42.BU BİR VEDA

23 2 0
                                    


Lee Jong Suk

Bugün neredeyse iki gün olacak inciden hiçbir haber yok. Aklımı kaçırmak üzereyim polis resmen hiçbir şekilde ilgilenmiyor. Woo bin, Ayla ve ben benim evimde bekliyoruz ve elimizden hiçbir şey gelmiyor. Aklım hep incide ne yapıyor. Ne yiyor ne içiyor. Hard diskin gitmiş olması poliste ufak bir şüphe sağladığı için avukat mobese görüntülerini istedi. Ancak nedense prosedür çok yavaş ilerliyor. İçimde bir his bununda birileri tarafından yapıldığını söylüyor ama yapabileceğim hiçbir şey yok sadece bekliyorum. Bu düşüncelerle boğuşurken woo bin yanıma geldi ve

- Dostum 2 gündür neredeyse hiç uyumadın biraz dinlen bir gelişme olursa sana haber veririm. Dedi woo bini anlıyordum beni düşünüyordu. Ancak yapamazdım uyuyamazdım. Zaten yakın zamanda inci'nin annesi ve babası gelecekti. İnci'nin ortadan kaybolduğunu magazin haberlerinden duyan annesi fenalaşmış o yüzden dün hastanede kalmışlardı bugün kendini biraz iyi hissedince ilk uçakla buraya geliyorlardı. Babası beni öldürecekti büyük ihtimal haklıydı da, o İnci'yi bana emanet etmişti ama ben ona iyi bakamamıştım. Woo bine döndüm ve

- Teşekkür ederim dostum ama 2 saatte incinin ailesi burada olacak. Onarı almaya gideceğim şuan uyuyamam dedim. Woo bin

- Onları almaya bu halde gidemezsin ben giderim dedi.

- Saçmalama woo bin insanları karşılamam lazım dedim. Ve ikimizde yeniden sessizliğe gömüldük. Ve tam o anda inanmayacağım bir şey oldu.

Telefonuma inciden bir ses kaydı geldi. Gördüğüm şeye inanamadım. Ve an için ne yapacağımı bilemedim. resmen donup kalmıştım. Hemen ses kaydını açtım ve woo bin ayla yanıma geldi dinlemeye başladık. İncinin sesi bir anda kulağıma doldu.

- Jong Suk merhaba sana daha önce haber veremediğim için özür dilerim. Biraz kendime gelmem ve dinlemem lazımdı. Ancak kafamı toparladım..... Jong Suk ben birkaç gündür bunu sana söylemek istiyordum ama yapamadım ben artık devam edemeyeceğim zaten son zamanlarda seninle uzaklaşmıştık. En son sabah ettiğimiz kavgada son damla oldu ben bu evliliği yürütemiyorum. Lütfen beni anla. Bunu sana yüz yüze söylemeliydim ama maalesef cesarettim yoktu. Affet beni ama bitti lütfen sende peşimi bırak beni arama bu telefonu kullanmayacağım senin yüzleşmek istemiyorum. Zaten hayatımda artık başka birisi var.... ( tam bu kısımda arkadan bir erkek sesi inci hadi hayatım diyordu. Dediğim gibi biraz yalnız kalmalıyım aileme de beni merak etmemelerini söyle onların sorgulamalarıyla uğraşmak istemiyorum bu yüzden onları daha sonra arayacağım hoşça kal.

Mesaj bu şekilde bitiyordu. Mesaj bitince hemen inciyi aradım ancak kapalıydı. Birkaç aramdan sonrada bu numara artık kullanılmıyor diyordu. Sessizce bana bakan ayla ve Woo bine döndüm

- Bu neydi şimdi. Bu mesaj gerçek olamaz. İnciyi kaçıranlar kesinlikle bunu zorla yaptırmış. İnci asla böyle bir şey yapmaz bana bir mesajla veda etmez dedim. Woo bin ve aylanın yüzünde mimik oynamıyordu. Onların inci seni terk etmiş deme ihtimalinden ölesiye korkuyordum. Önce ayla konuşmaya başladı ve

- Kesinlikle bu incinin yapacağı bir şey değil asla incinin böyle bir insan olduğuna inanmıyorum dedi. Woo Bin hemen atıldı ve

- Tabiki bu mesaj incinin kaçırıldığının tam kanıtı. İnci asla bunu yapmaz. Ama polis bu ses kaydını gördüğünde inciyi asla aramayacaktır. Ve bence zaten bunun için yapılmış bir mesaj bu dedi. Ayla hemen o zaman polise söylemeyelim dediği esnada telefonum çaldı ve arayan menajer kangtı. Telefonu açtığımda

- Jong Suk televizyon haberlerini gördün mü? İnci bir mesaj bırakmış ve bu nasıl olduysa magazine düşmüş. Dedi

Televizyonu açtığımızda 10 dakika önceki ses kaydının kanallarda yayınlandığını gördüm. Buda diğer bir kanıttı daha benim elime yeni ulaşan mesaj nasıl tv kanallarına düşerdi. Bir şey yapmalıydım. Bir şekilde inci' yi kurtarmalıydım. Bu sırada avukat beni aradı ve incinin kaçırılmasına dair tüm şüphelerin düşürüldüğü artık mobese falan alamayacağımızı söyledi. Hiçbir yol kalmamıştı. Ama bir şekilde inciye ulaşacaktım her nasıl olursa olsun.

