☠️- 6. bölüm - Selam bebeğim..

259 21 216
                                    

6. Bölüm
(Felix'in ağzından)
saat 20:45

"Paraları topladım patron."

Banka görevlisi olan Pak Yimjee'nin kafasından sıkarak öldürdüm. Burada tam 45 kişi ölmüştü..
Polisler hâlâ buradalardı fakat adamlarımızı geçebilmişe benzemiyordular. Yan tarafta oturmuş tirtir titreyen insanlara ölümcül bir bakış atıp Hara'ya döndüm.

Kim Seohee kapıyı pat diyerekten açmıştı. Kafamı hafifçe ona çevirerek 'ne var' dercesine baktım.
Nefes nefese yüzündeki kan'ı sildi.

"Polisler çoğu adamımızı öldürdüler.. Buraya geliyorlar tam olarak.. Hızlı olmamız gerek."

Gözlerimi devirdim. Han Jisung bizi dışarı'da bekliyordu. Paraları ona ulaştırmamız gerek anlaşılan ön kapıdan çıkmamız imkansızdı sonuçta.

Silahımı arka cebime koydum. Hızlı adımlarla kapıdan çıktım. Diğerleride arkamdan geliyordular.
Koridordan sessiz bir şekilde adımlayarak geçtim.
Pencerenin koluna uzandım. Açmaya çalıştım ama olmadı daha sert kavradım ve resmen tahta parçasının üzerine çöktüm. Açılmayarak işimizi kolaylaştırmamıştı sadece ses çıkarmıştı.

Sinirle diğer pencerelere yöneldim. 3 pencere'yi daha denedim. Ama sonuç yoktu. Pencereleri açmaya ne kadar odaklandım bilemem ama bilmediğim koridorlardan geçiyordum.

Küçük bir pencere gördüm. Aslında küçük değildi
Bir insanın geçebileceği şekildeydi ama tam tepedeydi. Altında duran odun parçalarına basıp zıplayarak kolu tuttum. Aşağı çektiğim'de cam açılmıştı. Sevinçle Seohe'ye döndüm.
Telefonumu alarak Hemen Jisung'u çaldırdım.

"Jisung-ahh biz üst kattın sonuncu koridorundayız.
Açılır tek pencere burada var. Hemen gel."

Telefonu arka cebime attım. Olduğumuz kattan ayak sesleri yükselmeye başlayınca tedirgin oldum. Silahımı alıp mermisini taktım.
Olduğumuz koridorun tam yanında olan merdiven'den ayak sesi gelmeye başladı.

Tahta parçalarının üzerinden indim.
Yanda duran paraları koyduğumuz o poşeti Seohee'nin eline tekrar verdim.
Yavaşça merdivenleri doğru yürüdüm.

PAT!
(silah sesleri)

"HAYIR POLİSLER!?"

İki taraftanda polis yağıyordu. Sinirle bir kaçını vurdum. Duvarın kenarından merdivenler'den gelen polisleri vurmaya çalışıyordum. Hara diğer taraftaki polisleri tutmaya çalışırken Seohee kendi silahıyla arkamdan gelip ateş etmeye başladı.

"Ne yapıyorsun sen paralar nerd-"

Seohee beni arkaya doğru ittirdi. Kafamı çevirdiğim sırada Jisung'u gördüm. Hemen koşarak tahta parçalarına bastım. Atlayarak Jisung'un elini tuttum.
Beni kendi tarafına doğru çekmeye başladı.
Çatı katına çıktığım esnada elimi uzattım. Soehee'ye gelmesi için seslendim. Elimi hala uzatıyordum. Hara'ya seslendim.

Jisung kolumdan tuttu ve ayağı kaldırdı. Camı kapatarak beni yerden kaldırdı. Koşmak için beni yerde sürüklüyordu resmen. Kendime gelip koşmaya başladım.

"Haraları almadık!"

Jisung sinirle gözlerini devirdi. Kaygan çatı'da düşmesek iyiydi. Biraz daha ilerlediğimiz'de
Sona gelmiştik.

"Kay!"

Jisung elimi bırakmayarak yere çöktü ve kaymaya başladı. Bende arkasından...

Direkten tutunarak yangın merdivenlerinin oraya geldik. Jisung elimi bırakıp yangın merdiveninin kapısını zorladı.
Jisung'un yere koyduğu paraları kendi elime aldım.
Kapıyı açtığında bu sefer'de kolum'dan tutup hızlıca merdivenlerden iniyorduk. Kimsenin olmaması + olarak karanlık olması beni dahada tedirgin etsede buna katlanıcaktım.

"Burdan sonrası sessiz hemen dışarıya çık!"

Kapıyı açarak dışarıya çıktım. Silahımı sıkıca kavradım. Jisung arkasından birisine ateş ettiğinde durdum.
Ona baktım. dışarıya çıkıp kapıyı kapattığında bana baktı.

Yandan bir patlama sesi duyuldu. Yana baktığım'da bir çok polis üzerimeze doğru koşturuyordu. Jisung silahla onlara ateş ediyordu.

Silahı polislere doğru tutup, düşünmeden vurmaya başladım. Jisung kolumdan tutup beni aşağı merdivenlere yönlendirdi. Polisleri vurarak arka kapıya ilerledik.

"Koş kapıya doğru!"

Hızlıca kapıya doğru koştum.
Kolumla zarzor açtım. Önüme bakmayarak Jisung'u kolundan tuttuğum gibi çekiştirdim.

Jisung beni durdu. Karşımız'da bir sürü polis arabası olduğunu görüyordum sadece onca ışıktan.
Jisung tepkisizce karşıya bakıyordu. Ben ise korkudan titreyen gözlerim ve çatık kaşlarımla bakıyordum.

"Ellerinizi havaya kaldırın!"

Poşeti yere bıraktım. ellerimi yavaşça yukarıya doğru götürdüm. Işıklar söndüğün'de rahatça polisleri görebiliyordum.
...
Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Nefesim düzensizleşti
Düzgün nefes alamamaktan nefes alışım hızlanmıştı.
Bedenim tirtir titriyordu..

"Selam Bebeğim.."

-------------------------------------------------------------
tek merak ettiğim o kadar parayı
nereye sakladı bunlar.
sizde merak ediyormusunuz?
Düşüncelerinizi alayım.
💗💗💗💗💗
Sizleri seviyorum!!
Beni takip edip oy vermeyi unutmayın
lütfen!
💗💗💗💗💗💗

MR. POLICEMAN - HYUNLIX +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin