BÖLÜMÜ BEĞENİP YORUM YAPMAYI LÜTFEN UNUTMAYINIZ.
VOTELER VE YORUMLAR ÇOK DÜŞÜK..
KEYİFLİ OKUMALAR;
🖤💫
Zaman kavramı ağır ağır işliyordu, tek bir noktaya bakıyordum. Ahmet Demirhan'nın önünde duran 9 mektup.
Hepsi pembe zarfların içindeydi, hepsi ayrı ayrı poşetlerin içindeydi. Renkleri solmaması için poşetlere konulmuştu.
Zemine çakılmış gibi dediği cümleyi tekrar ediyordum içimden, zihnime kazıdım. Baban sen doğana kadar her ay sevgiyle yazdı mektupları bir kız çocuğu olacağı için mutluydu.
Mutlu muydu? İnanmak istemiyordum. Ben daha doğmadan çok seviliyordum, o sevgiyi tatmadan sevgisizlik ile karşı karşıya geldim.
"Gelin" dedi Ahmet Demirhan, bakışlarımı mektuptan uzaklaştırıp gözlerine baktım. Endişe ediyordu. "İyi misin?"
Bilmiyordum. Bildiğim tek şey bu odadan bir an önce çıkmaktı, birkaç adım geriye gittim şuan birşey duymak istemiyordum.
Sırtım sert bir yere çarptı kulak hizamda nefes alışverişi, gerilen bir beden vardı. "Kaçmasan olmaz mı? Gerçekleri sonradan öğrenmek daha fazla acı verir." Dedi Berzan. Sıcak nefesi ruhumu rahatlattı ama bedenimi rahatlatmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin Masalı +18
ChickLitKazanmak mı? Yoksa kaybetmek mi? Kaç kere hayata karşı savaşımda kazandım, girdiğim her savaşta çoğunlukla kazanırdım.. Peki neden bu savaşta kaybettim... Neden kalbim aşk savaşına yenik düştü? "Bebeğim" dedi başımı kaldırıp ela gözlerimi siyah...