I Miss U |Jikook|✔

22

''Ohm* da-daha fazla...'' Dedikten sonra kendini tekrar içindeki parmaklara itti. Aldığı haz çok fazlaydı ama yeterli değildi. Vitası oldukça doyumsuzdu.

''Ye-yetmiyor deltam-mhh!''

Deltasının büyük penisi varken küçük parmaklarla yetinemiyordu vita. Penisi içinde istiyordu. Hem de hemen.

Doyumsuz olduğu gibi sabırsızdı da.

Fakat Jungkook'un da bir sınırı vardı. Jimin'in bilinci yerinde değilken daha ileriye gidemezdi.

''Yapamam Jimin.''

Vita hareketlerini durdurup kendisi hariç her yere bakan bedene çevirdi bakışlarını. Gözleri çoktan dolmaya başlamıştı bile.

''N-neden deltam?''

Jungkook bir süre boyunca mantıklı bir sebep aradı. Sonra aklına gelen en olabilir şeyi söyledi ona ağlak gözlerle bakan bedene.

''Çü-çünkü...geçen duşta suyu ayarlarken penisimi yaktım. Hâlâ acıyor. İçine giremem. Bu seferlik parmaklarımla idare etsen olur mu güzel vitam? Bir dahaki sefere seni daha iyi tatmin edeceğim.''

Sürekli iltifat ediyor, sahiplik eki kullanıyordu. Hepsi vitasi anlamasın diyeydi. Yoksa sorun çıkardı.

''Yavru yapmayacak mıyız?'' Diye sordu masum çıkan sesiyle. Vita üzülmüştü. Tekrar bir araya geldikleri için bir sürü yavru yapmak istiyordu. İyi bir vita olacak ve büyük bir aile kuracaklardı.

''Yavrumuz daha çok küçük vitam, biraz daha büyüsün bir tane daha yaparız olur mu?'' Diyerek onu ikna etmeye çalıştı. Jimin'in vitasının yavru konusunda çok hassas olduğunu biliyordu çünkü.

''Sen...Sen nasıl istersen öyle olsun deltam. Yavrumuz büyüyünce...''

Bir süre anlamsızca bakıştıktan sonra Jungkook kafasıyla Jimin'in şiş penisini işaret etti.

''Boşaldıktan sonra sana küveti ayarlayayım mı? Rahatlarsın.''

''Birlikte gireceğiz değil mi?''

''Bakarız vitam. Hadi işimize dönelim.''

...

''Tamam Bayan Park çok teşekkür ederim. 20 dakikaya gelirim.'' Dedikten sonra telefonu kapattı. Bakışları içeriye giren vitayı bulurken konuştu.

''Daha iyi misin?''

Jimin mayışık bir şekilde başını sallayıp tereddüt etmeden deltasının kucağına yerleşti. Soluduğu okyanus kokusu yüzünden kendini oldukça huzurlu hissediyordu vitası.

''Hmhm.''

''Annen aradı, Micha'yı alıp gelmem gerekiyor. Evde mi duracaksın yoksa benimle mi geleceksin?''

''Yavrumuzun yanına gidelim.''

''Sen nasıl istersen.''

''Deltam?''

''Hm?''

''Kızgınlığımı seninle geçirdiğim için çok mutluyum. Öncekilerde çok zorlanmıştım.''

Bir şey demedi Jungkook. Ne demesi gerektiğini bilmiyordu zaten.

''Daniel olmasaydı Jimin dönmezdi.''

Jungkook duyduğu yabancı isimle kaşlarını çattı. Daniel kimdi? Türü neydi? Jimin'le ilişkileri neydi?

''Daniel kim, vitam?''

''Jimin'in arkadaşı.''

''Türü ne?''

''Alfa.''

Deltası duyduğu cevaptan sonra huzursuzca kıpırdandı. Vitasının baskın bir türle arkadaş olmasını sevmemişti. Amerikalılar yakışıklı olurdu, sinir bozucu derecede hem de.