Çıktım. Ağlıyordum nefes alamıyor gibi hissediyordum. Hıçkırıyordum. Zar zor telefonumu çıkardım ve Okan'ı aradım.
Konuşmaya çalışıyordu . Telaşlı bir sesle Rose iyimisin , hıçkırmaktan cevap veremiyordum. Tüm o yaşananlar aklıma geldikçe daha büyük hıçkırıyordum. Zaten onsuzluk zordu neden üstüme geliyorlardı ki ? Düşüncelerimi Okan'ın sesi böldü. Rose cevap ver , Rose nerdesin? diyordu. Ben nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum. En sonunda cevap verebildim .Okan ben ......... deyim lütfen acele et. Dedim. Yine o sahne aklıma geldi .Kızı öperken hıçkırık. Sonra beni öptüğü an aklıma geldi. Daha büyük hıçkırık .Sonra bana ilk sarılışı ve beni terk ettiği sözler aklıma geldi. Artık hıçkırmıyordum. Artık bağırıyor çığırıyor içimdeki nefreti kusuyordum. Ayakta kalacak bir gücüm yoktu. Zaten buralarda kimse oturmadığı için rahatlıkla bağırabilirdim. Atölyesinin burda olmasının nedeni sessiz bir yer olması. Şimdi fark ediyordum. Bağırmanın sınırlarını zorluyordum. Ses tellerim patlıyacakmış gibi hissediyordum. Kalbimi söküyorlarmış gibi hissediyirdum. Ağlamam ve hıçkırmam bi anda yerini şaşkınlığıma verdi. Şu an fark ediyordum, Ben ona çok kötü aşık olmuştum. Ve istediğim kadar uğraşıyım , ben Roselina Fighter Çınar Yakap'tan başkasını sevemem.
~~~~~~~~~~~~
Gözlerimi odamda açtım. En son Okan'ın geldiğini ve arabaya bindiğimi hatırlıyorum. Uyuya kalmış olabilirim. Tam kalkıyordum ki auch beynimm çok kötü.. Ağrıyorr. Kalktım ve bornozumu alıp banyoya girdim. Soğuk suyla bir duş aldım. Sonra odama girdim. Üzerime bir siyah tişort altına gri bir skinny pantolon giydim. Pofuduk terliklerimi giydim saçımı taradım topladım ve merdivenlerden aşağı indim. Okan kahvaltı yapıyodu. selam dedim. Ama hiç konuşasım yoktu. Tabağın burda dedi . sağol aç değilim dedim . Telefonumu elime aldım uzun zamndan beri soyutlamıştım kendimi. Bir açtım gruptan 102 özelden 74 mesajim 32 cevapsız aramam 24 mesajım var. OOOOOHAA YUH lan . Annem aramisti ilk onu aradaım.
Aranıyor.......
+ Alo anne nasılsın?
- Rose , toucther sesini boğazını temizlercesine yutkundu. Kızım , seni çok merak ettik nerdesin ?Ohaa annem türkçede konuşabiliyomuş. Vay be ne kadar alman aksanlı olsada.
+ merak ettik derken ? dedim dik o çoğulluk eki anlam veremiyorum.
- ımm babanla ben dedi. Istemsiz bir acı kahkaha patlattım. Zaten çok olay vardı. Sanırım sabrımı sınamaya çalışıyorlar.
+ şaka dimi bu o herif benim babam değil yeterince net anlatamıyorum galiba ? dedim. ses tonum yüksek olabilir ama ahh anne çüüüz hoşçakaldedim. Ve o da bana almanca seni seviyorumlar falanlar filanlar sonra kapattım. Yarın okul vardı. uyumam gerek.-------------------
Sabah gerçektende perdeden içeri sızan güneşle uyandım. Pofuduk terliklerimi giydim. Kalktım. Elimi yüzümü yıkadım. Günlük rutin işleri hallettim. üniformamı giyip Kuzenimi yani Okan'ı bekledim. Birkaç dakika sonra oda geldi zaten arabasına bindi beni okula bıraktı. Arabasından çıkarken Çınar'ı gördüm. İçim bi garip oldu. Bi anda kan akışı hızlandı kalbim bir hızlı attı. Kendime gerçekten şaşırıyorum bu aralar benden beklenmeyecek o kadar çok şey yaptım ki. Ona geri dönersek suratı biraz sert bakıyodu. Kaşlarını çatmış beni süzüyo .
Yanıma mı geliyo bu yüzsüz . İç sesim böyle diyo ama gelmesini isyemiyor değil. Sesiyle irkildim. Altına hiç giymeseydin dediğiyle hem irkildim hem ağzımdan ha diye bir sözcük çıktı. Rose sen salaksın dedim içimden. Sonra Anlamadım diyerek düzelttim. Diyorum ki hiç giymeseydin. Çok kısa eteğin indir şunu dedi. İstifini bozmadan sadece peki diyebildim. Ne onunla uğraşcak enerjim nede gücüm vardı. Elimle eteğimi biraz indirdim. Bu daha iyi dedi. Elini çıkarmadığı cebininden çıkarıp saçını düzeltti. Son kez baktı ama bana değil eteğime zaten gözüme hiç bakmamıstı. Eteğimin boyuna bakarak konuştu benimle sonra zaten dönüp gitti. Tuttuğum nefesimi bıraktım. Ve sınıfa doğru yürüdüm. İçeri girdim.
