30. Parçalanan Ruhların Enkazı

3.9K 292 147
                                    

Hoppa biz geri geldik kaldığımız yerden devam ediyoruz, bölüm kısadır

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Hoppa biz geri geldik kaldığımız yerden devam ediyoruz, bölüm kısadır.

Bölümü beğenip yorum yapmayı lütfen unutamayınız.

Keyifli okumalar;

🥀

Kapıyı çalan o zamansız ölüm beni öldürdü, yaşamıyordum.

Her sabah mezarına bir papatya. Her akşam mezarına bir papatya. Çok severdi papatyayı kokusunu çok severdi, melek gibiydi yaralı ceylanım.

Beyaz ona bu kez hiç yakışmadı. Gözlerimi odanın içinde gezdirdim bomboş odaydı, oysaki içinde yatak, bir dolap makyaj aynası, bir televizyon.

Beyaz kanlı elbiseyi göğsüme bastırdım. "Geri gelsen olmaz mı?" Elbiseyi sıkıca sarıldım, kan kokuyordu kokusu neredeydi?

Bu oda bile onun gibi kokmuyordu, uyuyamıyordum. Çınar'ın verdiği uyku ilaçları bile sadece 3 saat işe yarıyordu.

Odanın kapısı yavaşça açıldı bakışlarım kapıda buluştu, Lavin karşımdaydı. Bembeyaz bir elbise saçında papatyadan taç vardı.

386 saat sonra geldi, ölmemişti uyanmıştı. "Yaralı ceylanım." Dedim yanıma yaklaştıkça etrafında olan beyaz ışıklar büyüyordu. "Geldin mi? Sizi çok özledim. Minik ceylanı bile özledim."

Yavaşça önümde diz çöktü elini sağ yanağıma yerleştirdi. "Biz öldük Karanfil kokulu adam." Dedi sesini çok özlemiştim, bakışını bana tebessüm ediyordu. Dudak bitiminde olan gamze kendini belli etmişti. Başımı tuttu ve yavaşça dizlerine yerleştirdi. "Neden saçlarını kestin."

"Saçlarıma en son sen dokundun. Uzamasın diye kestim, kestiğim saçlarımı kaldırdım." Dedim saçlarımı okşamaya başladı. "Yanına gelebilir miyim?" Başımı kaldırıp yüzüne baktım bana bakmıyordu, parlak ayın yanında parlayan yildizlara bakiyordu, o yıldız parlıyordu ve rahatlıkla görebiliyorum. Kendi yıldızına bakıyordu.

"Beni her özlediğinde gökyüzüne bak en parlak yıldız benim. Seni her daim izleyeceğim karanfil kokulu adam." Dedi kayboldu. Gitti.

"Lavin." Diye bağırdım hızla uzandığım yerden kalktım. "Gitme." Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim, ağladım yine ağladım. Bir daha ağladım. Dayanamadım.

Duvarın dibinde diz çöktüm. "Anne! Yaralı ceylanımı neden yanına aldın!" Hıçkırdım. "Ölmek istiyorum!"

Kapı yavaşça açıldı gözyaşlarımı hızla kolumla sildim, önce Alex sonra Çınar içeri girdi. Oda yavaşça aydınlandı.

Mardin Masalı +18Where stories live. Discover now