•Sirius'un Not Defteri•

414 36 8
                                    

4 Aralık 1974 Çarşamba, 01.38
'Ben, Sirius Black, günlüğe başladım. Ya da onun gibi birşey. Bilmiyorum. Yazmaktan ne kadar haz etmesem de Remus yazmanın iyi gelebileceğini söyledi.
Dün onunla göz göze burun buruna dans etmeleri bardağı taşıran son damlaydı. Ayrıldım, ayrıldık. Buna mecburduk. Anlaşamadık. Ona inanmadım, beni dinlemedi.
O onunla beraber olmalıydı, rekabet edemezdim. Onu seviyordu, ona sarılıyordu, bir şey yapamazdım.'

5 Aralık 1974 Perşembe, 19.57
'Bugün o piçin defolup gideceği gün. İçimde hem tarifsiz bir sevinç, hem de tarifsiz ve acı verici bir üzüntü var. Ama ben sevinci tercih ettim ve sabah kahvaltıda Marlene ile sohbet ettik.
Bunu neden yaptığımı bilmiyorum. Sanırım sadece Alyssa'yı kıskandırmak istedim. Ama sonra bunun ne kadar acıttığı aklıma geldiğinde Alyssa sinirli bir şekilde kalktı ve Büyük Salon'dan ayrıldı. Tyler piçi ve Lily de peşinden.
Birkaç dakika sonra araziye toplanmış, Durmstrang'ları uğurluyorduk. Aslında gelmek istememiştim ancak James beni sürükleyince birşey yapmamıştım. James Lily'i dikizlerken benim gözlerim Lily'nin birkaç adım ilerisindeki Tyler-Alyssa çiftine takıldı. Tyler, Alyssa'nın yanağını okşuyordu ve Alyssa başını sallıyordu. Ardından Alyssa Tyler'ın saçını karıştırdı ve Tyler Alyssa'yı öptü.
Hem de dudağından.
O anda yumruklarımın sıkılı olduğunu fark ettim. Eklemlerim beyazlamıştı ve burnumdan soluyordum. Alyssa ile göz göze geldiğimizde ona 'Ben demiştim' bakışlarımdan attım ve bana deminden beri birşeyler anlatan Marlene'i görmezden gelerek odama çıktım.
Kapımı kilitledim ve tekmemi sandığıma geçirdim. Öfkemi boşaltmam lazımdı. Devrilen sandıktan çıkan bir çerçeve, yatağımın kenarına çarpıp kırıldı. Bir albüm ise açık bir şekilde biraz uzağa düştü.. Fotoğrafı gördüğümde gözümden bir damla yaş akmasına engel olamadım.
Bu, Alyssa ile bir fotoğrafımızdı.
Camı çatlamıştı. Fotoğrafa üzüntüyle bakıp o günü hatırladım. Hogsmeade'e gidip gizlice Ateş Viskisi içtiğimiz o günü... Yüzümde buruk bir gülümseme oluşurken albüme gittim.
Açık olan sayfayla birkaç gözyaşı daha yanağımdan süzüldü ve ben artık kendimi tutamadım.
Bu albümü Lily bizim için hazırlamıştı. İsimlerimizin hecelerini birleştirerek bir isim oluşturmuştu. Siriylssa. Olduğum yerde yere çöküp sırtımı yatağa dayadım ve gözyaşlarımı serbest bıraktım.. Belki dakikalarca ağladım, belki saatlerce...
Zamanın silemeyeceği çok şey var. Ağladığın zaman gözyaşlarını sildim, bir yıl boyunca elini tuttum, çığlık attığında korkularınla savaştım... Ama bunca şeye rağmen, hâlâ tamamen bana sahipsin.'

6 Aralık 1974 Cuma, 13.56
'Dersteyken Alyssa'nın somurttuğunu fark ettim. Aniden içimden gelen not yazma dürtüsüne uyup onu sinir edecek satırları yazdım. Cevap gecikmedi. "Öyle kolaysa kalbimden gel al sevdanı diyeceğim de, bende ne kalp bıraktın, ne sevda."
Okuduğum cümleler karşısında dudağımı dişledim. Birkaç kelime nasıl bu kadar canımı acıtabilmişti? Kalbimden yükselen bir acı, boğazımı düğümlediğinde bende onu aynı şekilde canını acıttım. "Hepsini Tyler Watson'a verdiğindendir. Ama oyunculuk yeteneğin eksilmemiştir. Bırak, sal kendini. Bırak o yerimi doldursun."
Birkaç dakika daha yazıştıktan sonra Profesör Minny (McGonagall) kağıdı aldığı gibi yok etmişti. Neyse ki benim attığımı görmedi.
Biraz hava almaya bahçeye çıktığımda aklımda sadece Alyssa ve Tyler vardı. İkisi yakışıyordu... Yere uzanıp gökyüzü incelerken aklımda hâlâ Alyssa vardı. Keşke onu düşünebilmenin bir yolu olsaydı, kalbimi söküp atmadan.'

7 Aralık 1974 Cumartesi, 22.27
'Bugün Çapulcular ile otururken hemen karşımızdaki Alyssa'yı fark etmemle başımı çevirmiştim. 1-2 gün önce kızlar yatakhanesinde kopan gürültünün sebebinin Alyssa olduğunu öğrendimde olduğu gibi. Benim gibi, tüm anılardan kurtulmaya çalışmış ancak bunu başaramadığına eminim. Çünkü somut anıları yok edebilirsin, soyut olanlar hep zihninde kalır... Birkaç dakika sonra James dürtükledi. "Pati, bunu görmelisin.."

Alyssa'ya baktığımda ona doğum gününde aldığım kolyeyi çıkardığını fark ettim. Oysa söz vermişti, diye geçirdim içimden. Ancak hemen bu düşünceyi kenara attım. Biz ayrılmıştık, şuana kadar çıkarmaması hataydı.
Kolyeyi elinde evirdi çevirdi. Tam Karagöl'e atmak için kolunu geriye almıştı ki, bir anda vazgeçti. Kolyeyi elinde sıktı ve doğruca şatoya yöneldi.
Keşke birini sevmeme rağmen nasıl onu sevmiyormuş gibi yapmayı bilseydim.
Ne saçmalıyorum ben? Kapa çeneni, aptal kalp!
Ya da, sevgili kalbim, sana soruyorum,
Neden o?'

Çapkın | Sirius BlackWhere stories live. Discover now