınca.

"Soru sorma. İkinizde çıkıp gidin buradan ben halledeceğim bunları. Sonra benim odama gelin konuşacağız."

Eymen'le birlikte hızlı adımlarla tuvaletten çıkacakken, hoca arkamızdan Eymen'e seslendi. "Koridorda kamera var."

"Eee yani?" dedi Eymen.

"Oğlum kamera işte. Kamera diyorum. Kayıtlar diyorum."

"Haa o mesele."

"Hee o mesele. Yürü git şimdi."

Tuvaletten çıktığımızda büyük bir aceleyle Çağrı'yı aramaya başladık.  Peki, bir Çağrı'nın gideceği tek yer neresi olurdu? Tabii ki de kantin.

Eymen'le birlikte koşar adımlarla kantine doğru ilerledik. Çağrı, koca hamburgeri tek hamlede yutarken, Eymen hızla Çağrı'nın kolundan tutup ayağa kaldırdı.

Çağrı şaşkın bakışlarını Eymen'e çevirip sordu, "ne oluyor oğlum?"

"Gel benimle." dedi Eymen. Çağrı elindeki hamburgeri bıraktı ve Eymen Çağrı'yı kolundan tutarak zorla kantinden çıkardı.

Ardından kamera kayıtlarının olduğu yere geldik. Kapının önünde durduk ve Çağrı neye uğradığını şaşırmış bir şekilde tekrar sordu, "siz iyi misiniz? Lan oğlum neden getirdiniz beni buraya?!"

"Bilgisayarın şifresini kırıp kamera kayıtlarına ulaşman gerekiyor." dedi Eymen.

"Ne şifresi? Ne kamerası?"

"Sen şunları bi' hallet, her şeyi anlatacağım sana. Şimdi lavabonun olduğu koridorun kamera kayıtlarını derhal yok etmen gerekiyor."

"Yine ne bok yedin acaba... Neyse siz burada durun, birileri gelirse haber verin ben hallediyorum." dedi Çağrı ve ardından kapıyı açıp içeri girdi.

Her an biri gelecek endişesiyle kapının önünde beklemeye başladık.

Bir kaç dakika sonra Çağrı çıktı ve hiçbir şey belli etmemeye çalışırcasına Metin hocanın odasına doğru rahat ve sakin adımlarla yürüdük.

İçeri girdiğimizde Metin hoca henüz gelmemişti ve masasının karşısında duran sandalyelere oturduk.

Çağrı meraklı gözlerle, "anlatacak mısınız artık?" diye sordu.

Bütün yaşananları anlattıktan sonra içeriye Metin hoca girdi ve masasına oturdu. Bakışlarını Eymen'e çevirip yakasını gösterdi, "düzelt şu yakanı." demesiyle, Eymen sorgusuz sualsiz yakasındaki düğmelerini ilikledi.

Metin hoca tekrardan bir bakış attı ve, "şu saçlarınıda düzelt." dedi.

Eymen, dağılmış saçlarınıda düzelttikten sonra oturduğu sandalyede rahat bir pozisyon aldı.

Hoca, garip bir şekilde sırıttıktan sonra, "düzgün otur." dedi.

Eymen sakinleşmeye çalışırcasına iç çekip oturuşunu düzeltti.

Zifiri KaranlıkWhere stories live. Discover now