•5.Sınıfa Merhaba•

572 40 0
                                    

Yeni karakter: Tyler William Watson
Canlandıran: Hunter Doohan (Wednesday- Tyler)
---------------------------------------
"Sonunda 5 olduk ha."
Dedi Lily, belki 500. Defa aynı inanmayan sesle.
"Evet Lils!" dedi Alyssa kıkırdayarak. "Artık birer SBD öğrencisiyiz..."

Alyssa dalgın bir şekilde dışarıyı izlerken cebinden T.W.W. 'nin doğum günü hediyesini çıkardı. Broş, küçük mor ametistler ve hoş yakutlarla süslüydü. Hafifçe gülümseyip broşu yakasına taktı. Birden kompartımanın kapısının açılmasıyla irkildi. Gelenin Çapulcular olduğunu gördüğünde sırıtmadan edemedi.
"Hoş geldiniz çocuklar!" dedi neşeyle. İlk önce Remus'a sarıldı. "Görüşeli 1 hafta oldu belki ama ben sizi çok özledim."

"Tabi en çok beni. Değil mi sevgilim?" dedi Sirius, ortaya çıkarak.
"Hayır, James'i daha çok özledim bir kere! Di mi erkek kankam??"

Alyssa'nın neşesi tüm gruba yetmişti. Herkesin yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Her ne kadar ilk yıllarda birbirlerinden hoşlanmasalar da birbirlerini tanıyınca hoşlanmışlardı. Hatta James 2 yıl önce Alyssa için bir takıntılı bir sapık iken şimdi "erkek kankasıydı"...

"Şaka yapıyorum, elbette seni daha çok özledim Sirius." Deyip sevgilisinin burnuna dokundu, kollarını boynuna sardı. "İşte benim güzel sevgilim." Diye mırıldanan Sirius burnunu kızın saçlarına gömdü ve kokusunu içine çekti.

Alyssa Peter'in saçlarını okşadıktan sonra sohbet konusu açtı. "Eee, psikolojik olarak SBS' lere hazır ve nazır mısınız?"

"Ben şahsen yazın konulara göz gezdirdim. Bu yüzden bu yıl rahatım." dedi Remus, entelektüel bir tavırla.

"Hah, senin o 'göz gezdirme' dediğin şeyi yapıp sınava girsen direkt Olağanüstü alırsın! Ben hazır değilim, ama Lily çiçeğim bana ders çalıştırmayı kabul ettiği için bende rahatım." dedi James, Lily'e göz kırparken.

"B-ben ne yapacağımı b-bilmiyorum. Umarım B-Betty ile çalışmamız yeter." dedi kekeleyen Peter. Betty'den bahsederken biraz yanakları kızarmıştı.

"Bende mümkün olduğunca en iyi şekilde çalışıp hazırlanacağım ve hepsinden geçer not alacağım." dedi Lily, Remus'un uzattığı çikolatayı ağzına atarken. Kendinden emin bir şekilde gülümsedi.

"Bende zeki sevgilimin notlarından çalışacağım." dedi Sirius çarpık bir sırıtmayla. Bir yandan da Alyssa'nın saçlarına bir öpücük kondurmuştu. O anda broşu fark etti.
"Ne güzel bir şey bu," dedi broşu eline alarak. "Kimin hediyesi?"
"Uzaklardan bir arkadaşımın." dedi Alyssa.

Sirius broşu evirip çevirdi. Tam geri verecekken arkasındaki bir cümleyi fark etti. Significatio meae vitae. Felix natalis.
"Kim Latince biliyor?" dedi gözünü yazıdan ayırmadan. Remus'un başı birden diklendi.

"Bir bakayım. Biraz biliyorum." Broşu eline alıp cümleyi okudu. Düşünürken kaşlarının çatılması Alyssa'ya oldukça tatlı geldi. Herkesi bir arada görünce yine "İyi ki." diye düşünmeden edemedi.

"Hayatımın anlamı. Doğum günün kutlu olsun." dedi Remus, broşu Alyssa'ya vererek.
"Yazıyı yeni fark ettim." dedi Alyssa. Bir yandan da böyle bir hediye aldığı için sevinmişti.

"Kim gönderdi demiştin?"
"Arkadaşım, Sirius, ama sanırım onun için bir arkadaştan fazlasıyım. Bana çok değer veriyor, sanki kardeşiymişim gibi."

-1 Eylül 1974-

Alyssa Büyük Salon'a her girdiğinde olduğu gibi, çeşitli duyguları bir arada hissetti.

Mutluluk; Evine döndüğü için hissediyordu bunu. Hogwarts onun için bi evdi, bir sığınaktı.

Heyecan; 11 yaşından beri her Büyük Salon'a girdiğinde içinde doğan bir duyguydu. Havadaki mumlar, öğrencilerle dolu masa, heyecanlı konuşmalar, yuva sıcaklığı...

Şaşkınlık; Her girişinde büyülenirdi. Uçan mumların büyüsü, yemeklerin birden ortaya çıkıvermesi, Seçmen Şapka onu her zaman şaşkına çevirirdi.

