13

17 9 13
                                    

Aslında her şey bir hayalden ibaret... Bundan sonra ki bölümler nasıl olacak bilmiyorum. Belki 17.bölüm final olabilir, belki de 15.bölüm...

İyi okumalar!

İyi şaşırmalar!

29.11.2022, 20:33

🐣

"Bazen deli olduğumu, hayal kurarak bunları yaptığımı düşünürdüm." Diye fısıldadım karşımdaki doktora. Artık iyileşiyor gibiydim. Baştan beri içimde tuttuğum o anılarla yaşamımı yitirmeyi beklediğim zaman artık sona ermişti.

"Benim kim olduğumu hatırlıyor musun Leyya?" Başımı kaldırdım ve doktora baktım. "Ben bir tek Korer Kardemir'i tanırım." Başka bir doktora onu anlatıyordum. O bu hastaneden gitmiş beni yeni bir doktora havale etmişti. İstem dışı tekrardan kendimce delirdiğimi hissetmiştim o gün.

Korer Kardemir'i de hayal etmiştim sanmıştım. Bir hayalden ibaretti sanırım...

"Pekala, ilaçlarını düzgünce alıyor musun peki Leyya?" Başımı aşağı yukarı salladım. Korer her gece rüyalarıma giriyor. Beni azarlıyordu ilaçlarımı içmeye devam etmem için bu yüzden içmeye devam ediyordum.

"Peki, Korer hakkında ne hatırlıyorsun?" Korer Kardemir. İçimde ki notaların sahibi ve sevgilim. Sevdiğim doktor...

"Korer benim sevgilim. Gözleri hala çok güzel! Çok güzel bakıyor. Fotoğraflarımız var bir sürü. Onlarda bile o kadar güzel gülüyor ki, her gün yanıma gelip bana sarılması kadar güzeli yok."

"Leyya, Korer her gece yanına mı geliyor?" Gülümseyerek doktora dönüp başımı salladım. Doktor bana öyle bir ifadeyle bakıyordu ki, anlam veremedim. "Leyya halüsinasyon gördüğünü, kabul ettiğini söyler misin bana?.."

"Halüsinasyon görmüyorum ki ben!" Doktorun dediklerine karşı çıktım. Ayağa kalkıp başımı iki yana sallayarak dudaklarımı birbirine bastırarak kaşlarımı çattım. Anlamıyorlardı ama Korer anlıyordu beni. Biz şarkı yapıyorduk onunla. Eğleniyorduk Yankı'yla, Mete'yle ve Boran'la.

Doktora arkamı dönüp kapıya ilerledim. Daha fazla konuşmak istemediğimden bu tavırlarıma alışan doktor bir şey söylemedi. Tam kapıdan çıkacakken birine telefon etti ve konuşmasını duydum. Yani sadece ilk cümlesini.

"Leyya İz, halüsinasyon görüyor." Kapıdan çıktım ve beni karşılayan iki tane gardiyan gibi kapımda duran hasta bakıcıları ile karşı karşıya geldim. Onların yanında duran Yankı'yı gördüğümde ilerleyip ona sarıldım. Arkasında duran Mete bana gülümseyip el salladı ve yerinde zıpladı.

"Ne zaman söylüyorsun bize—" Neşeli sesini kaba ama kibar bir şekilde yarıda kesmesini sağlayan gardiyanlardan biri kolunu omzuna attı ve bana gülümsedi.

"Onlar odana birazdan gelecekler, Leyya. Biz şimdi odana gidip yemeğini yiyelim olur mu?" Yemek mi? Heyecanla yerimde zıplayıp başımı salladım. Önüme dönüp Yankı'ya, Mete'ye ve Boran'a el salladım.

Korer neredeydi?

"Ne yiyeceğim? Ne yiyeceğim?" Diye diye odama gidene kadar onlara sordum ne yiyeceğimi. Biri ilk diğeri ondan sonra ne yiyeceğimi söylerken en sevdiğim yemekleri söyleyen iki gardiyan -hasta bakıcıları- benim neşemi daha fazla yerine getiriyordu.

Sonunda odamıza geldiğimizde ellerimi çırparak içeriye girdim. Yemeklerim direk yatağımın yanındaki masadaydı. Ve o masanın karşısında Korer de oturuyordu. Daha fazla heyecanlanarak direk Korer'in karşısına geçtim. O başını okuduğu kitabından kaldırıp bana baktı. Gülümsedi. Ben de ona gülümsedim.

"Özledin mi beni sevgilim?" Ona başımı salladım. Bir gardiyan yanımdaki boş sandalyeye oturmuş elinde ki çorba kaşığını ağzıma doğru tutuyordu. Yeni fark ederek hemen kaşığın üzerinde duran çorbayı içtim. "Hem de çok özledim. Bu yemekler kadar özledim."

"Beni özlememeyi öğrenemeyeceksin."

"Seni özlememeyi öğreneceğim. Sonra da kendimi öldürürüm belki. Ama şarkılarım yarım kalır." Mızmızlanan sesim ile ona dudak büzdüm. O bana buruk bir şekilde gülümsedi.

"Eğer kendini öldürürsen," başını iki yana salladı. "Beni bir daha göremezsin ki..."

"Ben ölmek istemiyorum."

"Biliyorum sevgilim, en çok ben biliyorum senin ne istediğini..."

Kokunun İzi/TextingWhere stories live. Discover now