5"

1.8K 175 132
                                    

Ben de bilsem, bi' yolu var mı?
Oluru yok belki biz olmanın
"Dur" deseydim, dinleseydim
Yaşar mıydık yine bunları?

🎃

O günün her şeyi altüst edeceklerinden habersiz uyanan ikili mutlulukla birbirlerini sarmaladılar.Beraber duş alıp kahvaltıya koyuldular.

Jisung'un üniversitesi ara tatile girmişti.Minho'da geceleri çalıştığından tüm gün boştu.

İkili beraber müzik eşliğinde kahvaltıyı hazırladılar.Bol sohbetli geçen kahvaltıları ardından.Karamel'i sahilde gezdirmek adına
hazırlandılar ve çıktılar.

Jisung'un bir elinde Karamel'in tasmasının ipi diğer elinde ise Minho'nun eli...
Jisung fazlaca mutlu ve huzurluydu.

Minik bir sahil gezisinin ardından eve geldiler.Jisung Karamel'i yıkayacağını söylerken Minho sonrasında izleyecekleri diziyi ayarlayıp bir yandan mısır patlatıyordu.

Birkaç dakika sonra kucağında havluya sarılı karamel ve kendisinin siyah bol tişörtünü giymiş sevgilisini görmesi ile genişçe gülümsedi.Jisung'da göz kırparak sevgilisinin yanına adımladı.

Tam Minho'nun kucağına kurulacakken çalan telefon ile kaşlarını çattı.Minho sevgilisini belinden yakalayıp kendine çekti.
Kulağına açmamasını birazdan susacağını söyledi.

Minho'nuj bu hareketiyle ürperen Jisung kendini sevgilisinin kollarına bırakmıştı ki tekrar çalmaya başlayan başlayan telefonu ile oflayarak mutfak adasının üstündeki telefonunu eline aldı.

Annesi arıyordu.Telaşla açtı.Sonrası ise daha da kötüydü...annesi ağlayarak Jisung'a bağırarak oğluna hakaretler yağdırıyordu.Jisung olduğu yerde taş kesildi.

Durumu fark eden Minho sevgilisinin yanına adımladı.Telefondan bağırıp hakaretler yağdıran kadının sesini duyduğunda sinirden kan beynine sıçradı ve hiç düşünmeden telefonu sevgilisinin elinden alıp kapadı.

Jisung hiçbir tepki vermedi.Şoka girmişti ve titremeye başlamıştı.Ağzının içinden bir şeyler sayıklıyordu.Minho korkuyla sevgilisinin omuzlarından sarstı ama Jisung onu duymuyor gibiydi.

Bir anda sevgilisini kucağına alıp kanepelere götürüp oturttu ve sarılıp sırtını sıvazlama başladı.Jisung başını sevgilisinin boynuna gömüp sessiz sessiz ağlamaya başladı.Kaç dakika öyle durduklarını ikisi de bilmiyordu.

Jisung biraz daha sakinleştikten sonra başını kaldırdı ve sevgilsine her şeyi anlattı.Babası onu şirketlerine aldırmak için adamalarından birini yollamıştı.

Adam üç boyunca onları takip etmiş,fotoraflarını çekip babasına atmıştı.Fazlaca homofobik olan adam,oğlunun bu görüntüsü karşısında şok olup kalp krizi geçirmişti.Yoğun bakımdaydı.Annesi ise oğlunu suçlayıp nefretini dökmek için aramıştı.

Minho aşırı sinirlensede şu an sevgilisini sakinleştirmesi gerektiğini bildiğinden ellerini ellerine geçirip baş parmağı ile sevgilisinin ellerini okşayıp onu anlayışla dinliyordu.

"Minho benim Malezya'ya acilen gitmem gerek.Onları bu halde bırakamam."

Minho anlayışla başını sallayıp beraber valiz hazırlamaları gerektiğini teklif etse de Jisung zaten ailesi bu durumu daha kabul etmemişken ve bu durumdayken ikisinin gitmesi sadece işleri daha da karmaşıklaştıracağını söyledi.Minho istemeye istemeye onayladı.

Akşam 7 ye uçak bileti bulmuşlardı.Havaalanına doğru gidiyorlardı.Evden çıktıklarından beri Minho sevgilisinin bir elini sıkı sıkı tutmuş güç vermeye çalışıyordu.

HJ•minsung Where stories live. Discover now