Birkaç kişiye selam verdim ve oturdum. Buse falan geldi. Biraz sohbet ettik. Sonra hoca geldi. Bu aralar canım zaten kimseyle konuşmak istemiyodu. Ama hocanın Almanya'yla ilgili bişey demesiyle onu dinlemeye karar verdim. çocuklar öğrenci değişim programıyla Almanya' dan gelen arkadaşınız Caleb'e okulu tanıtmak için Rose seni görevlendiriyorum. Aramızda onunla en iyi iletişim kurabilecek kişi sensin. Bunu bekliyordum. Sonuçta o bir alman ve ona benden daha iyi kim yardım edebilir ki. Hem biraz kafa dağıtmış olurum . Ayrıca uzun zamandan beri almanca konuşmamışım. Sınıfa Caleb'in girmesiyle düşüncelerimden ayrıldım ve ona hocanın dediklerini ve ona benim yardımcı olacağımı falan söyledim. Ders zaten Caleb hakkında geçti. Öğle yemeği arasıydı zaten Onunla kantine gittim. Ve okul hakkında konusmaya başladım. Gözüme çatalıyla yemeği oynayan ve bana bakan bi adet çatık kaşlı Çınar gördüm. Aldırmadan devam ettim. Ama çocuk sürekli olarak beni güldürmekten doğru düzgün konuşamadım bile sanırım ben bu çocukla çok iyi kanki olurum. Dememle kolumu birisinin çektiğini hissettim Çınar .
Ne yaptığını sanıyosun diye cırladım.
Sen dedi. Ve derin bir nefes aldı. sanki sinirlerini kontrol etmek istercesine . Sonra devam etti. Bu kaçıncı oyuncağin şimdide o çocuk mu ? diye sordu. Bu benim sabrımı sınıyor galiba Ne oyuncağından bahsediyosun sen dedim.Bana
Hangisinden bahsetmemi istersin ? Imm ceyhun mu bu çocuk mu yoksa yanında sürekli sülük gibi gezdirdiğin mi ımm bide biz yemeğe gittiğimizde yanındaki çocuk mu Ulan ben erkeğim ona rağmen senden sonra bu kadar kızla olmadım be ! diye bağırdı. Sinirlendim artık fazlaydı bazı şeyleri açıklığa kavuşturmanın vakti geldi dedim içimden. Ceyhun benim sadece arkadaşım ötesi olamaz bunu zaten konuştuk. Okan o çocuk benim kuzenim Almanya'dan bana bakmak için geldi. Caleb Almanya'dan gelen dönüşüm ögrencisi almanca bildiğim için ona yardım ediyorum. O çocuğa gelirsek sen de tanında Aylin denen o şırfıntıyı getirdin benim yanımda getircek biri yoktu yalan söylemiştim birini tuttum dedim. Suratı biraz yumuşadı. Ama ben iyi değildim. Sesim gereğinden fazla yüksek çıkmıştı. Ağlamya başlamıştım. Ve elim ayağım titriyodu. Ama susmıycaktım. Devam edicektim. Ben denedim. dedim. Daha sakin bir sesle. Nalet olsun başkasına aşık olmayı denedim ama olmuyo sadece sana aşı-bölen dudakları olmuştu.Dudaklarıma yavaşça ama deli gibi öpüyordu. Geçmişin özlemini çekerek acısını çıkararak belki özlem gideriyordu şahsen ben öyle yapıyordum. Yavaşça belimi tuttu diğer eli çenemdeydi. Bende onun belini tutuyordum. Elini tişortümden geçirdi ve tenime deymeye başladı yavaşça duvara yasladı ve alnını alnıma dayıyarak dudaklarını dudaklarımdan ayırdı. Konuşmaya başlamasıyla gözlerimi ela gözlerine diktim iyiki benimsin dedi . Ben şahsen şoktaydım. Boyle olabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti ben kavga ediceğimizi düşünürken o şuan benim saçlarımı okşuyordu. Biliyormusun seni bıraktığım gün nefes almayı bilmiyormuşum gibi geldi. Barlara gidiceğimi , herşeyin eskiye döneceğini sandım ama ahh herşey daha beter oldu. Heryerde seni görmeye başladım. Rüyalarımdan çıkmadın . Seni çok seviyorum lütfen beni affet .Dedi. Bana cevap beklermiş gibi bakıyordu. Yanağımdaki ıslaklık ağladığımın işaretçisiydi. Kafamı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım. Seviyordum onu ne fazla inkar etmenin nede uzatmanın anlamı vardı.
evettt bölümü nasıl buldunuz. Şahsen ben bu ayrılığın daha fazla uzamaması taraftarıyım birde ben bu Çınar'la Rose ikisine bir takma isim bulamadım. Adları hiç uyuşmuyor. Yardımcı olursanız yorumlardan sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gıcık sevgilim ......
Teen Fiction18 yaşlarında olan roseline nin uçakta tanıştığı belli maceralar sonra sevgili olup yaşadıkları aşkın maceralı ve güzel hikayesi