Yerine geçtiğinde profesörlere göz gezdirdi. Bir değişiklik yok gibiydi. Sirius'un yanına kurulup başını omzuna yasladı.

"Selam Aly. Nasılsın?" dedi yanına gelen Hestia, gülümseyerek.
"İyiyim Hestia, sen? Tatilin nasıldı?"
"Güzeldi. Peki senin iş nasıl?" deyip göz kırpınca Alyssa sus işareti yapıp kıkırdadı. Başını Sirius'un omzundan kaldırması Sirius'u rahatsız etmişti. Alyssa'nın elini kavrayıp konuşmasına devam edince bunu gören Hestia yine göz kırptı.
"Ben aldım cevabımı." Bir yandan da kaşlarıyla kenetlenmiş ellerini gösteriyordu.
"Ben sen ve Josh'tan bahsediyor muyum tatlım? Ayıp ediyorsun!"

Hestia aniden kıpkırmızı olurken açıklama çalıştı. "Biz.. sadece.. flört.. evet, flörtüz! Başka bir şey değil!"
Alyssa kaşını kaldırdı ve o sırada Dumbledore kaşığı ile bardağına üç kez vurdu.

"2,3,4,5,6 ve 7.sınıflar; sizlere yeniden merhaba. 1.sınıflar, hoşgeldiniz!"
Alyssa elini Sirius'tan ayırıp alkışlarken kulağına, "Seni özledim." diye fısıldayıp yanağını öpen Sirius'a gülümsedi. O anda Marlene McKinnon'ın keskin bakışlarıyla karşılaştı.

"Seçim için, Profesör McGonagall."
McGonagall 1.sınıfları getirdi ve isimleri okudu.

"Brown, Adam!" Gryffindor!
"Sturgess, Jane!" Ravenclaw!
"Baker, Eugene!" Hufflepuff!
"Kolombia, May!" Slytherin!

Alyssa yine alkışlarken Dumbledore konuşmasına devam etti.

"Teşekkürler Profesör McGonagall. 1.sınıflar, yeni binalarınızda başarılar. Binalarınız, yeni eviniz, yeni aileniz olacaktır. Sınıf başkanlarınızdan ayrılmayın. Ve elbette ki bu yıl da bazı yasaklarımız var. Her zamanki gibi, Yasak Orman'a girmek tüm kademelere kesinlikle yasaktır. Ayrıca Mr. Filch benden uyarmam için ricada bulundu- Bu yıl etrafı kirletecek herhangi aptal bir şaka olmasını istemiyor."
Burada doğruca Çapulcular'a bakması Sirius'un gülmesine neden olmuştu.

"Ve, bu yıla önemli bir gelişmeyle başlıyoruz. Neredeyse her yıl düzenlenen Kaynaştırma Ayı nedeniyle bazı okullar birbirlerine misafir olacak. Bu yıl Ilvermony öğrencileri Beauxbatons'da kalacakken Hogwarts'ta Durmstrang'lar kalacaktır."
Alyssa'nın nabzı hızlabmaya başlamıştı. Ne? Durmstrang mı? Bu gerçek olamaz.

"3 ay sürecek bu süreç boyunca misafirlerimize Hogwarts misafirperverliğini ve samimiyetini göstermenizi ümit ediyorum. Durmstrang öğrencilerine hoşgeldiniz deyin!"

Büyük kapılar açıldığında Alyssa'nın göğsü hızla inip kalkıyordu. Kaç yıl olmuştu yüz yüze görüşmeyeli?
"İyi misin sevgilim?" diye soran Sirius duymadı bile.

Kapılardan giren öğrenciler arasında bir kişide durdu gözleri.
Tanıdık kıvırcık saçlar ve açık mavi gözler.

"Tyler..."
"Alyssa!"

İki genç salonun bir ucundan diğer ucuna, birbirlerine koştular ve genç kız yakışıklı gencin boynuna atladı. Tyler onu döndürürken sıkıca sarıldı. Neredeyse tüm salon onları izliyordu.

"Seni çok özledim Alyssa.." dedi Tyler, elleriyle Alyssa'nın yüzünü sarmıştı.
"Bende seni çok özledim Tyler." dedi Alyssa, sevinçten kıkırdayarak.
"Çok değişmişsin 4 yılda... Daha da güzelleşmişsin."
Alyssa'yı döndürdü ve tepeden tırnağa inceledi.
"Büyüleyicisin.."
"Sende az değilsin, Tyler," dedi Alyssa, yakışıklı adamın saçlarını karıştırarak. "Son 4 yılda fazlasıyla... Tipleşmişsin... Yani... Çok yakışıklı olmuşsun demek istedim.."

Tyler büyük bir kahkaha attı ve Alyssa'nın saçlarına öpücük kondurdu.
O sırada adım sesleri duyuldu.
"Hey, sen kimsin? Ben Alyssa'nın sevgilisiyim de."

Çapkın | Sirius BlackWhere stories live. Discover now