Yirmi İkinci Bölüm✿

167 9 141
                                    

Keyifli Okumalar...🖤

-ĞIAHHHHH!!!

-AHHHHHH!!

-HIK-!

-LAN ADAM ÖLDÜ!!

Bağırışmaların hâkim olduğu bu sınıfa girmeye çekinen birisi vardı. Sadece birisini uzaktan izlemek için adım attığı bu koridorda baştan aşağı çığlık sesleri yükseliyordu. Ve şimdi-

Sanırım birisi kalpten gitmişti.

Karanlık sınıfın kapıları açıldığında ve içerisinden bir grup öğrenci baygın arkadaşlarını çıkardıklarında, Venti derin bir nefes aldı. Bakışları karanlık sınıfa döndüğünde yüzü maskeli genç çıktı ve beline ellerini yerleştirerek mırıldandı.

-Çok gürültülü.

-Xiao! Tamam kısa olduğunun farkındayız ama adamın serçe parmağından ne istedin!

Sınıftan çıkan başka bir yüz Venti'yi farkettiğinde kıkırdadı ve yanına adımlayıp omzuna elini koydu.

-Selam! Sende mi korkutulmaya geldin?

Venti yüzündeki yeşil şeytan maskesini çıkaran ve saçlarını arkaya yatıran Xiao'dan bakışlarını güçlükle çekerken Heizou'ya gülümsedi.

-Aslında- sadece bu koridordan çok ses geliyordu. Merak ettim.

-Oh... O zaman gördün?

Heizou gergince gülerek bayılan genci gösterdi. Venti dudağını ısırırken, Xiao karanlık sınıfa girmeye yeltendi.

-Ş-şey aslında- neredeyse öğle arası oldu. Festival için hazırlanan yemekleri yemeye gidebiliriz diye düşünmüştüm.

Heizou saatine bakarken dilini damağına vurdu ve Xiao'ya seslendi.

-Ne dersin?

-Siz gidin.

-Hey, karanlık sınıfta ne yapıcaksın? Sabahtan beri bir şey yemiyoruz, ayrıca gelişmemiz gerek. Bilirsin~

Heizou ikiliye bakıp gülümsediğinde konunun boy olduğunu anladılar ve hep birlikte iç çektiler. Lisede olmalarına rağmen bir ortaokullu gibi görünmeleri sinir bozucuydu.

-İlk önce Zhongli sensei'ye bakacağım.

-Peki pekii, o zaman diğerlerini de çağırıyım.

Heizou telefonunu cebinden çıkararak ekibin geri kalanına mesaj attığında Venti ensesini avuşturdu. Xiao kesinlikle karşısısında inanılmaz duruyordu.

Koyu yeşil bol pantalon, beyaz kolsuz gömlek ve bir takım aksessuarlar. Sağ koluna bazı dövmeler yapmıştı ve koyu yeşil saç perçemlerine uyum sağlamıştı. Güçsüz görünse de, kollarının hareketlenmesiyle hafif belli olan pazıları güçlü olduğunu gösteriyordu.

Venti neredeyse ağızının suyunu akıtmıştı. Xiao kendisine bakan gözlerden rahatsız olup arkasına döndüğünde, Venti öne doğru adımlayarak hemen yanında durdu.

-Umm, günün nasıl geçiyor?

-.......

Venti cevap alamamasıyla dudaklarını büzerken, Xiao derin bir nefes aldı.

-Sıkıcı.

-Bunu düzeltebiliriz.

Venti gülümseyerek cevap verdiğinde ellerini arkadan bağladı ve Xiao'nun önüne geçti. Hafif eğilirken altın gözlerin kendisine bakmasını bekledi. İstediği olduğunda gülümsedi.

Adamım İyi Misin? /ZhongChi Texting\Where stories live. Discover now