Haiii, ben geldiiim!
Sınır +750 oy
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar! Xx
+++++
Girişime dayadığı sertliğini hızla içime ittiğinde dudağımı ısırarak gözlerimi yumdum. Kasıklarını çarptırarak derinliklerime doğru köklendi.
"Ahhhh." diye zevk içinde o doluluk hissiyle bağırırken, hızla ellerini omuzlarıma sabitleyip, "Ohhh!" diye hırlayarak iniltisiyle karşılık verirken içimde gel-gitlerine başladı. Oh gerçekten mükemmel press yapıyordu, sertti. Siktir!
Her bir saplanışı diğerinden daha da hızlı ve hırçın gerçekleşirken içimi bir bıçak gibi muhteşem bir şekilde yarıp geçmeye devam etti. Her ne kadar üst üste boşalmış olsam bile, azdırıcının etkisi yüzünden sakinleşemiyordum, deliğim onun için her an hazırdı. Bu yüzden ne kadar sert giriş yaparsa yapsın, kasılıp gevşeyen deliğim onu vakumlarcasına karşılıyor, duvarlarım penisini sıkıca sarıyordu.
Pantolonu tam indirmediği için bacaklarımın arasına sürtünen kumaş parçası daha çok azmamı sağlıyordu. Darbeleri her seferinde daha derinlerime dokunmayı amaçlarcasına çarpıyor, düzene soktuğu ritmi eşliğinde beni kucağında oturtup kaldırıyordu.
Ense köklerindeki saçlarını sıvazlayıp tırnaklarımı saç derisine ve ensesine saplarken, hamlelerine karşılık vererek ritmine ayak uydurup ona destek olarak hızımızı arttırdım.
Onu, her içime çarpışında köküne kadar almak için hoplamaya başladığım kucağına geri otururken, bu onun için zor olsa bile kalçasını kaldırarak beni tüm hırçınlığıyla karşıladı.
Başının altında kalan kelepçeli ellerimi ezmeye son verip başını kaldırdı ve kucağında beni zıplatırken dudaklarımı yakaladı. Nefes nefese, ağzıma örtülen dudakları sayesinde iniltilerim gittikçe daha boğuk bir hâl almaya başladı.
Ağzımı diliyle becerircesine hararetle beni öptü. Dudaklarımı koparmak istercesine haşinleşti öpücükleri. Ona doğru düzgün karşılık verme fırsatı bile bulamadım hırçın diş ve dil darbeleri arasında. Bu sınır tanımayan haşinliği o kadar hoşuma gidiyordu ki, beni çıldırtıyordu. Onun için ciddi anlamda her an, her saniye deliriyordum!
Baskılı bir şekilde ağzıma yapışmış olsa bile, dudaklarımız kucağındaki şiddetli hoplayışlarım sayesinde ayrılmak durumunda kalmıştı. Fakat dudaklarımız ayrılmadan önce doyasıya, iştahla alt dudağımı emmekten geri kalmamıştı.
Kalçalarımı kerpeten gibi saplanan parmaklarıyla sıkarak üstünde oturtup kalkmamı kontrol ederken hırslı bir soluk dökülüp çarptı geçti dudaklarımdan. Sıcak nefeslerinin esiri olmuştum, nefesleriyle yakıyordu beni. Benim soluklarım hızlanmıştı, ancak o bana oranla çok daha kontrollüydü.
İki eliyle kalçalarımı avuçlayarak bana çığlık attıracak şekilde hırsla sıkarken kendini bana saplarcasına bastırdı.
O derinliklerimi bütünüyle doldurdukça beynim uçuyor, uyuşuyordu. Zevk çemberine sıkışan kalbim delicesine çırpınıyordu.Gözlerim kayıyor, kulaklarım patlayacakmış gibi uğulduyordu. Ensem, beynim, tüm vücudumun her bir köşesi alev almıştı. Yanıyordum. Alev alev yanıyordum.
Beni yakan Taehyung'du. Efendim, Taehyung yangınımın başlangıcıydı.
Kontrolümü kaybetmiş bir şekilde üstünde delicesine zıplarken, bana verdiği zevk başımı döndürdü. Başımı sabit tutamıyor, inlemekten ağzımı bir türlü kapatamıyordum. Başım öne arkaya, sağa sola üstünde sekişlerimin etkisiyle sallanıp duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEAST IN SOUL • TAEKOOK +18 ✓
Fanfiction"Ruhumu en özgür kılan şey kanamak. Kanatın beni Efendi Taehyung, hak ettiğimi verin bana. Çünkü kanadıkça güzelleşiyorum." Suçlu bir katil olan mazoşist Jeon Jungkook ile, hapishanenin baş gardiyanı, sadist Kim Taehyung'un hikayesi. BDSM, yaş farkı...