Dark Magic

Mühür

Genç olanlar hala karanlık olan sokaklarda ilerliyorlardı.

Hepsinin kendine ait yaşamları vardı. Aşk , sevgi , dostluk , öfke , karmaşaydı onların hayatını süsleyen.

En önemli noktaysa birbirlerine olan güvenleriydi. Belki Sehun daha alışamamıştı bazılarına ama hayatını değiştirenleri seviyordu. Canı yansa bile onları korurdu.

Nasıl yapacağını bilmese de zaman ona yardımcı olucaktı. Diğer gençlere olacağı gibi.

Şimdi ise aynı sessizlikte gördükleri eve doğru gidiyorlardı. Kris hala burda olmaktan memnun değilken elinde olmadan Luhan'ı kıskanıyordu. Korkuyordu .... Luhan'ı yeniden o çocuğa bırakmaktan korkuyordu.

Diğerleriyse sadece bekliyorlardı ... olucakları sabırsızlıkla bekliyorlardı.

''Suho?'' Luhan tahta kapıyı çaldıktan sonra seslendi. Bir kaç saniye içindeyse o beklenilen an geldi.

''L-luhan ... senin burda ne işin var?''

''Sadece o değil biz de geldik!'' Kris uyarırcasına konuştuğunda Luhan'ı arkasına alıp içeri girdi. Diğerleri de hafif selamlarını verirken içeri geçtiler.

''Yardımına ihtiyacımız var.'' Chanyeol konuştuğunda Suho anlamadığını belli edercesine ona baktı. Ardından Chanyeol tek yabancıyı gösterip konuşmaya devam etti.

''Bu Sehun. Grubun son üyesi.''

''Merakla beklenilen üye sendin demek ki. Tanıştığımıza sevindim.'' Suho tüm samimiyetiyle elini uzattığında Sehun memnuniyetle kabul etti.

''Peki sorun nedir?''

''Sorun Sehun. Yani aslında ona yapılan büyü.'' Kai kısa bir açıklama yaptığında Suho Sehun'a daha fazla yaklaştı.

''Fark ettim. Sehun'un üstünden negatif enerji almak kolay.''

''Nasıl yani?'' Sehun sorduğunda Suho tekrardan söze girdi.

''Önce bana büyünün nasıl yapıldığını anlat.'' Sehun olayı başından sonuna anlattığında Suho'nun yüz ifadesi hepsini endişelendirmişti.

Üstünde büyük bir karamsarlık hakimken Suho diğerlerine oturmalarını söyleyip evin karanlık odasına girdi.

Gizli yerindeki defteri aldığında aynı şekilde kilitleyip odaya geri geldi.

Üstü efsanevi şekillerle kaplı siyah defter tüm kalınlığıyla masanın üstüne konulduğunda Suho şekillerle yaptığı bir kaç hareketle defteri açtı.

Tahmin ettiği şeyin olmamasını dilerken adı gibi bildiği o korkunç büyülerin olduğu sayfayı açtı.

''Sehun'dan uzaklaşın!'' Suho bağırmamaya dikkat ederek uyarıcı bir şekilde konuştu. Herkes söylenileni yaptığında gerginlik daha da fazla arttı.

''Sehun şimdi beni iyi dinlemeni istiyorum. Şimdi eline bir dal bırakıcam eğer elin yanarsa bunu bana söyle ama asla çekemezsin tamam mı?''

''Ne saçmalıyorsun sen?!''

''Bağırmayı kes Kris. Şimdi sırası değil. Bunu yapmazsam büyüyü bulamam.''

Kris Luhan'ın da uyarıcı bakışları üstünde hissettiğinde her zaman ki gibi susmayı tercih etti.

Suho ise yine aynı karanlık odadan özel bir ağacın minik bir dalı olan parçayı getirdi.

''Korkmana gerek yok. Eğer yanarsa bunu iyileştiririm.'' Suho Sehun'un elinin titrediğini anladığında gülen yüzüyle ona güven vermeye çalıştı.

Yavaşça dalı Sehun'un eline koyduğundaysa üstünü biraz suyla ıslattı.

''Elin yanıyor mu?'' Suho sorduğunda Sehun cevap verdi.

''Biraz.''

''Yanma hızlandığında dalı sık tamam mı? Sadece biraz daha dayan.'' Sehun giderek ısınan eline baktığında dalı sıkmaya başladı. Acısını gizlemek için sadece dudağını ısırırkense yavaşça göz yaşlarının akmasına izin verdi.

