|20| Ölüm eşiği.

49 2 0
                                    

Hello. Ben bu ficimi çok seviyorum yaa🥺💖Bebeğim oldu artık. Umarım sizde seviyorsunuz dur <3333 Bölüme geçmeden önce oylarsanız sevinirim şimdiden teşekkürler iyi okumalar! Zz.

Jeongguk

Berbat hiss ediyordum. Sanki nefessiz kalmıştım. Taehyung'un durumu ciddiydi. Ya ona bir şey olursa? Ben naparım! Hızlıca gaza yüklendim.

Hastanenin önünde durduğumda, arabayı park edip araçta inip, koşar adımlarla hastaneye girdim. Giriş kattakı resepsiyona yaklaşıp nefes nefese, "Kim... Kim Taehyung...Araba kazası.. hangi kat?" Diye sordum.

"2-ci kat 11-ci oda." Dedi. Hızlıca asonsöre binip tuşladım. Sanki çok yavaş ediyormuş gibi geliyordu bana asonsör.

5 dakikam sanki 15 dakika gibi geçmişti. Hızlıca asansörden inip sağa doğru yöneldim. Odayı gördüğüm gibi koşar adımlarla direk içeriye girdim.

"Taehyung..." Diye fısıldadım kısık sesle... Eli yüzü mosmordu. Kolu ve bacağı sargıdaydı ve bâşıda.

Gördüğüm manzarayla ağlamaya başladım. Elimi ağzıma götürüp kapattım. Eli yüzü vücudu yara bere içindeydi. Çıplak olan göğsüne bir sürü kablolu alet takılmıştı. Muhtemelen bunlar kalp atışlarını ölçmek içindi. Solunum cihazına bağlıydı.

Ve bunların tek sebebkârı bendim...

İçim gidiyordu onu bu halde görünce. Yanına yakınlaşıp yara bere içinde olan ellerini okşadım.
"Ö-özür dilerim... Özür dilerim Taehyung..." Dedim fısıldayarak.

Ağlamam daha da şiddetleniyordu. İçimde kelimelerle anlatamayacağım kadar acı bulunduruyordum... Keşke onun yerinde ben olsaydım... Keşke şu acıları ben çekiyor olsaydım.
Ellerine bir sürü öpücük kondurdum.

Üzgünüm sevgilim... Bizi bu hale getirdiğim için.

Ben onu biliyordum... Eskiden de hep böyleydi. Aramız bozulunca bara gider deliler gibi içerdi.
Ben onu tanıyordum. Yıllar geçsede Taehyung hala aynı Taehyung'tu. Ellerine bir sürü öpücük kondurmaya devam ettim.

’Sen öpki yaralarım çiçek açsın sevgilim.’

Aniden içeri giren hemişire bana doğru gelip, "Siz neyi oluyorsunuz!?" Diye sordu. "Eş- Ortağıyım." Dedim geçiştirerek.

"İsminiz?" Diye sordu. "Jeon Jungkook." Dedim.
"Oh Bay Jeon öncelikle geçmiş olsun. Hastamız aşırı alkol almış ve kaza yaparak, bariyerlerden aşağı düşmüş... Bu kazayı ölmeden atlatması bile mucize." Dedi.

İçim gidiyordu içim.

"P-peki durumu nedir?" Diye sordum. "Şu an hastamızın durumu kritik. Biz elimizden geleni yaptık. Gerisi ona kalmış." Dedi ve devam ettirdi.
"Bu arada buraya istediğiniz gibi girmeniz yasak çıkarsanız sevinirim." Dedi kadın boş gözlerle bakarak.

Başımı onaylarcasına salladım. Ve odadan çıkıp odanın yanında olan sandalyelerden birine oturdum.

Herşey benim yüzümden olmuştu! Aptal kafam! Benim yüzümden şimdi orda ölüm savaşı veriyordu. Eğer üstüne bu kadar gitmeseydim bunlar olmayacaktı! Kendimden bir kez daha nefret ettim. Kaçıncı küfürü ediyordum bilmiyordum.

Dirseklerimi dizimin üstüne koymuş ellerimi saçlarıma atmış, saçlarımı çekiyordum.

Günah bendeydi çok gitmiştim üstüne... Ne yapacağımı bilmiyordum eğer ona bir şey olursa bunun yüküyle yaşayamazdım. Bu çok ağırdı. Taşıyamazdım bu yükü... Göğüs kafesimin sıkıldığını hiss ediyordum. Sanki nefes alamıyordum, kaburgalarımın bedenimde sıkıştığını hiss ediyordum.

