13

2.5K 180 76
                                    

Medya//Draco Malfoy

-

Bilinmeyen Numara ile son zamanlarda çok sık konuşuyorduk.
Sanırım onu bir arkadaşım gibi görmeye başlıyordum.Beni anlayan biri,benim gibi düşünen biri olduğu için...mutluydum.

"Endişelenmeye başlıyorum,Rosalin."

"Beni dinliyor musun?"

Elini yüzüme doğru sallayan Hermione'ye baktım.

"Ha?"

"Ron'dan bahsediyordum."

Az önce onu dinlemediğimi belli etmemeye çalıştım.

"Evet,dinliyorum."

"Son zamanlarda çok garip davranıyor."

Dersin başlamasına kısa bir süre vardı fakat biz burada Ron hakkında konuşuyorduk.Ah,aptal ikizim yine ne yapmaya çalışıyordu acaba?

"Nasıl yani?"

"Sanki beni görmezden geliyor."

Bu söylediğine gülümsedim.İkisi de birbirinden hoşlanıyordu fakat bunu kabul etmiyorlardı.

"Ron'u çok iyi tanıyorum,Mione. O,senden çok hoşlanıyor."

"O zaman neden böyle davranıyor?"

Zeki bir kızsın Hermione fakat konu Ron olunca...

"Muhtemelen Harry ile konuşmuştur. Biliyorsun Harry'nin aşk tavsiyeleri... pek başarılı değil."

Kıkırdadı.

"Umarım öyledir,Rosalin."

Elimi deste verircesine omzuna koydum.

"Merak etme.Daha sonra onunla konuşacağım."

Gülümsedi.

"Teşekkürler."

Gülümsemesine karşılık verdim.Bu sırada telefonumun ekranına baktım.
Ders başlamak üzereydi.

"Hadi gitmeliyiz."

Beni onaylayınca,sınıfların olduğu koridora doğru yürümeye başladık.

İksir dersine girecektim.Bu ders her zamanki gibi Gryffindor-Hufflepuff ortak dersi değil,Slytherin-Hufflepuff ortak dersiydi.Aslında Slytherin ile çok fazla ortak dersimiz yoktu.Sanırım bu bazen iyiydi, çünkü iksir dersinde sürekli sorun çıkartıyorlardı.

Hermione başka bir koridora yönelince ona el sallayarak,İksir sınıfına girdim.

Biraz gecikmiştim çünkü çoğu öğrenci yerlerini almıştı.Kapıdan çıkan gıcırtıdan dolayı çoğu bakış beni bulmuştu.Rahatsız hissederek bakışlarımı kaçırdım.Kalbim fazla hızlı atıyordu ve ellerim çoktan terlemeye başlamıştı.

Derin bir nefes alarak etrafa baktım.
Artık neredeyse çoğu bana bakmıyordu.Bu,beni rahatlatırken boş bulabileceğim sıralara bakındım.

Pansy Parkinson.

Çok konuşuyordu ve sürekli bana laf atmaya çalışıyordu.Ayrıca yanına otursam büyük ihtimalle nazikçe (!) kalkmamı isterdi.

Jane Court.

Okul gazetesinde yer alıyordu ve abim Fred'e aşıktı.Eğer onun yanına oturursam sürekli konuşur ve hakkımda-Fred hakkında- bir şeyler öğrenmek isterdi.

Başka boş yer yok muydu?
Arka sıralara bakındım.

Draco Malfoy'un yanı boştu.

Yanına oturmama izin verir miydi?
Harry,Ron ve Hermione ile arası iyi değildi fakat ben daha önce onunla hiç konuşmamıştım.Şansımı denemeye karar vererek arka sıraya doğru yürümeye başladım.Bu sırada terleyen elimi cübbeme sildim.

Kalp atışlarım tekrar hızlanmaya başlamıştı.

Beni terslemesinden mi korkuyordum?
Bilmiyordum.

Sonunda Malfoy'un sırasının önüne geldiğimde,bana baktığını gördüm.
Derin bir nefes vererek konuşmaya başladım.

"Selam Malfoy."

Yüzüme bakmaya devam ettiğinde, sanki hiç konuşmamış gibi yapmaya karar verdim.

"Her neyse,sanırım ben gitsem iyi ola-"

Bileğimden tutulup sandalyeye çekildiğimde ne olduğunu anlamamıştım.Bunu neden yaptığını soracaktım ki,Profesör Slughorn'un içeri girdiğini gördüm.

"Teşekkür ederim."

𝐑𝐨𝐬𝐚 [𝐓𝐞𝐱𝐭𝐢𝐧𝐠]Место, где живут истории. Откройте их для себя