Kayıp(lar) Aranıyor!

5.2K 942 1.4K
                                    

nbrrrrrr kızlarrrrrrr

okumaya usendim ya cumle hatası yoktur ins


***


''SÖYLE BANA! ÇANTA NEREDE?!'' diyerek Jungkook'un boğazını sıktı Yuta. Sinirden burnundan soluyordu. Çocuğun gözünden yaşlar akmaya başladıkça daha da öfkeleniyordu. ''Yemin ederim her şey anlattığım gibi!'' dedi Jungkook yalvararak. Yuta itiraf etsin diye saatlerdir onu dövüyordu ama Jungkook hep aynı şeyleri söylüyordu.

''Nereye harcadın? Söyle, o paraları ne yaptın?'' dedi dişlerinin arasından. O kadar sıkıyordu ki çocuğun boynu morarmıştı. Bir süre sonra bırakıp eşyaymış gibi onu yere fırlattı. Jungkook nefes nefeseydi ve öksürüp duruyordu. Taehyung ise bir köşede içi giderek olup biteni izliyordu. Jungkook'a baktıkça gözünü kısıyor ve başını eğiyordu. Çok kötü hissediyordu.

''Orospu çocuğu...'' dedi Yuta ve ayağa kalktı. ''Eğer seni öldürüp özgürlüğe kavuşturacağımı sanıyorsan yanılıyorsun. Eziyet edeceğim sana.'' dedi ve bağırdı. ''ANLADIN MI BENİ?!''

Jungkook hala daha nefesini düzeltmeye çalışıyordu. Bu yüzden cevap verecek gücü kendisinde bulamadı.

Yuta dikkatini ondan aldı ve yavaşça Taehyung'a doğru ilerledi. ''Hadi o suçlu, anlıyorum. Ondan gerçeği söylemiyor diyelim. Sen niye onu koruyorsun?'' dedi. Tam önünde durdu ve yavaşça çocuğun eline ayakkabısıyla bastı. Taehyung çığlık atmamak için dudaklarını birbirine bastırdı fakat Yuta daha sert basmaya başladı. ''NEDEN ONU KORUYORSUN DEDİM!'' diye bağırdı ve ayağını daha da bastırdı. Taehyung da bunun üstüne kendisini tutamayıp acıyla bağırdı.

''HER ŞEY ANLATTIĞIMIZ GİBİ!'' diye araya girdi Jungkook ama Yuta'nın pek de umurunda olmadı. Çocuğun ellerini ezmeye devam ederken içeriye Mingyu girdi. ''PATRON!'' diye bağırdı telaşla.

Yuta bunun üzerine ayağını siyah saçlı oğlanın elinden çekti ve arkasını dönüp Mingyu'ya baktı. ''Ne var?''

''Bu ikisi...'' dedi nefes nefese içeriye giren çocuk. Jungkook ve Taehyung'u gösterdi. ''Şehrin her yerinde aranıyorlar.''

''Ne saçmalıyorsun?''

Taehyung ve Jungkook bunu duyunca birbirlerine baktı heyecanla. Aniden az önce yaşadıkları travmatik olayları unutmuşlardı. Sonunda yoklukları fark edilmişti! Yuta bunu duyunca öfkeyle bağırdı. ''BABASI POLİS OLAN BİR ERGENE GÜVENEMEYECEĞİMİ BİLİYORDUM!'' dedi. Mingyu ise patronuna aldırmadan açıklamaya devam etti. ''Haberlere bile çıkmışlar hatta! Bakın!'' diyerek telefonunu çıkardı ve Yuta'nın yanına gidip haber sitesindeki yazıları göstermeye başladı.

 Jungkook göz ucuyla Taehyung'a baktı ve fısıldadı. ''Umarım kayıp ilanımda güzel bir fotoğrafım vardır.''

''Derdini sikeyim.'' diye cevap verdi Taehyung. Hala daha eli acıdığı için sinirliydi ve şu an Jungkook'un rahatlığına katlanacak durumda değildi.

''Hay sikeyim ya...'' dedi Yuta. Alnını ovuşturdu ve bir süre sonra Jungkook ile göz göze geldi. ''Bana bak çocuk!'' dedi sinirle. ''Eğer babana bu olanlar hakkında en ufak bir şey dersen önce babanı gözlerinin önünde gebertir, sonra da seni öldürürüm. Duydun mu beni?'' Jungkook hızla başını salladı.

''Bizi serbest mi bırakıyorsunuz yani?''

''Senin gibi bir piç yüzünden tüm işimi tehlikeye atacağımı mı sanıyorsun?'' dedi Yuta sinirle. ''Hiçbir zaman o kadar değerli olmadın Jeon.''

except you | taekookOnde as histórias ganham vida. Descobre agora