13.Bölüm 1.Part: Suç Ortağı.

155 22 33
                                    




Herkese hayırlı cumalar. Allah, dualarımızı kabul etsin inşallah.

Çok şükür sonunda bölümü yazabildim. Bölüm normalde 3500 civarı kelime ancak ben 2 parta bölmeyi tercih ettim.

Eğer okuyan herkes yorum yaparsa, 2.partı bu akşam 19.00 gibi atarım. Yapmazsanız da yarına gelir.

Keyifli okumalar dilerim :)

Keyifli okumalar dilerim :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




🎬

Kahraman Saygıner'in Anlatımından...

Ekim ayının sonuna doğru geldiğimiz için her sabah daha da soğuyan hava sebebiyle ellerimi deri ceketimin ceplerine yerleştirmiş, mahallenin köşesinde durmuş, Sevil'in ilerideki otobüs durağına gitmek adına bu noktadan geçmesini bekliyordum.

Ki çok fazla beklememe gerek kalmadan beklediğim kişi mahallenin başında gözüktüğünde, önünde durduğum eve bedenimi saklayarak çaktırmadan onu izledim. Babaannemin evinin önünden koşarak geçtiğini gördüğümdeyse, kendimi tutamayıp güldüm. Aklı sıra bana gözükmeden gitmeye çalışıyordu.

Ancak işlerin planladığı gibi gitmediğini, benim bulunduğum noktaya dönmesi ve benimle karşı karşıya gelmesiyle anlayıp gözlerini korkuyla büyüttü. "Kahraman?"

"Sevil?"

Ona, onun tonlamasını taklit ederek bir karşılık verdiğimde, yüzündeki şaşkınlığı hızlıca silip kaşlarını çattı. "Ne var, ne istiyorsun?"

Gülümsedim. Ve diyeceğim şeyi hiç uzatmadan söyledim. "Suç ortağım olmanı?"

Bana, bu dediğime inanamıyormuş gibi bakıp, "Asla!" dedi ve yanımdan gitmeye yeltendi. Ancak önüne geçip ona engel oldum. "Ya bir dur, önce dinle--"

"Dinlememe gerek yok, Kahraman! Müjde'nin arkasından hiçbir iş çevirmem. Özellikle de seninle asla çevirmem!"

Düşündüğü kadar büyük bir iş olmadığını anlaması için hızlıca konuştum. "Ya altı üstü Müjde'nin benden yeniden hoşlanmasını sağlayacağız..."

Bunu masum duygularla söylememişim gibi yüzünü dehşete düşmüş bir hâle büründürdüğünde, "Bak eğer beni reddedersen, Müjde'ye kendisinin önceden benden hoşlandığını ağzından kaçırdığını söylerim!" dedim tehditkar bir tavırla.

Her ne kadar söyleyecek olmasam da...

Ettiğim tehditle birlikte gözlerini kırpıştırıp, "Ne ağzından kaçırmasından bahsediyorsun ya?" diye sordu, gergince. "Ben kaçırmadım ağzımdan bir şey!"

"Peki," dedim geri adım atıp. "O zaman ben mesajlarımızı bugün Müjde'ye okuturum, artık o karar verir ağzından bir şey kaçırıp kaçırmadığına..."

AŞKIN PROVASIWhere stories live. Discover now