İnci'nin ağzından

Kim woo bin tekrar telefon ekranında karşımdaydı.

- Tekrar merhaba inci bu şartlar altında görüştüğümüz için üzgünüm. Nasılsın? Diye sordu. Bu adam gerçekten deli falan mıydı acaba. Birden sinirlerimin aşırı bozulduğunu fark ettim ve gülmeye başladım kendimi durduramıyordum. Kim soo hyun attığım kahkahalar karşısında şaşkınca bana bakıyordu. Do yun sanki deliymişim gibi bakarken, Baek Hyun kafasını yere eğmiş dişlerini sıkıyordu. Biraz sakinleşince konuşmaya başladım.

- Kim Soo Hyun sen deli falan mısın? Beni kaçırdın ve utanmadan bu şartlar altında görüştüğümüz için üzgünüm nasılsın mı diyorsun. Biz görüşmedim Kim Soo Hyun sen beni kaçırdın manyak herif. Hemen beni bırak yol yakınken her şeyi unutalım. Dedim Kim Soo Hyun biraz sinirlenmişti ancak sakin kalmaya çalışarak.

- Anlıyorum sinirlisin ama her şey geçecek. Biz senle birlikte olacağız. Seni ilk ben gördüm seni ilk ben sevdim o adam seni benden almaya çalıştı ben benim olanı geri aldım sadece

- Ne saçmalıyorsun sen Kim Soo Hyun ben kimseye ait değilim sana ait hiç değilim. Ben seni sevmiyorum bunu anlamıyor musun?

- Şimdi sevmediğini düşünüyorsun ama seveceksin

- Sevmeyeceğim hem sen Jong Sukun peşimi öylece bırakacağını mı düşünüyorsun dedim. Kim Soo Hyun bu anı bekliyormuş gibi gergince gülümsedi ve

- Evet, aslında bu konuya gelmek istiyordum. Maalesef senin de dediğin gibi Jong Suk peşini bırakmıyor. Ayrıca polislere gitmiş. Hard diski almak kötü fikirdi ama önemli değil halledemeyeceğim bir sorun yok ortada şimdi inci'cim bir mesaj kaydetmeni istiyorum söyleyeceklerini Baek Hyun'a yazdım. Oku lütfen. Dedi. Baek bana yazılı mesajı verdiğinde okuduklarım karşısında resmen küçük dilimi yutmuştum. Kim Soo Hyuna döndüm ve

- Sen aklını mı kaçırdın bu mesajı okumayacağım kaldı ki okusaydım bile Jong Suk buna inanamaz dedim. Kim Soo Hyun sakin bir şekilde

- Birincisi buna Jong sukun değil polislerin inanın dosya açmaması önemli o salağın inanıp inanmaması umurumda değil. Hatta inanmasa ve acı içinde kıvransa daha mutlu olurum. İkinci olarak mesajı okumayacağını tabi ki düşündüm. Tek bir şey söyleyeceğim. Okumazsan Jong suku öldürürüm dedi. Son duyduğum cümle ile bir anlık başım döndü ve gözüm karardı. Bu adam manyaktı gerçekten Jong suku öldürürdü. Neler yapabileceğini bugün görmüştüm. Direnmenin anlamı yoktu. Cılız bir sesle

-Okuyacağım dedim. Kim Soo Hyun çok güzel bir haber almış gibi aşırı keyifli bir şekilde-

- Çok güzel. Bu konuda anlaştığımıza sevindim. Şimdi Baek Hyun sana söylediklerimi yap ses kaydı esnasında yapacaklarını da unutma başlayın bakalım dedi. Verdiği mesajı resmen gözyaşlarımı içime akıta akıta okudum. İçimden bir ses jong suk buna inanmaz üzülme diyordu ama bir yanımda ya inanırsa diye korku yaşıyordum. Her şey bittiğinde Kim Soo Hyun - Harika oldu. Baek hyun hemen telefonu yok et. Ben bir hafta gelemeyeceğim hala şüpheler üstümde ortalık sakinleşince geleceğim. O zamana kadar İnci'ye çok dikkat et. Dedi.

Baek hyun gittiğinde yatağa kıvrılmış ağlıyordum. Jong suk mesajı aldığında ne düşünmüştü acaba. Bir yanım onun beni kurtarmasını istiyordu. Ama bir yandan da Kim Soo Hyun manyağı onu öldürecek diye hiçbir şey yapmasını istemiyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 29, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sen Benimdin Peki O?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin