ANYONAR

1.bölüm

KRALİYET SALONU

Anyonar krallığının Labradorit şehrinde bulunan Anyonar sarayı ihtişamlıydı ama bu ihtişamlı sarayı gören çok az kişi vardı .

Bir toplantı veya balo olduğunda Halk, komutanlar , kraliyet büyücüleri ve askerler Havadaki kraliyet salonunda toplanırlardı. Havadaki kralliyet salonuna gidebilmek için Doğu kapısının hemen yanında duran elli bin masamaklı merdiven yolunu geçip merdivenlerin sonundaki kraliyet salonuna gidilirdi.
tabiki de havadaki kraliyet salonuna gitmenin kolay ve rahat bir yolu daha vardı . şeffaf kare şeklindeki sadece Anyonar krallığında bulunan uçan
kareyle de gidilirdi. Saraya girme izini olmayanlar hata çoğu zaman krallıklar bile saraya alınmazdı kim olursa olsun havadaki kraliyet salonundan görüşülürdü .

Merdiven yolunun sonuna gelindiğinde
Kraliyet salonunun kapısının önünde duran filorit' le karşılaşırlardı havadaki kraliyet salonunun kapısını sadece nöbetcisi ve koruyucusu olan filorit açabilirdi . Taç ANYONAR Krallığında sadece kralığı yöneten kişiyle konuşurdu ,başka kimseyle konuşmazdı. havadaki kraliyet salonunun kapısının üzerinde Fügürler vardı kapıdaki bu Fügürler ANYONAR Krallığının asırlar önceden bu güne kadar zaferle sonuçlanan savaşlarını ve tacın oluşumunu anlatan figürleri di bu
Fügürler dosta dost düşmana göz dağı olması için kral Hayis'in emriyle yapılmıştı. Bu kapı aynı zamanda ANYONAR Krallığının Dünyaya geçiş kapsıydı, bu kapının önüne gelmeden Dünyaya gidilemez di. Dünyaya gidebilmek için kapının önüne gelip Dünyaya Ağrı dağının zirvesine gelirler ve oradan da Dünyada istedikleri her yere gidebilirler di Anyonar krallığına geri dönmek istediklerinde ise Ağrı dağının zirvesine gelip havadaki kraliyet salonunun kapısının önüne gelirlerdi .

Havadaki kralliyet salonunun içine girildiğinde zeminin görüntüsü bulutları andırıyordu adeta bulutların üzerinde yürüyormuş hissiyatı veriyordu
etrafı şeffaf camla kaplıydı tavanı isteğe göre kapatılıp açılabiliyordu havadaki kraliyet salonundaki tahtın arkasında sivri beş tane kılıç ucu gözüküyordu . kralliyet salonundan Güney tarafına bakıldığında aşağıda gözün alabildiğince her renkte Altın otu tarlaları vardı ANYONAR Krallığı büyük oranda Altın otu ticareti yapardı .

Kuzey tarafına bakıldığında uçsuz bucaksız bir deniz vardı. Doğu tarafına bakıldığında ince uzun bir yol Altın otu tarlalarının ve denizi ayırarak saraya kadar geliyordu .

Batı tarafına bakıldığında ince uzun bir yol Altın otu tarlalarını ve denizi ayırıp saraydan batıya doğru gidiyordu.

Sarayın doğu kapısı giriş ve çıkış kapısıydı ama batı kapısı isteğe göre kullanılıyordu . Saray'ın bahçesinden dışarı çıkış kapısı iki taneydi .

Sarayın bahçesine açılan dört tane kapısı vardı her kapı
Farklı yönlere açılıyordu sarayın doğu yönündeki kapıdan çıkıldığında yürüme yolunun her iki tarafında nadir bulunan altın otları vardı altın otu eşsiz bir güzelliğe sahipti altın otu kokusuyla baş döndürücüydu . Yürüme yolunun sonunda sarayın çıkış ve giriş kapısı vardı . Sarayın kuzey tarafında ki bahçesinde küçük bir kamelya ve yürüme yolu dışında tüm bahçeye ağaçlar hakimdi bu ağaçlar yağmur ağaçları olarak bilinirdi bunun sebebi de ağaçların her bir yaprağında su tanelerinin gelmesiydi yere düşen su taneleri ağaçlar arasında bulunan dere yatağında toplanıp denize doğru akıp deniz suyuyla karışıyordu . Sarayın batı tarafındaki bahçesi aynı doğu tarafında
olduğu gibi yürüme yolunun her iki tarafında nadir bulunan altın otları vardı yürüme yoluda sık kullanılmayan batı kapısında bitiyordu . Sarayın güney tarafında ki bahçesine bakıldığında her renkte ve türde çiçekler , kamelyalar vardı çiçekler güzellikleriyle görenleri büyülüyordu.