~Bölüm 3~

923 51 98
                                    

İlke Boz (Kaya)

Bir test için gerçekten çok kalabalık gelmişlerdi. Tamam biz de altı kişiydik ama Kutay ve Eray yarım insandı. Onları beraber alırsak beş kişi anca vardık.

Ülkü ve ben mal mal onlara bakarken doktor açıklama yapmaya çalışıyordu. Acilen kendime gelmeliydim. Bu testten sonra doktorun dediklerini açıklayacak biri yoktu çünkü.

"Kaya ailesinin isteği üzerine DNA testi yapmak için sizi çağırmış bulunmaktayız. Anlatılana göre kafalarınızda şüphe var biliyorum. Emin olun test yapıldıktan sonra şüpheleriniz ortadan kalkacak." dedi.

Bunu zaten biliyoruz beyefendi. Hangi yönde olacak onu söyler misiniz? Mesela hayatımız değişecek mi? Yoksa bu test bir süre gündemimizde olup unutulacak mı?

"Önce Barlas Bey'den sonra kızlardan kan örneği alalım isterseniz?" dedi. Bir dakika bir dakika!?

Annem ve babamın gerçek çocuğu olabilecekleri düşünülen çocuklar neredeydi? Biz ortada olmayan birileri ile karıştırılmamıştık değil mi?

"Bizimle karışan kişiler nerede?" dedim. Doktor şaşkınca bana baktı. "Bunu sonra söylerim diye düşünüyordum... Onlar... Doğum sonrasında ölmüşler." dedi.

"Ne?" dedim şaşkınlıkla. Bebekken ölen birileri ile mi karıştırılmıştık?

"Öldüklerine dair bir kanıt var mı?" dedi babam. Onun da şok olduğu yüzünden okunuyordu. "Mezarları var." dedi karşı aileden biri.

Kimin dediğini görememiştim...

"Mezarları bir şey ifade etmez. Parası olan herkes mezar yaptırabilir. Ben gerçek bir kanıt istiyorum." dedi babam. Yutkundum.

Doktor bir şey diyemezken "Öyleyse kızlarımın test olmasını istemiyorum. Kalkın gidiyoruz." dedi ve ayağa kalktı. Biz de ayaklanırken doktor bizi durdurmaya çalıştı.

"Bu konuyu sonra Kaya ailesi ile halletseniz olmaz mı? Ölüm belgeleri falan vardır herhalde. Benim başımı belaya sokmayın lütfen." dedi.

Babam bize baktı. Ben Ülkü'ye baktım. Şu an tüm aile birbirimiz ile bakışıyorduk.

Gözlerimi kırpıştırdım. Annem babama bir şeyler söylerken babam derin bir iç çekti. "Peki. Ama sonuçlar erkene alınmaya çalışılmayacak. Herhangi bir hata olmasını istemiyorum." dedi. Doktor onu onayladı.

Kan örneklerimizi vermek için bir odaya alındık. Ülkü ile karşı karşıyaydık. Hemşireler örnekleri alırken birbirimizi izledik.

Korkuyordum, korkuyorduk. Onların kızı çıkmaktan korkuyorduk... Ailemizden ayrılmaktan korkuyorduk.

Ne olursa olsun ailemiz olduklarını biliyordum ama diğer ailenin nasıl insanlar olduğunu bilmiyorum... Reşit değildik ve test pozitif çıkarsa onlarla yaşayacaktık.

Sadece bir telefon araması ve bir test ile tüm hayatımız değişecekti belki de... Bilmiyorum...

Hemşire yanımdan ayrılırken pamuğu attım ve giydiğim kıyafetin kolunu indirdim. Ülkü ile dışarı çıktık. Sıra testin ne zaman açıklanacağını öğrenip buradan gitmekteydi.

Testin sonucunu öğrenmeye gelmesek ne olurdu? Belki bizi unuturlardı ve mutlu hayatımızı yaşamaya devam ederdik.

İçimden bir ses bu ailenin peşimizi bırakmayacağını söylerken başımı iki yana salladım. O ses haklıydı.

Doktor ailelere açıklama yaparken telefonumdan karşı aileyi araştırmaya devam ettim. Hiç rahat değildim. Aile ile ilgili içimde bir his vardı.

İKİZLER' Ülkü&İlkeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin