fire | ayber

drunk

ay kimler gelmiş öyle kimler, özledik fire ı da aslında tüm kurguları özlüyoruz ama inanın vaktim çok kısıtlı ve buraya bir şeyler yazmaya gerçekten hiç vaktim yok olmayan vakitten arttırmaya çalışıyorum, bu yüzden yorumlarınızın da çok kıymeti oluyor benim için.

oy verip bolca yorum yapmayı unutmayalım, bir de bölümümüz +18 uyarısı yapalım tabi. iyi okumalar dilerim 💫

"yetmez mi?"

çekememezliği ve durumdan sıkılmışlığının birleştiği ses tonuyla öpüşen ikiliyi ayırmak istediğinde aybike hiç oralı olmadıysa da berk geri çekilmek durumunda kalmıştı.

cevap vermeyip ıslak diliyle dudaklarının üzerinden geçmişti sadece arsızca. birkaç dakika sonrasında oyundan sıkıldığını söyleyerek ikiliyi bir şekilde evinden göndermişti tolga. sıkılması falan bahaneydi tabi.

ama tolga'nın yaptığı bir şey ilk kez berk'in de işine gelmişti. evinde biraz daha kalırsa katil olabilirdi. aybike'yi evine bırakmalıydı şimdi ama sarhoş olduğunu ailesinin anlamasından korkuyordu. zaten ailesiyle fazlasıyla sorunları vardı.

kendi evine götürmeyi düşündüğü sırada da beline dolanmış kolunu itip hiç beklemediği bir şey yapmıştı aybike. sarhoş bir insandan beklenmeyecek bir güçle kızılın sırtını hemen yanlarındaki duvara çarptığında dudaklarına asılmıştı. nefesinin yetebildiği hatta kesintiye uğradığı kadarıyla uzun öpüp geri çekildiğinde sendelemesi de durmuştu. kendi başına ayakta gayet rahat durabiliyor ve büyük bir istekle bakıyordu oğlanın gözlerine.

"sarhoş değilsin sen." yeni ayrımına varabilmiş şekilde şaşkınlığını gizlemezken saç buklesinin tekini de parmağına dolamıştı kızın. "tolga'ya sarhoş numarası yaptın. ama aslında benden bile daha ayıksın, değil mi?"

başını olumlu anlamda salladı kız. "içkileri döküyordum, içmiyordum. şimdi tolga halısının kenarına baktığında üzücü bir sürprizle karşılaşacak."

beraber kahkaha attıklarında kızın boynundan kokulu ve hoş bir öpücük aldı genç adam.

"zekana hayranım."

"ben de sana." güzelliğine iç çekip onu arabaya yönlendirmek isteyen kızılı kolundan durdurup yanına yaklaştığında yakasıyla oynuyordu. "sence neden sarhoş olmak istemedim?"

"tolga'ya karşı kendini güvenceye almak için."

"yanlış cevap yakışıklı çocuk." derken fısıldamıştı. berk ise bambaşka hissediyordu bu gece kendini. istek dolu, daha arzulu. "bu gece sevgilimle sarhoş olmak istiyorum da ondan."

"nasıl yani?" gülümsemeye benzeyen dudağının kenarındaki hoş kıvrıma engel olamayan kızılın boynuna kollarını doladığında gözlerinin içine baktı uzun uzun.

"sevgilimle içmek istiyorum nesi garip? sonra da onun yatağında olmak istiyorum." bu sefer kulağına yönelip oraya fısıldadığında berk, aybike'nin aleviyle bu kadar çabuk bedeninde değişimler oluşmasına yetemiyordu. yutkundu. "onunla yaşadığım her şeyi saniye saniye hatırlamak istiyorum aynı zamanda. o yüzden içerken durmayı bileceğiz. unutma, bilinçli sarhoşluk güzeldir."

dudaklarını birbirine değdirdiğinde berk'in gözlerini kapatmasına gülümseyerek geri gitti. gece daha uzundu, öpmek için çok vakti olacaktı.

arabadan indiklerinde elinden tutup bara sürükledi çocuğu. tek atımlık shotlardan başladıklarında bardaklarını tokuşturup tepelerine dikiyorlardı.

çok hafif başının döndüğünü hisseden kız yerinden kalktı, kızıl da kalkmıştı hemen ardından. kendine geldiğinde bu defa da dışarı sürükledi çocuğu. berk zaten normal zamanlarında da kendini aybike'ye, aybike'nin akışına bıraktığı için alışıktı.