let me love you forever

829 58 33
                                    

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

final;

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

final;

Beyaz limuzinin içindeki şoför Seokjine kısa bir bakış atıp gaza bastı. Seokjin limuzinlerin bu kadar hızlı olabileceğini hiç düşünmemişti bile. Hızla kemerini takıp nefes nefese arkasına yaslandı.

Aklında tek bir şey vardı. O da kendisini büyük bir panikle arayıp ne olursa olsun gelmesini söyleyen sevgilisiydi. Sabah evden ayrıldığından beri Jungkook da aramamıştı ve bu onu endişelendiriyordu. Normalde saat başı arayıp ne yaptığını sorardı. 

" Taehyunga ne oldu? " dedi ormanlık yola doğru giderlerken konuşma ihtiyacı hissetmişti. Maskesi olan şoför aynadan ona kısa bir bakış atıp yeniden önüne döndü. Seokjin ne kadar kaba bir şoför olduğu hakkında söylenecekken bir anda frene basan şoförle ileri doğru geldi.

" Hey! " dedi koltuğa tutunurken büyük bir sinirle. Şoför ise sadece karşısına bakıyordu büyüttüğü gözleriyle. Taehyung onu hazırladığı yere getirmesi için tutmuş, Seokjine hiç bir şey söylememesi için tembihlemişti. 

" Ne va- " Seokjin kafasını uzatıp öne baktığında gördüğü görüntüyle yutkundu. Bir sürü siyah motor ve maskeli adam vardı karşısında. Hepsi arabanın önünü kesmişti. Adamlardan biri motordan inip kaskıyla beraber arabaya yürüdü. Seokjin kapısına doğru gelen adamla hızla kapısını kitleyip telefonuna ulaşmaya çalıştı. Titreyen elleriyle cebini ve koltuğu taramaya başladı. Fakat hiç bir şey bulamamıştı.

red carpet |taejinkookKde žijí příběhy. Začni objevovat