this universe

202 15 3
                                    

Eren etrafa bakınıyor. Seni arıyor, görüş alanına giren tek şey ağzında bir insan tutan dev oluyor.

Saçların rüzgarla birlikte savrulurken yüzün gözüküyor ara ara.

Çok net bir görüntü değil ama Eren onun sen olduğunu anlıyor. Kalbi adeta ağzında atarken devin yanına ilerliyor.

Tüm vücudu seni kaybetme korkusuyla yanıp tutuşurken devin boynuna büyük bir kesik atıyor.

Dev büyük bir gürültüyle yere düşerken serbest kalan ağzının içinden seni kurtarıyor Eren.

Pekâlâ, herhangi bir uzvun eksik değil. Yine de karnındaki koca yarayı yok sayamayız.

Senin kanın her yerde görünüyor. O kadar çok kan kaybetmişsin ki, üzerindeki kıyafetin yeşil rengi fark edilemiyor.

Seni incitmeyecek şekilde yeşil pelerininin şapkasını başına geçiriyor.

Sakin olmalı. Sen ona hep böyle söylersin. Sakin olduğunda ne yapması gerektiğini daha iyi düşünebileceğini söylersin.

Ama kolları arasında bir kan gölünün içinde yatan sen, gözlerini dahi açmıyorsan nasıl sakin olabilir?

Elleri titreyerek senin yüzünü okşuyor. Bu soğukluk kesinlikle aradığı şey değil.

Ağzından kaçan küçük bir hıçkırıkla yüzünü senin cansız bedenine gömüyor.

Gerçekten gitmiş miydin?

Kalbindeki acı tüm bedenini kaplarken saçlarını kokluyor. Kan kokusu senin o güzel kokunu almasını engelliyor.

"Neden?"

"Ben ölmeliydim senin yerine."

"Gitmeden önce beni göremedin bile."

"Ben de son kez olsun duyamadım sesini, hissedemedim nefesini."

"Bu, bu yara çok büyük. Çok canın acımıştır."

"Niye vaktinde gelemedim?"

"Bu benim hatam ve şimdi güzel ölü bedeninle yanımda yatıyorsun."

Nefes alamıyor; gözyaşları, hıçkırıkları hepsi birbirine karışıyor.

Sadece kalp acısından dolayı orada öleceğini düşünmüştü fakat aniden uyanıyor.

Yüzü gözyaşlarından dolayı gerçekten ıslanmıştı, yastığı da öyleydi.

Bir süre derin derin nefesler alıyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Daha sonra yanında uyuyan sana kayıyor o yeşil ve güzel gözleri.

Çok huzurlu uyuyorsun. Seni rahatsız etmek istemiyor ama şu an ihtiyacı var.

Aslında hep ihtiyacı var sana, senin kalp atışlarını duymaya.

Yorganın içine küçük bir çocuk gibi sinerken sana yaklaşıyor.

Kokunu içine çekiyor. Kan kokusu olmadan yapıyor bunu ve her zamanki gibi çok hoş kokuyorsun.

Yaşadığınız dönemde bir dev yoktu. Devlerle verilen yaşam mücadelesi, yoktu bunlar. Eren'in rüyasında olanlar, bu evrende değildi.

Başka bir evrende seni en acı denebilecek şekilde kaybetmişti. Yetişememiş ve kurtaramamıştı seni.

Ama bu evrende sen onun yanındasın ve seni kaybetmeyecek. O şimdi senin boyun girintine yaslanmış gözlerini kapatıyor. Sen buradasın, daima onunla olacaksın. Aynı şekilde Eren'in de seni bırakmaya niyeti yok.


yıllar sonra yb

𝒐𝒏𝒆𝒔𝒉𝒐𝒕𝒔, 𝒆𝒓𝒆𝒏 𝒚𝒆𝒂𝒈𝒆𝒓.Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu