49 ❝hayvanlar cehennemi❞

1.7K 194 140
                                    

WARNING: TACİZ YOKTUR; OLMAYACAĞINI SÖYLEDİĞİM SADECE DÜMDÜZ DEVAM EDİN.

Son kez düşüyoruz.

-

future - mask off 

Sert bir rüzgar tenimi ısırırken uzun bir yolculuk sonrası nihayet varmıştık parti evine. Ondan öncesinde Cihat evine davet etmişti. Bunu kabul etmiş, korksam da evine gitmiştim. Tek başına yaşıyordu; ufak ama lüks bir evi vardı. 

Ancak işin ilginci bu değildi.

"Kolyemi gördün mü?" diye sordum motordan inince. "Oha bilekliğim de gitmiş," elim boncukların hayaletini yoklarken yüzümde olabildiğince sahte bir şaşkınlık vardı. Çünkü bilekliğimi onun evinde bırakmıştım. Banyosunda, bilerek çıkartmış ve aynanın önünde koymuştum. Kabak gibi açıktaydı. Ve benden sonra banyoya girmişti.

"Hayır görmedim," dedi kaskını motorun arkasına bırakırken. "Bir yerlerde düşürmüşsündür belki."

Üzerindeki ceketi çıkartıp motorun üzerine bırakırken yüzüme bakmıyordu. Aklından ne geçiyordu? Bilekliğimi gördüğünü biliyordum. Öyle ki bilekliğimin de kolyemin de ne anlama geldiğini biliyordu, biliyordum. Çünkü gördüğü an ne olduklarını söylemişti. 

"Sevgilin sıkıntı eder mi?"

"Hayır," dedim. "Etmez. Biraz kavgalıyız şu sıralar aslında."

Yüzü yüzüme dönerken dudaklarımı birbirine bastırdım. Önce gözlerini kıstı ancak sonra gülümseyecek gibi oldu. "Burada olduğunu bilmiyor o zaman?"

"Aslında hayır," iç geçirdim. "Buraya geleceğimi kimseye söylemedim çünkü biraz kafa dağıtmak istiyorum," gözlerim yüzündeki her bir tepkiyi ölçüyordu. "Yani kabul ettiğim iyi oldu bu partiyi."

"Güzel," dedi gülümserken. "Girelim mi?"

Kaldırımın karşısına geçip büyük evin önüne geldik. Kapı açıktı, içeriden müzik sesi geliyordu. O kadar kalabalıktı ki başımı ağrıtmıştı daha girerken. "Ben ceketimde telefonumu unuttum," dedim Cihat'a. "Kapatıp geleyim kimse aramasın şimdi olur mu? Sen içecek bir şeyler alır mısın? Alkolsüz içiyorum ben biliyorsun."

Elbette ki kabul etti. Ben onu orada bırakıp hızlıca motora ilerledim. O sırada cebimden telefonumu çıkartıp Rasim ile konuşma pencereme geldim. Birçok defa aramış, mesaj bırakmıştı. Ancak Cihat'a hiçbir şey çaktırmamak için telefonu bir kere bile almamıştım elime. 

Cihat ile ilk tanıştığımda onun gerçekten arkadaş olmak istediğini, gerçekten temiz niyetli biri olduğunu zannetmiştim ancak hayır, değildi. Ona çok kez temastan hoşlanmadığımı direkt olarak söylemiş ve hatta bir keresinde bununla ilgili travmam var kanka ya diye cıvıtmıştım bile. Buna rağmen dokunmaya çalışmaları gözümden kaçmamıştı.

Yakut'u tanıdığını, bir keresinde telefonunu ödünç istediğimde arama geçmişinde adını görünce görmüştüm. Ancak ondan sonra Yakut'tan ne zaman bahsetsem tanımadığını ima etmişti. Daha önce hiç duymadım demişti bir keresinde. 

Son olarak bilekliğim konusunda yalan söylemişti ve şimdi, Rasim'e hemen buraya gelmesi gerektiğini mesaj atıp ceketinin ceplerini kontrol ettiğimde bir kere daha yanılmadım. Kolyem iç cebindeydi. Ucu kırıldığı için boynumdan düşmüş olmalıydı ancak ucu kim bilir nasıl kırılmıştı? Alüminyum folyo ile sarılmış arkasını temizledikten sonra kolyemi cebime tıktım. Yakut eminim ki sinyali alacaktı ancak bileklik için çok geçti. 

Ölü Venüs [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin