10- 'İyi ki varsın.'

692 64 31
                                    

"Hadi dökül bakalım. Konuşacağız dedin. Daha tek kelime etmedin." dedi Selim, arkadaşına. Muzaffer'le, her zaman geldikleri yere gelmişlerdi. Yanlarında biraz da bira vardı. Hem içip hem sohbet edeceklerdi.

"Anlatacağım. Ama bu o kadar kolay bir mesele değil." dedi ve bir yudum daha aldı elindeki şişeden. Selim, arkadaşına bakıp, yarım ağız sırıttı.

"Gönül meselesi mi?" diye sordu. Muzaffer, arkadaşına bakmadan başını salladı. Onunla çoğu kez kız meselesi olduğunda konuşmuştu. Ama bu kez durum farklıydı. Kankasının abisine aşık olmuştu.

"Son zamanlarda iyi değilim." dedi ve derin bir nefes aldı Muzaffer. "Kalbim çok hızlı atıyor. Görmeme gerek yok, varlığını düşünmek bile aklımı alıp götürüyor." dedi. Bira etkisini göstermeye başlamıştı. Daha rahat hissediyordu artık.

"Aşık olmuşsun. Ben de Afşa'yı düşününce böyle oluyorum." dedi ve gülümsedi. Muzaffer, Selim'e baktı.

"Aşk değil mi bunun adı? Bildiğin aşık oldum ben. Sikeyim!" diye mırıldandı son cümlesinde. "Ne yapacağım oğlum ben? Nasıl geçecek bu şey?" dedi. Selim, gülümsedi.

"Geçmeyecek. Aşk bu oğlum aşk. Dünyadaki hem en güzel hem de en boktan şey bu. Karşılıklı olursa dünyanı cennete çevirir. Karşılığı yoksa cehennem." dedi ve bir yudum aldı birasından. "Karşılıksız bir şey mi?" diye sordu daha sonra. Muzaffer, büyük bir yudum alıp, arkadaşına baktı.

"Bilmiyorum. Bana bazen çok sıcak davranıyor. Bazen buz kadar soğuk. Bazen elimi uzatsam tutacak kadar yakın hissediyorum. Bazen sanki aramızda kilometreler varmış gibi uzak. Ne yapacağımı, nasıl davranacağımı şaşırıyorum? Bazen söyleyeyim diyorum, çıkayım karşısına, oğlum ben seni seviyorum diyeyim. Ama sonra diyorum ki, ya o benim gibi değilse? O zaman ne bok yerim? Daha yüzüne bile bakamam." diye çözülüyordu. Selim, Muzaffer'in son dedikleriyle bir aydınlanma yaşadı. Arkadaşına baktı.

"Erkek mi? Erkekten mi bahsediyorsun şu an?" diye sordu şaşkınca. Muzaffer, sıkıntılı bir nefes alıp, başıyla onayladı. Selim, kaşlarını kaldırarak baktı arkadaşına.

"Gay olduğunu bilmiyordum." dedi biraz şaşkın bir şekilde. Muzaffer, arkadaşına baktı yan gözle.

"Sanki ben biliyordum." diyerek birasından yudumladı. Selim, kısıkça gülerek arkadaşının koluna vurdu.

"Aramıza hoş geldin kardeşim." dedi ve arkadaşının kafasını tutup alnını öptü. İyice çakır keyif olmaya başlamıştı.

"Ne yapıyorsun lan? Kabul töreni mi bu?" dedi Muzaffer'de gülerek. Selim'de kendine gülüp, arkadaşının omuzuna koydu elini.

"Kim bu şanslı erkek? Kim çaldı benim kankamın gönlünü?" diye sordu. Muzaffer, tekrar derin bir İç çekti.

"Nasıl diyeceğim bilmiyorum?" dedi ve cesaretlenmek için, bir yudum daha aldı birasından.

"Söyle hadi söyle. Zaten bunu konuşmak için gelmedik mi buraya? Hadi anlat." dedi Selim ve birayı kenara bıraktı. Daha fazla içmek istemiyordu.

"Aslında o biraz imkansız biri." dedi Muzaffer. Selim, Muzaffer'in dedigine güldü.

"İmkansız diye bir şey yok kardeşim. Afşa'da benim imkansızımdı mesela. Ama bak, kaç aydır sevgiliyiz. İyi düşün, iyi olsun." dedi. Bir bakıma doğru söylüyordu Selim. Afşa'da onun için İmkansız gibiydi ama olmuştu işte.

"Bilmiyorum kardeşim. Ne bileyim hem çok yakın hem senin abin..." dedi, sesi sonlara doğru kısılırken. Selim, birkaç saniye gecikmeli olsa da, algıladı Muzaffer'in dediğini.

"Abim? Benim abim mi? Selman olan abim?" dedi Selim şokla. Hiç beklemiyordu. Muzaffer sadece başıyla onayladı. Üstünden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordu.

"Lan hangi ara çabuk anlat çabuk!" dedi Selim ve ayağa kalkıp, Muzaffer'in karşısına dikildi.

"Ya işte sen Afşa abiyle buluşmuştun ya bir akşam. Ama ben sonradan öğrendim Afşa abiyle buluştuğunu. O akşam sana ulaşamadım. Selman'a yazdım. O da dışarıda olduğunu söyledi. Sonra devamlı konuşmaya başladık. Ben de işte gün geçtikçe kapıldım. Engel olamadım." dedi. Selim, ellerini arkadaşının omuzlarına yerleştirdi.

"Sakın üzülme. Ben her zaman yanındayım. Biz kardeşiz." dedi gülümseyerek. Muzaffer, dolu gözleriyle baktı arkadaşına ve sarıldı Selim'e.

"Iyi ki varsın kardeşim. İyi ki varsın." dedi boğuk çıkan sesiyle. Selim'de gülümsedi ve sarıldığı arkadaşının, sırtına vurdu hafifçe.

"Sen de iyi ki varsın kardeşim benim."

Finaleee adım adım.

Yorumlarınızı bekliyorum ✨️

GÖNÜL MESELESİ (BxB)Where stories live. Discover now