AŞK ISIRIĞI

13- Bu işler inişli çıkışlı olur bebeğim!

Jacop ve Ashley multi'de. Keyifli okumalar..

Dudaklarım, şimdi tertemiz bi başlangıç için idealdi. Jacop üzerime doğru eğildi ama boynunda ki yara buna izin vermiyordu. Yana doğru devrildi ve ben yine kendimden nefret ettim. Üzerine doğru eğilip kasıklarının üzerine oturdum. Dizlerimden de yardım aldım ve bu sayede canı yanmıyordu. Ellerimi göğsüne koydum ve biraz daha eğildim. Dudaklarıyla, dudaklarım arasında ki mesafeyi sıfıra indirdim. Tam öpecekken geri çekildim.

Boynu..

Çok kötü gözüküyordu. Parmaklarımı yavaşça boynuna doğru götürdüm. Yumuşak davranmaya çalışıyordum. Benim yüzümden daha fazla zarar görmemesi için olduğumdan daha hafif olmaya çalışıyordum. Sevdiğim adamı bir kez daha üzemezdim. Dudaklarımı boynuna doğru götürürken Jacop inledi. Üstünde olduğum için kıpırdayamıyordu ve bu çok hoşuma gitti. Nefesimi biraz daha sesli şekilde boynuna üflediğim de Jacop bi küfür savurdu. Kıkırdadım ve dudaklarımı boynuna değdirdim. Anında kasıldım. Kendimi sıktım ve Jacop'un üzerindeyken onun için hiçte iyi olmamıştı.

Onu istiyordum. Onu herşeyiyle istiyordum. Hem de bu gece!!

Boynunda dudaklarımı gezdirirken dudaklarım kurudu. Geri çekildim ve tekrar eğilecekken olanları gördüm. Jacop'ın yırtılmış olan boynu birleşiyordu. Ama sadece öptüğüm yerler. Dudaklarımı tekrar yaladım. Jacop bu hareketimi gördüğü an dudaklarıma kapandı. Yattığı yerden doğruldu ellerini belimde, sırtımda gezdirmeye başladı. Her dokunuş nefesini keser mi ya?! Kesiyordu işte.

Jacop'u göğsünden tekrar ittim ve tekrar yatırdım.

"Bu.."

Jacop iyileşiyordu ve teni eski sıcaklığına, gözleri eski ateşli haline, dudakları yine kırmızının en güzel tonuna dönmüştü.

"Bu bebeğim. Benim sana ve senin bana aşkının en büyük kanıtı. Kolay kolay yaşanmayan, efsane olarak bilinen bir aşk. Yani bebeğim. Bu saatten sonra benden uzağa gidebileceğin tek yer yanımda ki yastık olur."

Çok duygulanmıştım. Kanıt bile varken ben nasıl inkar edip onun canını yakmıştım?

Ayağa kalktım ve arkamdan sarıldı. Madem kanıtımız bile var. O iş bugün olacak sevgilim!

Ona doğru dönüp duvara yasladım. Şuan ne yapıyorsun diye sorsan utancımdan mosmor olabilirdim. Ama beni yönlendiren şeyler vardı sanki.

Aşk, tutku, şehvet, ihtiras...

Jacop beni kucağına aldı ve ayaklarımı beline doğru sardım. Kalçamdan tuttu ve deli gibi öpüşmeye başladık. Beni duvara biraz daha yaklaştırdı ve el yordamıyla ışığı bulup söndürdüm. Kucağında öpüşerek beni yatağa yatırdı. Hiç ayrılmadan hem de. Üzerime doğru eğilip boynuma yöneldiğinde onu yana doğru itekledim. Tekrar kasıklarının üzerine oturdum. İnledi ve karşı koymaya çalıştı ama izin vermedim.

Bu işler inişli çıkışlı olur bebeğim!

Üzerimde ki salaş penyeyi çıkardım ve yavaş hareketlerle ona eğildim. Bu her ne kadar benim ilkim olsa da, ona da ilki gibi yaşatacak ve hissettirecektim. Elleri sütyenimin kopçasına gittiğinde onu engellemedim. Hatta işini bile kolaylaştırdım. Bu sefer o beni altına aldığında dudaklarıma yöneldi. Öpüşürken eli vücudum da dolaşıyordu. Ve ben kesik kesik nefes almaya başlamıştım.

Kotumun düğmelerini açtığında kalçamı ona doğru kaldırdım. Bi an dursada hemen toparlandı ve kotumu çıkarıp attı. Kendi kotunu da çıkardı ve tekrar üzerimde ki yerini aldı. Bende kilot, onda boxer kaldı sadece. Dudaklarıma tekrar geldiğinde eli göğsüme gitti ve ben tekrar, daha yüksek sesle inledim. Hızlanan nefesleri arasında boğuk boğuk konuştu.