Yanık izi daha da derinleştiğinde Suho el çabukluğuyla dalı aldı ve Sehun'un eline başka bir su döktü. Sehun hıçkırıklarının arasında yara izinin kaybolduğunu gördüğünde rahat bir nefes aldı.

Suho deftere bakmaya devam ettiğinde soran gözlere karşılık konuşmaya başladı.

''Sehun'a yapılan büyü yüzyıllar öncesine dayanıyor. Eski çağlarda cadıların birbirine karşı yaptığı kara büyü denilen bir büyü var. Eskiden sadece kara büyüye sahip olan cadılar yapardı. Gerçekten bu büyüyü kullanan birinin olması hiç mantıklı değil.''

''Neden?''

''Bu büyü sadece katliama sebep olur. Adından da anlaşılacağı gibi kara günlerin habercisi gibidir. Üzülerek söylüyorum ki bu büyü Sehun'un rüyalarının gerçek olduğunun kanıtı.''

''N-ne?'' Sehun korku dolu bakışlarla duyduklarını sindirmeye çalıştı. O an aklına kabusundaki yüz ifadesi geldi. Seri katilden bile daha korkunçtu ... rüya olmasına rağmen Sehun sadece zevk hissetmişti. Sevdiklerini öldürürken sadece sevinmişti.

''Bir çözümü olmalı değil mi?'' Luhan sorduğunda Suho ona dönerek cevapladı.

''Var ama nasıl yapıldığını bilmiyorum ve ben bulana kadar Sehun'a yapılan büyüyü hapsetmemiz gerekiyor. Yoksa sonucunda sizi öldürebilir.''

''B-ben .. ben mi?'' Sehun pişman olmuştu. Yapabileceği hiç bir şey yokken sadece ağlayabiliyordu.

''Sehun sakin ol. Bana güvenebilirsin. Çözümü bulucam.''

''Ama nasıl? Hem nasıl büyüyü hapsedicez?''

''Birlikte yapıcaksınız.''

''Neyi?'' Kai sorduğunda Suho defterini alıp yavaşça ayağa kalktı. Yavaşça sayfaları karıştırdığında lazım olan büyünün sözlerini genç olanlara gösterdi.

''Bu sözleri Sehun'a bakarak söyleyin ve Sehun sen de söylemelisin.''

''Sonunda ne olucak peki?''Luhan sorduğunda Suho sakince yanıtladı.

''Bireysel güçleriniz dışında hiçbir büyü yapamıcaksınız.''

''Nasıl yani?''

''Sehun'a yapılan büyü için bir şeylerden vazgeçmeniz gerekiyor. Bu da basit büyüler olucak. Kara büyüye yaptığımız mührü bozduğumda her şey eskisi gibi olucak.''

''O zaman başlayalım.'' Chanyeol konuştuğunda hepsi defterde yazan sözcükleri mırıldanıp kara büyüyü hapsettiler.

''İşe yaradı mı?''

''Şimdi anlayacağız Sehun. Al bu dalı ve yandığında söyle?'' Sehun bir süre avucundaki dala baktı ve hiçbir şey hissetmediğinde konuşmaya başladı.

''Yanmıyor.''

''Harika!'' Luhan sevinçle bağırdığında Suho gülümsemeden edemedi. Şu an ki durumun ciddiyetine rağmense o minik gülümsemeyi özlediğini hissetti.

Elinden bir şey gelmezdi. Onu terk eden Luhan'dı ama gelecek onlara da sürpriz yapacaktı.

''Başka bir şey yoksa biz gidelim artık.'' Kris Luhan'ın elini tuttuğunda tüm korumacılığıyla konuştu. Korkması normaldi. Luhan'ı da önceki aşkı gibi kaybedebilirdi ve buna asla dayanamazdı. İkinci sefer asla.

''Teşekkür ederim.'' Sehun fısıltıyla da olsa evden ayrılmadan önce mırıldandı.

''Sorun değil Sehun.'' Suho duyduğunu belli edercesine yanıtladığında Sehun'dan kocaman bir gülücük kazanmıştı.

Yeni bir dostluktu belki belki de yeni bir düşman. Sehun bilemezdi , Suho bilemezdi.

Sadece tek bir soru vardı.

Kara büyünün çözümü yakında mıydı?

Kısa oldu ama umarım beğenmişsinizdir. *-*-*-*-*-*-*