Başım patlayacakmış gibi hiss ediyordum. Elimin altında olan saçlarımı iyice çekiştiriyor, sürekli aynı sözü mırıldanıyordum.

”Özür dilerim...Özür dilerim... Özür dilerim....” kaçıncı özürümdü bu sana sevdiğim...

Diğer hemşire önümden geçip içeriye girdi. Ve hızlıca dışarıya çıkıp bağırmaya başladı. "Doktor Hoseok! Hastamızın kanaması var!" Dedi.

Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Hızlıca ayağa kalktım odanın penceresinden içeriye bakmaya başladım. Doktor hızlıca içeriye girdi.

Taehyung'un sargısına baktı. Yatağın ucundan tutup tekrar sürükleyip kapıya doğru geldi. Ne yaptığını anlamıyordum. Sürüklenen yatağı odadan çıkardı. Hızlıca yanına gittim.

"Noluyor! Nereye g-götürüyorsunuz onu!?" Dedim sesimi yükseltere. Hızlıca koşup, Taehyungun elini tuttum. Göz yaşlarım durmuyordu. Yandaki hemşire bana doğru gelip koluma girmeye çalışıyor, beni geri çekmeye çalışıyordu.

"Nereye g-götürüyorsunuz!? Soruma cevap verin!" Dizlerimin bağı çözülmüş, ağlayarak yere oturmuştum.

Yanımdaki hemişire başımdan ayrılmıyor, beni sakinleştirmeye çalışıyordu. "Lütfen sakin olun hastamızı kanamasından dolayı tekrar ameliyata alıyoruz." Dedi.

Delirmiş gibi hiss ediyordum. "Taehyung." Dedim arkasından. "Taehyung! İyi olucaksın sevgilim! Yemin ederim iyi olucaksın!" Diye bağırdım arkasından. Doktor hızlıca ameliyat odasına girmişti.

Hemşire beni ayağa kaldırmaya çalışıyordu. "Efendim benimle gelin dinlenmeniz gerek." Dedi.
"İstemiyorum! Onu görmek istiyorum! Beni ona götür!" Diye bağırıp duruyordum.

Bir kaç hemişire başımın üstüne toplanmıştı. "Efendim lütfen zorluk çıkar-" başımın üstünde konuşan hemşire iyice sinirlerimi geriyordu.

"Anlamıyor musun istemiyorum seninle gelmek! İstemiyorum!" Diye bağırdım ağlayarak. Aniden kolumdan hiss ettiğim acıyla inledim. Sonrasında vücudumun uyuştuğunu ve bilincimin kapandığını hiss ettim.

|•••|

Uyandığımda başımı karşılayan mükemmel bir ağrı vardı. Bu acıyla birlikte yavaşça inledim. Yavaşça yattığım yerden doğruldum. Başımın döndüğünü hiss ediyordum.

Taehyung!

Birden aklıma Taehyung gelmişti. Onu görmeliydim.!  Yavaşça ayağa kalktım. Taehyung'un odasına girmek için etrafı kolaçan ettim. Hızlıca odadan içeri girdim.

Ameliyattan çıkmıştı ve orda öylece yatıyordu. Onu görür görmez gözlerim dolmuştu. Hızlıca yanına geçip elinden tuttum.

Göz yaşlarım elmacık kemiğimden aşağı süzülüp düşüyordu.

"B-ben özür dilerim sevgilim... B-böyle olsun istemezdim... İstediğim benden uzak durmandı...B-beni bırakı g-gitmen değil. Lütfen... Lütfen dayan yalvarırım... B-bunu başara bilirsin... B-beni bırakıp gitme Taehyung yalvarırım sana..." Ağlayarak konuşuyor, ellerine öpücükler konduruyordum.

"Böyle gitme nolur... S-söz uyan s-sen ne dersen o olsun..." Dedim.

"Sana inanıyorum sevgilim. Beni bırakıp gitme." Eline kondurduğum öpücükleri haddi hesabı yoktu.

Birden duyduğum "diit" sesiyle başımı kaldırıp, Taehyung'a bağlı olan kalp atış cihazına baktım.

Gördüğüm şeyle, bütün bedenim titremişti, sadece düz çizgi geçiyordu...

|•••|

Belkide içtiğim şarap'ta yanımda olamadın ama, ben içtiğim her şarapta seni aradım.

şᴀʀᴀᴘ ᴋᴀᴅɪɴ🍷

Save me from marriage | TaekookWhere stories live. Discover now