bölüm dokuz: gerçekleşmeye başlayan hayaller

368 71 66
                                    

"riki şu elindekini bırakır mısın artık? bugün layla'yı gezdirme sırası bizde

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"riki şu elindekini bırakır mısın artık? bugün layla'yı gezdirme sırası bizde." jake bir yandan layla'nın tasmasının ipini takarken bir yandan da elindeki kitabı bırakmayan riki'ye sesleniyordu.

layla'yı her gün başka kişiler gezdiriyordu ve bu evin ve bahçenin dışına çıkabildikleri tek zamandı. jake'in eve geldiğinden beri ilk seferi olacaktı ve açıkçası 'komşuları' fazlasıyla merak ediyordu.

ev halkının ortak kararıyla yanına verilen riki ise tamamen ona arkadaş ve rehber olması içindi.

"bak hyung şimdiden söyleyeyim layla'nın kakalarını sen alırsın yerden." riki elindeki poşetleri jake'e gösterdi. jake ise o sıralarda etraftaki evleri incelemekle meşguldü tabii.

o sırada uzaktan gelen birisini fark etti. kırmızı saçlarına sabahın güneşi vurmuş, hafif esen temmuz rüzgarı ise saçlarının birkaç tutamının havalanmasına neden olmuştu. yaklaştıkça belli olan yakışıklı surata daha da dikkatli baktığında olduğu yerde donakaldı.

iki sene önce üniversitede gitar dersi verdiği liseli çocuk yang jungwon şu an tam karşısında şaşkın ve biraz da üzgün gözlerle ona bakıyordu.

"jake hyung?"

jungwon şaşkınlıkla mırıldandığı kelimelerden sonra aradaki mesafeyi birkaç adımda kapattı ve kollarını sıkıca jake'e doladı.

"hyung o kadar uzun zaman oldu ki... seni çok özledim. telefon numaranı defalarca aradım ama hiç kimse vermedi."

jake ne tepki vereceğini bilemedi bir süre. sonra en mantıklı olduğunu düşündüğü şeyi yaptı ve o da karşısındaki çocuğun yaptığı gibi sıkıca sardı kollarını.

kavga yaşandığında jungwon gitar öğrenmek isteyen, müziği çok seven liseli bir çocuktu sadece. okulundan sonra jake'in yarı zamanlı çalıştığı kafeye uğrar yazdığı şarkıları hevesle ona okuturdu.

jake'e her zaman onu örnek aldığını söylerdi.

"büyümüşsün wonie, kaç sene oldu seni görmeyeli?"

"iki sene oluyor hyung."

jake riki'ye döndü aralarındaki olayları bilmeyen çocuk haliyle bir şey bilmeyerek onlara bakıyordu.

"riki bak bu jungwon, o lisedeyken ona gitar dersleri veriyordum."

"o zamanlar jake hyung'un peşinde dolaşırdım hep. tabii o şehir dışına taşınınca bir daha göremedim onu. sahi hyung neden taşındın şehir dışına?"

ona yöneltilen soru jake'i şaşırtmıştı, gerçekten de jungwon neden taşındığını bilmiyor muydu? halbuki sunghoon daha öncesinde jungwon ve sunoo'nun pişman olduğunu söylemişti.

"bilmiyor muydun? kavgadan sonra kafamı dinleyip yalnız olmak için sahilde bir kasabaya yerleştim."

"ben kavgadan sonra ne sunoo hyung'u ne de sunghoon hyung'u gördüm."

gözlerindeki yıldızlar, heejakeWhere stories live. Discover now