2. Bölüm

847 29 16
                                    

Bürodan temkinli ve hızlı adımlarla çıkan Kayra otoparka indi bu kızın sevdiği şeyler azdı bunlarda biride motosikletiydi.

motosikletine ulaşınca hızlıca bindi kaskını taktı. İstanbul sokaklarında hızlı gitmek zordu. trafik her zaman vardı. Ama kayra işlek yollarda gitmiyordu her zaman ısız sokaklarda gezerdi. 

Bunun nedeni polis olmanın verdiği kontrol bağımlıydı. Sesiz sokaklar iyiye alamet değildi onun için.

Sinirlerini yollardan çıkarırdı bu gece olacaklar gibi. Telefonun sesiyle ikildi, motosikleti aniden durdurdu ve telefonuna uzandı arayan Emniyet için çalışan otopsi doktoruydu. Onu aramasının nedeni belliydi Ata ve Bartu'nun otopsi sonuçlarıydı.

Kayra hızlıca telefonu açtı.

"Alo Kayra."

"Seni dinliyorum."

"Otopsi sonuçları çıktı."

"Anladım, senden bir iyilik isteye bilir miyim?"

"Yapabileceğim bir şeyse neden olmasın."

"Sonuçları ilk ben görmek ve incelemek istiyorum bu yüzden bürodaki kimse haber verme şimdilik"

"Çok geç Kayra çoktan tunç yolda, her an gelebilir."

"O zaman bana ayrı olarak dosyanın fotokopisini çektirmeni rica edeceğim."

"Bunu yapabilir ama neden?"

"Kafamda cevap bulmamış sorular var."

"Anlıyorum, Hızlı olsan iyi olur."

"Kapatıyorum."

telefonu kapatıp cebine koydu kaskını tekrar taktı, gidebileceği kadar hızlı gidiyordu. Bu fazlasıyla tehlikeliydi ama gittiği görevlerin yanında bu sivri sinek ısırığı bile değildi. 

5 Dakika sonra

Adli Tıpın önüne geldiğinde motorunu park etti. İçeri girdiğinde ruh gibi olan doktorlara alışkındı. asansöre binen Tunç'u gördü. Sinirleri gerildi, merdivenler koşarak gitti, o kadar hızlı çıkıyordu ki doktorlar bile ona odaklanmıştı, oradaki herkes onu tanıyordu sonuçta o Gizli görevlerin ustası olarak bilinir. 

2. katta vardığında asansörün düğmesine bastı böylece Tunç'u yavaşlatacaktı. 4. Katta vardığında koridorun sonundaki odaya doğru ilerledi. Odaya kapıyı çalmadan girdi. 

"Şu alışkanlığından bir vazgeçemedin."

"Belgeleri ver."

"Sakin ol, Başın sağ olsun öncelikle-"

elindeki iki dosyayı uzattı, normalde otopsi raporları bu kadar kalın olmazdı kalın olmasının sebebini Kayra anlamıştı, 

Otopsi dosyası ne kadar kalın o kadar acı işkenceye kalmışlar demekti.

Kayra dosyaları alıp tam çıkacakken doktor onu durdurdu.

"Bide bu var cesetlerin içinden çıkan notların fotokopisinin olduğu dosya."

"Ne notu?"

"Bende bilmiyorum sadece cesetlerin birinde vardı Atanın olmalı, İtiraf etmeliyim işkence konusunda hiç bu kadar iyilerini görmemiştim."

"Duyduğuma göre onların kapatamadığı dosyaya sen bakacakmışsın iyi şanslar."

"Şansa ihtiyacım yok."

Diğer dosyayı hızlıca alp odadan çıkmak için kapıyı yarıya kadar açtı, Tuvaletin kapısını açan Tunç'u gördü. Rahatladı ve hızlıca asansöre bindi.


Adli Tıptan çıktı, motosikletine bindi ve evine doğru sürdü, İlk defa eve bu kadar erken gidiyordu genelde gece yarısından önce eve gelmezdi.

Eve vardığında anahtarı çıkarmak için çantasına elini attı. Telefonu tekrar çalmaya başladı, Telefonu eline aldı saate ve arayan kişiye baktı saat 21.24'dü arayan ise Tunç'tu onu görmüş olabilir miydi iyi bir bahaneye ihtiyacı vardı. Yalan söylemek onun işiydi zor değildi.

"Efendim."

"Kayra rahatsız ettim ama haber vermek istedim."

"Neyi?"

"Otopsi sonuçları çıkmış ve şimdi elime ulaştı, Yarınki toplantıya hazırlıklı gelmemiz lazım çünkü kalın iki dosya elimde."

"Anladım."

"İyi akşamlar."

"Sana da."

Telefonu kapatmasıyla aklındaki sorular ortaya çıktı 2 dosya?, Tunç neden onu aradı, neden nottan bahsetmedi. Aralarındaki köstebek Tunç muydu?




-SADECE BİR GÖREV- Where stories live. Discover now