Bölüm 12 SAHTE DOST

1.1K 586 46
                                    

BU İLK HİKAYEM OLDUĞU İÇİN SİZİN GÖRÜŞLERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ. LÜTFEN GÖRÜŞLERİNİZİ DE BİLDİRİRSENİZ SEVİNİRİM. BU ARADA İLERİKİ BÖLÜMLERDE SİZCE NE OLABİLİR OLARAK SORU SORMAK İSTİYORUM. BİLEN KİM OLURSA ONUN HİKAYESİNİ İNTERNETTE PAYLAŞIP VOTE VE YORUM GETİRECEĞİM.

"Sakın arkamdan gelme Baran. Arkadaşımla bulunacağım. "

"Gelmek zorundayım. "

"Tamam o zaman gideceğiniz yerde dışarıda seni bekler. Bu arada ben uzak durman gereken kişilerin fotoğraflarını Baran'a atacağım. Dikkatli olun. "

Ses çıkarmadan dışarı çıktım. Abim gerçekten sevilecek insan değildi. Ama arkadaşım yani en yakın arkadaşım olan Ada nasıl abime aşık olabiliyordu anlamamıştım. Arkamdan yankılanan bekle sesiyle irkilmiştim. Tabiki de beklememiştim. Arabanın yanına geldiğimde kilitli olduğu için bir süre Baran'ın gelmesini bekledim. Ne kadar pislik bir insan modeliydi? Sonuçta bu kadar lüks bir arabanın uzaktan algılayan anahtarı mı yoktu? Yoksa pisliğine mi açmak istemiyordu? Tabiki de pisliğine yapmış olmalıydı. Yanıma geldiği zaman hiç konuşmadan arabaya bindim. Zaten yoldaki süre dahilinde de hiç konuşmamıştık. Sadece ben gideceğim yerin adresini verirken dilimden birkaç kelime dökülmüştü. Zaten onun dışında konuşacak neyimiz kalmıştı ki?

"Telefonunu verir misin? Ada'yı aramaya unuttum. "

"Tabi al. Montumun cebinde. Elimi direksiyondan kaldıramayacağım."

Elimi montunun cebine koyduğumda içimde garip bir his olmuştu. Onun teni bana güven veriyordu. İtiraf edebilirim ki uzun zaman sonra ilk defa böyle bir duyguyu hissetmiştim. Ben düşüncelerle birlikte suskunluğumu korurken " Aramayı düşünüyor musun yoksa bana bakmaya devam mı edeceksin? " lafıyla utanmam bir olmuştu. Hemen Ada'yı aradım. Her zamanki yerimizde buluşalım dedim fakat meşgulmuş. Tabiki de ben abimle ilgili dediğim anda 1 saat sonra her zamanki buluştuğumuz yerde diyip telefonu kapattı. Şu aşk işini ortaya atınca nasılsa hemen müsait oluyor. " 1 saat daha bana dayanmak zorundasın. " demiş bulundum. Onun cevabı ise beni şaşırtmıştı. " İnsan sevdiğinden hiç sıkılıp kurtulmak ister mi ? " Baran'ın telefonundan Ada'ya mesaj attım. Olayları anlattım. Ve ne yapmak gerektiğini sordum. Sonuna ise bugün buluşmayıp başka gün buluşalım diye ekledim.
" Bugün Ada ile buluşmama kararı aldık."

" Tamam o zaman birşeyler yapalım. "

" Ne gibi? "

" Sinema mesela. "

" Ne gerek var şimdi? "

" Tamam o zaman. Eve gidelim. Akşama da içmeye gideriz. Olur mu? "

" Bak o olur işte. "

" Mesaj geldi. Baksana bir kimdenmiş? "

" Abimden. "

" Uzak durman gereken kişilerin fotoğraflarını atmış olması gerek. Açsana bir resimleri. "

Açtığım anda şok olmuştum. Fotoğraflardan biri en yakın arkadaşım diye kendi ailemden ayırmadığım hatta abimden bile çok sevdiğim arkadaşım diğerleri ise yolda birkaç kez karşılaştığımız herzaman Ada'nın yanında olan arkadaş grubuydu. Diğerlerini ise tanımıyordum. Ne kendimi inandırmak istiyordum ne inanmak istiyordum. Acaba abim arkadaşlarımla görüşmeyeyim diye mi yapıyordu ? Fakat olay büyük bir olay gibi duruyordu. Abim neden böyle birşey yapacak olabilirdi ki? Bağırmakla çığırmak arasında bir yakarış yaptım. Baran'ın şok oldu oradaydı.

" Hey ne oluyor Alara? "

" Ada ve arkadaşları. "

" Peki ne olmuş ? "

" Abimin gönderdiği fotoğrafta onlar var. "

" Nasıl olabilir Alara? Emin misin? "

" En yakın arkadaşımı karıştıracak kadar bunak biri değilim. "

"Hemen atar yapma. Alara onlardan uzak dur. Onlar sana bana ve bize zarar verecek olan kişiler."

"Herşeyimi onunla paylaşırken arkamdan bıçaklaması mı gerekirdi? Bu arada sen ne yapmaya çalıştıklarını biliyor musun? "

Çok garip bir bilmiyorum anlamında "Yoo" demişti. Bildiğinden emindim. Hemen çirkef kadınlar gibi konuşmaya başladım.

"Eğer sonradan senin de bildiğini öğrenirsem olacaklardan pişmanlık duymam haberin olsun. Ne sen kalır ne de biz."

"Ya tamam direksiyon başında anlatamam. Bir yere gidip oturalım da anlatayım."

"Çek sağa."

"Ne yapıyorsun kızım sen? Tır şoförü müyüm ben? Çek sağa, durdur arabayı falan."

"Tamam kızma. Hadi gidip oturalım bir yere. Barlar Sokağına çek arabayı. "

"Bu saatte alkol mü alınır? "

"Dertli olan insan her zaman alkol alabilir. "

"Tamam hadi gidelim."

Dertli olan biri için alkol bir nevi anestezi çeşiti olur. Unutturmaz fakat uyuşturur. Bazen unutmak daha çok acıtır.

Belli bir süre trafikte kaldıktan sonra bir bara girmiştik. Lüks bir mekandı ve Baran ile çok yakın davranıyorlardı. Yukarı kata doğru çıktık. Merdivenin sonunda kilitli bir kapı vardı. Baran elindeki anahtar ile buranın kapısını açıp eliyle gir anlamında işaret yaptı. Baran burasını nasıl bu kadar iyi biliyor olabilirdi? Ve buranın kapısı açmak için anahtarı neden almış olabilirdi ki?

Okunma sayısı 80 olduğu zaman paylaşırım.

SIRRIMA AŞIK OLUR MUSUN?  #Wattys2016Where stories live. Discover now