-32

760 43 4
                                    

Gözlerimi yavaşça araladığımda odada kimsenin olmadığını gördüm . Başım neden bu kadar çok ağrıyordu?

Yavaşça yerimden doğruldum. Kafamı kaldırdığımda serumun çoktan bitmiş olduğunu gördüm. Yavaşça elimin üzerinden çıkarttım serumu. Aynı yavaşlıkla yataktan indim. Yavaş hareket ediyordum çünkü ani hareketlerimde karnım feci şekilde acıyordu.

Yavaş adımlarla lavaboya girdim. Aynaya baktım. Başımdaki sargıyı doktor çıkarmıştı. Boynumda ve elimde sargı vardı, kaşımda ve burnumun tam orta kısmında yara bandı vardı. Yüzümün hali zaten hiç iç açıcı değildi. Üzerimdeki hastane elbisesinin eteğini tutarak yukarı doğru sıyırdım. Karnım açıkta kalacak şekilde kaldırdım eteği. Aynada karnıma baktığım zaman yüzümü buruşturdum.

Neredeyse her yeri morarmış bazı yerlerinde sarımsı lekeler vardı. Morarmış olan yerler kan toplamış gibi kırmızı ve küçük beneklerle doluydu. Şimdi daha iyi anlamıştım karnıma saplanan acıların sebebini. Hastane elbisesinin eteğini bırakıp aynaya yaklaştım . Yavaşça boynumdaki sargıyı çıkarttım. Boynumun da karnımdan pek bir farkı yoktu. Kıpkırmızı olmuş ve kemerin izinin çıkmış olduğunu gördüm.

Ardından kolumdaki sargıyı çıkarttım. Koluma sadece kemerle vurduğu için çok bir şey yoktu sadece kemer izi vardı. Dokununca da hafif sızlıyordu. İlk vurduğundaki acının yanında bu sızlamaya razıydım. Son olarak burnumun üzerindeki yara bandını yavaşça çıkarttım. Yatay bir şekilde kesik vardı. Kaşlarımı çattım. Burnuma ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Kaşımdaki  yara bandını çıkartmadım. Büyük ihtimalle dikiş atmışlardı kaşıma, mikrop kapsın istemem.

Lavabonun kapısını açıp çıktım. Tam o sırada odanın kapısı açıldı. İçeriye ilk Eray ardından Burak ve Eren girdi. Üçüde lavabonun önünde duran bana garip garip baktılar.

Burak üzerimdeki beş beden büyük olan hastane elbisesine baktı ve gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Gülmemeye çalışırken burnunda garip sesler çıkartmıştı.

"Gülme, zaten moralim bozuk!"diye çemkirdim Burak'a.

"Gulme ,zaten moralima bozuka."dedi Eren ve Burak'la aynı anda kahkaha atmaya başladılar. Hatta o kadar abarttılar ki Eren yere oturarak gülmeye devam etti.

Eray Eren'i yerden kaldırdı ardından Burak'la ikisini odadan attı.

"Siktirin gidin aşağıda bekleyin."dedi ve suratlarına kapıyı kapattı.

Bana dönerek "Neden ayaktasın?"dedi.

"Lavaboya girdim."

"Sargılarını sen mi çıkardın , doktor mu ?"

"Ben çıkardım."

"Neden?"

"Rahatsız etti."

"Peki."

Daha sonra dikkatimi Eray'ın yanında duran valizim çekti.

"Bu valiz ne alaka?"dedim merakla.

"Üstünü değiştirmen için. İçini açmak istemedik o yüzden direkt valizi getirdik."dediği şey beni gülümsetmişti.

"Teşekkür ederim."dedim gülümsemeye devam ederken.
"Ben üzerimi değiştireyim o zaman."diyerek valize doğru uzandım.

"Ben yardım çağırayım mı?"

"Eray abartma."dedim tam valize uzanacaktım ki Eray benden önce davranıp valizi aldı ve lavaboya bıraktı. Bende lavaboya girdim ve olabildiğince hızlı bir şekilde üzerimi değiştirdim. Lavabodan çıktığımda Eray beni ayakta bekliyordu. Ben çıkınca valizimi almak için lavaboya girdi ve valizi alıp çıktı.

Suç Mahalli  | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin