17

631 127 55
                                    

otobüs bagajından küçük el valizini eline alırken zangır zangır titriyordu maskeli, o kadar heyecanlıydı ki kalbi gerçekten patlayacak gibi hızlı hızlı çarpıyordu göğüs kafesine. zihni onlarca düşünceye ev sahipliği yapıp aklının bulanmasına sebebiyet veriyordu.

otogar binasının içerisinden geçip çıkış kısmındaki bahçeye vardı. gözleri bahçenin her bir metrekaresini dikkatli ve hızlıca tarıyordu, tanıdık simayı görmek için. o anda bir başkasının koyu kahverengi irisleri, kendi kahveleriyle karıştı.

vücudunu farklı bir aura sarmıştı, dengesi bozuldu. yer ayaklarının altından kayacak gibi hissetti. çok uzun zaman olmamıştı belki ama hasretini çektiği kişiyle buluşmayı asırlardır bekliyor gibiydi. diğer oğlanın da ondan farklı yoktu gerçi.

heyecandan bir saat önce otogara gelmiş ve sevdiğini beklemeye başlamıştı. ona sarılmayı düşlemişti. şimdi birkaç metre ötesinde karşısında dikiliyordu. daha önce onu tam anlamıyla görmemişti hatta yüzünü de pek tanıyamamıştı ama hissetmişti işte. hiç şaşırmamıştı da; melek gibi görünüyordu, tekrardan hayran kalmıştı.

birbirlerine bakakaldılar, çoktan kavuşmuş olmaları lazımdı. ama ikisi de üstünde durdukları yere mıhlanmış, hareket etme yeteneğini kaybetmişlerdi. nasıl bir çelişkiydi bu? akıl alır değildi.

seungmin sonunda changbin'e doğru adımlamaya başladı. bacakları, bağlı olduğu bedene ihanet ederek titremeye başladı. yine de devam etti, bir yirmi saniye sonunda dip dibelerdi. bu anın gerçekliğini sorguladılar çünkü ikisinden biri elini uzatsa diğerine değecekti. "seungmin, sana sarılabilir miyim?" sesi bir fısıltı gibi çıkmıştı ve tek yönde karşısındaki oğlanın kulaklarına ulaşmıştı.

başını hafifçe sallamakla yetindi. hemen ardından bir çift kol vücudunun etrafına dolanmıştı. seungmin titrek bir nefes vererek geri sarıldı. şu an ikisinin de yaşadığı duyguların somut bir karşılığı yoktu. önce bir ateş esir almıştı bedenlerini, saniyeler geçtikçe ateş küçülerek ısıtmıştı ikiliyi. ateş azalıyordu azalmasına ama heyecanları için bu geçerli değildi. nasıl bir şeyse gözleri buluştuktan beri daha da artıyordu, bundan sonra hep böyle mi olacaktı. kalpleri dayanmazdı ki patlar, giderlerdi.

kısa bir süre seungmin, changbin'in başını omzunda hissetti; saçları yüzünü gıdıklamıştı. rahatsız olmamıştı, hoşuna gitmişti.

güvende hissediyordu çünkü evindeydi.

daha uzun yazcaktim da ne yazsam bilemedim asiri dogaclama gelisti(zaten bir sey olmadi amk dediginizi duyuyorum, susar misiniz???) neyysee cok tatlilar, dusunduklerimi yaziya dokebildiysem guzel olmustur herhalde

optum biySEVIYORUM SEVIYOR MUSUN AGLIYORUM GULUYOR MUSUNNN

131122
yayim tarihi: 191122

him's detaILYs, seungbin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin