0.8

4.1K 809 330
                                    

8

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

8. Bölüm: "Love Story"

Babasının taktığı kolye ile Prens kibarca teşekkür ederken gözleri ileride onu izleyen bedenle buluştuğunda gülüşü daha da büyüdü, gelmesi de bir umuttu değil mi diye düşünüyordu o an.

Uzak kalmak isteseydi gelir miydi, kendi kendine sorular sorup oradan kendi istediği gibi cevaplar çıkarıyordu. "Tekrardan teşekkür ederim Majesteleri," diyerek anne babasının önünde eğildi Jisung.

"Bu kolyeyi çok severek takacağıma emin olabilirsiniz."

Kraliçe halkı işaret etti. "Lütfen onlara selam ver."

Jisung gülümseyerek başını sallamış ardından da önünden çekilen Kral ve Kraliçe ile ona merakla bakan insanlara dönmüştü. Herkes hep gördükleri fakat prens olarak bilmedikleri kişinin güzelliği ile kalakalırken "Merhabalar," dedi Jisung.

"Ben Prens Jisung, öncelikle hepinize doğum günü davetime geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Hepinizin burada en güzel kıyafetleri ile olduğunu görmek benim için büyük bir onur."

Kimse sesini çıkarmıyor, sadece onun konuşmasını dinliyor, güzel yüzünü ve vücudunu izliyorlardı. Prens Jisung gerçekten söylentilerdeki kadar güzel ve zarifti. Konuşması, hareketleri, insanı adeta kendine çekiyordu.

Minho ellerini önünde birleştirdiğinde Jisung'un gözleri saniyelik bir zaman diliminde onunla buluşmuş ve geri çekilmişti.

"Yirmi ikinci yaşımda bana katıldığınız için teşekkür ederim, lütfen bu geceki davetin tadını çıkarın."

Gözleri annesine gittiğinde Kraliçe gülümseyerek eliyle onun için açılan yolu işaret etti, Jisung anlayarak kafa sallamış ve ilk defa Kraliçe ile Kral'dan bir adım önde durarak yürümeye başlamıştı.

Üçünün attığı her adımda herkes biraz daha geri çekilirken Jisung hedeflediği yere gelince durdu, babası tacı alarak onun başına yerleştirdi.

"Resmi bir prens olarak ilk günün," dedi Kral. "Yeni yaşın kutlu olsun Prens Jisung."

Jisung gülümsedi. "Teşekkür ederim Majesteleri."

Sırtı insanlara dönük olduğu için bir adım atarak basamağa çıktı ve yavaşça onlara doğru döndü. Onun dönmesi ile herkesten birer alkış gelirken sarayın duvarları alkış sesleri ile yankı yapıyor, Jisung gülümsüyordu.

Gülümsemesi yalancıydı, gülümsemesi alaycıydı.

Mutluluklarınız sahte diye geçirdi içinden insanlara bakarken. Başındaki tacı düşünmemeye çalıştı. Değerlerinizi satıyorsunuz.

Prens olmaktan mutlu olduğunu sanıyordu, yanıldığını fark etmişti bu bir ayda. Bu bir ay ona uzun bir yalnız kalma ve düşünme süresi vermişti, bir ayda çoğu düşüncesi çok değişmişti.

tourner dans le vide, minsung ✓   Where stories live. Discover now