Bölüm 4 | "Sarı Krizantem"

3K 125 101
                                    

Okumaya başladığınız tarih?

Sizi seviyorum, iyi okumalar dilerim!!!

Yeni bölüm 30 yorumdan sonra gelecek, bilginize. <3

Tiktok: badwllr

***

"SARI KRİZANTEM"

"Kimi aşk kısadır kimi uzundur. Kimi satar kimi satın alır. Kimi gözyaşı döker öldürürken, kimi kılı kıpırdamadan öldürür. Herkes öldürür sevdiğini ama herkes öldürdü diye ölmez."

Oscar Wilde


"Yok artık, çüş. Daha neler!"

Başımda inanılmaz bir ağrı vardı dünden sonra. Bir şekilde toparlanmak zorundaydım ama nasıl yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Kapının hızla açılması ve bağırış sesleri hortlak gibi uyanmamı sağlamıştı.

"Ne oluyor be sabah sabah," dedim kafamı yastığa gömmeye çalışırken. Bir dakika, başımı yasladığım şey yastık olamayacak kadar sertti. Bu, bu birinin omuzdu.

Bu kimin omzuydu?

"Oha! Ben iki ay vermiştim ama ya," diye odaya girdi Melis. Ne iki ayı pardon, tatlım? Araya Berk girdi sevinçle. "Ben kazandım, ben," dedi. Neyi kazandın yahu!

Başımı kaldırdığımda Ufuk'un yanımda uyuduğunu fark ettim. Belime sarılmıştı. Ayıldığımda onu itmemle yataktan düştü. Kısa bir bağırış sesi kulaklarımızı doldurdu. Acısın, iyi oldu sana. "Oh iyi oldu sana, ahtapot gibi yapışmış bir de."

"Ne vuruyorsun kızım be!"

"Sen ne diye sarılıyorsun bana! Allah'ım ya. Hem kızım ne oğlum ya?"

"Oğlum ne ya, keko musun sen?" derken kıkırdıyordu.

"Ee, var birazcık genlerde."

"Memleket neresi senin?" dedi Melis araya girerek. Of, konu nasıl gelmişti ki? Ters bakışlarımdan biri onu bulduğumda eliyle ağzına görünmez bir fermuar çekti.

"Ay bir susun artık. Sabahın köründe ne bu şiddet bu celal?" dedi Berk kıkırdayarak. Ona attığım garip bakışlar da susmasına yetmişti Melis gibi ama odadan sessizce ayrılmasına rağmen gülüş seslerini duyabiliyordum. Onun arkasından Melis de çıkmıştı. Ben de olsam sabahın köründe kendimi çekemezdi, kız haklı şimdi. Bunların hepsi ayrı psikopattı sahiden. Arkamı döndüğümde Ufuk'un yerden kalkıp yatağa oturduğunu gördüm. Hâlâ başını ovuyordu. O kadar sert ittirmiş olamam herhalde. O kadar mı sert çarptım ya?

Yazık.

Odadan yalnız kalmıştık yeniden.

"Asıl sen bana sarıldın," diyerek kendini aklamaya çalışıyordu ama ben yer miyim? Yemem paşam. "Elimi tuttun. Çayın bitince gözlerini kapatmıştın. Elimi çekemedim. Çok korku dolu bir ifade vardı yüzünde. Oturdum yanına ama sen elimi bırakmayınca en uca yattım." Bakma bana öyle der gibi baktı. "Ciddiyim ya. Yalan söylemiyorum, ben yalan söylemem. Söyleyemem. Bir anda uyudun, şok oldum. Dedim içimden bir insan nasıl bu kadar hızlı uyur, diye."

"Ben iyi uyurum. Bayılırım uykuya, çok aşığım yatağıma," dedim garip bir hisle. Birkaç zaman önce bu yatağı paylaşabileceğim, dahası uykumu ve gece düşlerimi bile paylaşabileceğim biri hayatımdayken şimdi elimde koca bir hiçlik vardı. Biz resmiyette halen karı-kocaydık ancak benim kalbim onu bir daha kabul edemezdi.

KRİZANTEMWhere stories live. Discover now