Annemin dizlerine yatmış bi yandan sobadan gelen odun çıtırtısını dinleyip bi yandan annemin içinden mırındandığı o şarkıyı dinlemek o kadar huzur verici ki ömrümün sonuna kadar burda yatabilirim. Kapının sesiyle ayağa fırlamam bir oldu. Babam gelmişti kapıyı açtım hemen boynuna atıldım gören de sanki beni beş altı yaşlarında çocuk zanneder. Bilmez ki 20 yaşında bi genç kız. Gerçi görünüşüm de pek 20 göstermiyor ama kimse gerçeği değiştiremez.
"Hoşgeldin babacımmm"
"Dur dur koca bebek hoşbulduk, n'aptınız bakalım yemek. Valla kurt gibi açım."
"Hoşgeldin bey,sen seversin diye dolma yaptım. Hadi kızım bana yardım et de hazırlayalım soframızı."
Mutfağa geçip anneme yardım edip bi güzel hazırladık sofrayı yemekte pek bişey konuşmadık . Annem babama Hacer teyzelerin sözü olacağını oraya çağırdıklarını söyledi. Zaten burda dediğim gibi herkes birbirini bildiği için baya kalabalık olacaktır orası.
Üzerimizi sıkıca giyindik, dışarıya adımımızı atmamızla o mis gibi soğuk yüzümüze vuruyordu.
Sabahtan beri niye hiç çıkmadıysam.
Hafiften kar atıştırıyordu , kömür kokusu, nefesimizden çıkan buhar , kış sessizliği. Gerçekten bayılıyorum tam bi kış insanıyım. Buraları sevmeyenleri anlamıyorum gerçekten. Ben bunları düşünürken gelmiştik bile.
Annem kapıyı çaldı Esra kapıyı açtı bizimkiler toplanmıştı yine. Emel teyze, Seval teyze .Özlem teyze yerlerini almışlar , kızlar da sümeyyenin başına toplanmışlar sohbet ediyorlardı. Babam da Ekrem amcaların yanına geçmişti . Buradaki en büyük ev sanırım bu ev hepimiz almıştı.
Buraya gelirken bordo boğazlı kazak , siyah kumaş İspanyol paça giyinmiştim. Saçlarımı da maşa yapmıştım. Belime kadar uzundur da saçlarım.
Kızlar beni görünce yanlarına çağırdılar. Bunlar da bi alem başka nereye gideceksem. Ekrem amcaların yanına mı gitsem acaba. Neyse şaka bi yana Sümeyye'yi tebrik etmem lazımdı. O bizden büyüktü iki yaş samimi değildik ama yine de o da bizim bi arkadaşımız sonuçta.
"Tebrik ederim Sümeyye. Rabbim tamamına erdirsin."
"Ayy sağol kuzum darısı başına."
Hafiften tebessüm ettim.
Bu nişanlananların sözlenenlerin kuzum demeleri bi kural falan da bizim mi haberimiz yok.
Darısı başımaymış aman kalsın.
Kızların Sümeyye'nin bana darısı başına demesiyle kıkırdamaya başlaması bir oldu. Bu konudaki düşüncelerimi hepsi biliyordu çünkü.
Evlilik pek bana göre değil açıkçası.
Ben gösteririm o kızlara. Sinirli bi bakış attım hepsine.
Defnenin yanına oturdum.
"Nida , enişteye baksana Sümeyye'ye nası bakıyo, çok tatlılar yaa."
"Saçmalama Defne neresi tatlı bunun. Bakıyorlar işte. Hem sen bakmasana ya utandıracaksın insanları."
"Nida ya hevesimi kırmasan nolur sanki. Ben kendimi hayal ediyorum böyle. Aaah ah ben de görür müyüm acaba böyle günler."
"Bi an önce görsen de gelip düğününde oynasak vallahi. "
"Öyle diyosun ya beni bi heyecanlandırıyorsun ki anlatamam. Sonuçta insanın sevdiği, hayatını paylaştığı, birlikte gülüp eğlendiği bi insan olması çok güzel bi duygu. Yani öyledir heralde. "
Haklı aslında ama yine de ne biliyim. Hala ikna olmadım, o sırada gözüm anneme takılıyor kimle konuşuyo ki yanındaki kadını ilk defa görüyorum.
Acaba Defnenin bahsettiği ,annemin sınıf arkadaşı kadın bu mu.
Tam o sırada annemle göz göze geliyoruz, annem yanına çağırıyor kalkıp yanlarına gidiyorum. Önce Emel teyzelere laf atıyorum sonra annemgilin yanına ulaşıyorum.
"Gel kızım hani bahsetmiştim ya sınıf arkadaşım Nejla diye. İşte kendisi,bu da benim kızım Nida'm."
Tam tahmin ettiğim gibi .
"Memnun oldum nasılsınız"
"Çok teşekkür ederim canım gayet iyiyim. Şöyle bi günde kötü olmak mümkün mü. Arkadaşımı yıllar sonra tekrar görmüşüm. Bak yeğenim ayrı bi mutlu bize de bu mutluluğu paylaşmak düşüyor. Biz de geldik bakalım ."
"Anladım. Size iyi oturmalar o zaman."
"Dur dur seni oğlumla tanıştırıyım, Mehmet gel oğlum."
Haydaaaa bi bu eksikti.
Yorum yaparsanız sevinirim😊
