I Love Hyung

26

Hii ehehehe sövmeyin skerim bak haa

Hadi başlayalımm

Jungkook'tan

Yoongilerin bir haftası bitmişti ve bugün dönmüşlerdi, şimdiyse eve doğru ilerliyorduk ama yanımdaki beden yemin etmişti sanki düzgün durmamaya.

"Tae yeter"

"Ne ne yaptım yine yaa"

"Sallama bacaklarını"

Sallanan bacağını durdurup yüzüme baktığında arabayı park ettim.

"Bu yüzden mi bağırıyorsun? Sen iyi misin Jungkook bugün neyin var senin böyle?"

Cidden neyim var? Birşeyim yoktu ki, her zamanki gibi bütün sevgimi verip ilgileniyordum bebeğimle. Hala aynı sevgiye hatta daha fazlasına sahiptim ben.

"Neyim var taehyung?"

"Durduk yere sinirleniyorsun ben nereden bilebilirim ayağımı sallamamdan rahatsız olduğunu?"

"Bilemezsin diye uyardım zaten taehyung bağırdığım falan yok?"

"Şuanda bile bağırıyorsun farkında değilsin sanırım"

Cidden mal mıydım ben neden bağırıyordum ki, titreyen ellerime bakarak arabadan inen taenin arkasından indim ve kalçamı arabaya yasladım. Sanırım bugün sinirlerim boşalmıştı yoksa asla ona  bağıramazdım ben kıyamazdım ki? Arabaya tekrar binerek telefonumu kapattım ve sürmeye başladım. Büyük binanın önüne gelerek içeriye girdiğim gibi üstümü değiştirip ellerime sargı bezini doladım. Sik ağzım ve ben biraz susamaz mıydık acaba? Sinirimin temeli tae değildi sadece anlık ona patlamıştım, temeli babam olacak piçti. Eşiyle ayrılmış ve beni suçluyordu sen benim para kaynağımı mahvettin senelerdir kurulu olan düzenimi bozdun diye. Siktiğimin piçi işte cidden yorulmuştum artık ne yapacağımı bilmiyordum. Gelişi güzel yumruklarımı torbaya geçirmeye devam ettiğimde aniden omzumda hissettiğim elle geriye çevirip kolunu arkaya büktüm.

"Hey hey sakin"

Kolunu bıraktığımda çocuk gülümseyerek eğildi.

"Ben woo-suk. Yeni başladım da sormak için gelmiştim aslında ama rahatsız ettim sanırım"

"Sorun değil sorabilirsin neyi merak ediyorsun?"