Yemek

582 36 0
                                    

Rob ve Lucy'le tanışmamızın üzerinden 17gün geçmişti.

Bu 2 haftalık sürede Rob'la her gün,her saniye mesajlaşmıştık. 2 kere de yemeğe gitmiştik.

Bir kere de Edward ısrarlarıma dayanamayıp Lucy'yi sinemaya götürmüştü.

Edward'ın anlattığına göre Lucy sinemanın ortasında Edward'ı öpmeye çalışınca filmi yarıda bırakıp geri dönmüşler.

Edward bana bunu anlattığında onu kızlardan korkmakla suçladım. Oda beni yastıkla kovaladı.

Neyse şuanda üzerimde gri V yakalı kısa elbisem ve çizgili siyah taytım var.

Ayağıma siyah babetlerimi geçirip Edward'a döndüm.

"Nasıl olmuşum?"

"Her zamanki gibi."

Gözlerimi kısarak Edward'a baktım.

"Her zamanki gibi çünkü sen her zaman çok güzelsin ama Rob bunu pek fark etmiyor gibi."

"Teşekkür ederim Edward ve Rob her gün bana çok güzel olduğumu söylüyor."

Aynada kendime son kez bakıp boynuma siyah boncuklu kolyemi taktım.

"Artık çıkmalıyım. Bizimle gelmek istemediğine emin misin?"

"Evet. Sen ve müstakbel erkek arkadaşının arasına girmek istemem."

"Edward lütfen yapma."

Gidip Edward'a sarıldım.

"Akşam görüşürüz."

"Bıraktığın gibi burada olacağım."

"Teşekkür ederim."

Edward'ı odam da bırakıp aşağı indim.

Charlie elinde yemeği salonda oturmuş bezbol maçını izliyordu.

"Baba ben çıkıyorum."

Bakışlarını televizyondan çekip bana baktı.

"Bells çok hoş gözüküyorsun."

"Teşekkür ederim baba."

"Bells?"

"Efendim."

"Edward'da sizinle gelecek mi?"

Gözlerimi tavana diktim.

"Çağırdım ama gelmek istemediğini söyledi."

"Pekala. Kendine dikkat et ve geç kalma. Ve ve son olarak telefonunu açık tut."

Gözlerimi devirip dışarı çıktım.

Rob arabanın önünde elinde bir demet mavi gülle beni bekliyordu.

Hemen yanına gittim.

"Çok güzel gözüküyorsun Bella."

"Teşekkür ederim Rob."

Tuttuğu demeti bana uzattı.

"Seni böyle karşımda görünce kısa bir şok geçirdim de özür dilerim."

Gülleri elinden alıp teşekkür ettim.

Bana arabanın yolcu kapısını açtı.

Şimdi Edward olsa kibarlıktan kırılmak üzere olduğunu söylerdi. Bende ona onun da böyle davrandığını oda bana onun böyle yetiştiğini.

Rob'un sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp kendime geldim.

"Özür dilerim Rob. Dalmışımda ne dediğini duyamadım."

"İyi olup olmadığını soruyordum."

"İyiyim neden?"

"Düşünceli gibisin."

Edward'ı düşünüyordum ama bunu ona söylersem yanlış anlayabilirdi.

"Babamı evde yalnız bıraktığım için endişeliyim."

Elini elimin üzerine koydu.

"Sen gelene kadar baban zaten yalnızmış. Birkaç saat kendine bakabilir."

Rob'la Forks'un tek şık sayılabilecek restoranına geldik.

Beni Port Angels'daki çok şık bir mekana davet etmişti ama Forks'dan uzaklaşmak istemiyordum.

Rob kapımı açıp koluma girerek restoran girişine kadar bana eşlik etti.

İçeride bizim için rezerve edilmiş masaya gidince Rob [i]kibarlıktan kırılarak[/i] sandalyemi tuttu.

Masaya yerleştik. Garson gelip ne istediğimizi sordu.

Seçimleri Rob'a bırakmıştım.

Rob ikimize de spagetti bolonez ve kırmızı şarap istedi.

Garson gittikten sonra Rob'a baktım.

"Bella bana neden öyle bakıyorsun?"

"Ben ve içki. Uhmm şey. Ben içkiye pek dayanıklı biri sayılmam ve sarhoş olmaktan korkuyorum."

"Bana daha önce hiç içmediğini mi söylüyorsun."

Sustum ve sadece onaylayan bir baş hareketi yaptım.

"Pekala sende ağırdan alırsın o zaman."

Yemeklerimiz ve içkilerimiz gelmişti.

Yemeğimizden ağır ağır yerken bir yandan da konuşuyorduk.

Rob'la konuşmak gerçekten çok eğlenceli ve rahatlatıcıydı. Ama gözlerim Edward'ı aramıyor da değildi.

Yemeğimizin ortasında Rob derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Bella seninle çok uzun zamandır tanışmadığımızı biliyorum ama seni yıllardır tanıyormuş gibi hissediyorum. Tanıştığımızdan beride aramızda çok farklı bir bağ olduğunu düşünüyorum. Sanırım sende benim seninle olmaktan mutlu olduğum kadar mutlusundur."

Sanırım ne demeye çalıştığını anlıyorum.

"Bella bunu daha açık nasıl söylerim bilemiyorum ama benim sevgilim olmak ister misin?"

Kadehimi kafama dikip derin bir nefes aldım. Sonrada ağzımdan o tek kelime çıktı.

"Evet."

En Yakın AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin