Arkamı döndüm ve elin sahibine baktım. Arda gelmişti.
Konuşmadı ve yanıma oturdu.
"Ada neden ağladığını az çok tahmin edebiliyorum ama anlatmak ister misin?" dedi. Şuan bu bankta bu saatte oturmamın sebebi Arda'ydı. Dolaylıda olsa.
"Neden buradasın? Hazal'ın yanında olman gerekirdi." dedim. Gülümseyerek söylemeye çalıştım.
"Hazal'la sadece arkadaşız, Ada. Aramızda sandığın gibi bir şey yok."
"Demir'e söyledim." Bilmiyordu. Bilsindi.
"Neyi söyledin, Ada?"
"Onu sevdiğimi, Hazal'ın onunla takıldığını, bunu sadece bana inat olsun diye yaptığını. Ve.." söylediklerimle bu gecenin 2. kalakalanı Arda olsada devam ettirmemi bekledi.
"Ve artık onu sevmediğimi söyledim. O gitti çünkü Hazal'a aşık." dedim ve geriye yaslanıp bacak bacak üstüne attım.
Arda benim gibi oturdu. Konuşmaya başladı.
"Ada, Demir'i sevsende ya da artık ondan vazgeçmiş olsanda o senin için doğru kişiyse ne olursa olsun seninle olacaktır."
Doğru kişi olmak..
Ben onun için doğru kişi miydim?
"Bilmiyorum, artık istemiyorum sanırım." dedim.
"Nasıl hissediyorsun peki?" Diye sordu.
"Ne hissettiğimin bir önemi yok artık, hiçbir zamanda olmamıştı zaten."
Ağlamak üzereydim.
"Sana böyle düşündüren ne, Ada? İçinde fırtınalar kopuyor. Hiçbir şey söylemiyorsun." demişti. Şikayetçi bir ses tonuyla.
"Söyleyemiyorum, ifade edemiyorum. Çok yoruldum. Kafamı yastığa koyduğumda bir şeyler beni çok rahatsız ediyor."
İki gözümün çeşme olup akmasına ramak kalmıştı. Arda'ya bakıp devam ettim.
"Arda, ben artık güzel şeyleri hatırlamakta çok zorlanıyorum.." demiştim. Yanaklarımdan yine süzülmeye başlayan gözyaşları bana sesleniyordu.
Arda ne yapacağını şaşırmıştı. Bende kendimden beklemediğim bir hamleyle başımı onun omzuna yaslamıştım.
Huzur vericiydi, garip olsa bile.
"Ada, iyi hissetmen için her zaman konuşabiliriz." demişti ve kolunu omzuma dolayıp beni koluyla arasına almıştı.
Başım hala omzuna yaslıydı.
"Tanışalı sadece bir hafta oldu beni kendine alıştırma Arda Güler." Elimi gözlerime götürdüm. Gözyaşlarımı sildim.
"Sen iyi birisin, bana alışsan bir şey olmaz." dedi.
Keşke hep bu anda kalsaydık.
Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu anda saatin geç olmasını farketmemizle bitti.
Ayaklandık.
Arda kollarını açtı, ona yaklaştım ve bende ona kollarımı doladım. Belimi saran elleri bana farklı hissetirmeye başlamıştı.
Aynısını son bir kaç hafta da Demir'le de yapmış olsakta çok farklı hissediyordum.
Bu hissin geçeceğini düşünmüştüm.
Birbirimizden ayrılıp vedalaştık.
Eve çıktığımda sakinleşmiş olsamda canım babamın sesini duymak istiyordu.
