1. Bölüm: NATO

6.1K 156 538
                                    

Türkiye'den

Eve girdim. Girer girmez Kuzey Kıbrıs bana sarıldı. "Baba, hoşgeldin!" Diye.

T: Hoşbuldum Kıbrıs.

Dedim ve Kıbrısı kucağıma aldım.

T: Ama benim hemen tekrar gitmem gerekiyor. İşlerim uzadı.

Kk: Ama-?

T: Aması falan yok Kıbrıs, Azer ile iyi anlaşıyorsunuz sanıyordum?

Kk: Amcamla iyi anlaşıyoruz evet, ama-

T: E tamam işte. Ben olmadan da onunla beraber eğlenebilirsin. Hatta bu haftasonu amcan Kazakistan, yengen Kırgızistan ve kuzenin Özbekistan da gelecek! Daha fazla kişi daha fazla eğlence.

Kk: Tamam güzel ama bi lafımı bitirseydim-

T: Üzgünüm Kıbrıs benim hemen şimdi gitmem gerekiyor. Görüşürüz!

Dedim ve kapıdan çıktım. NATO binasına doğru yol aldım.

Kk: Ama ben seninle de oynamak istiyordum...

--------------

Şu bina da ne kadar büyükmüş ama içinde adam yok amk. 2 anlamda da hem kişi sayısı olarak, hem de kişilik.

Amerika geçenlerde bana bir mesaj attı bu saatte odasına gelmem konusunda. Koskoca binada Amerikanın odasını bulmak zor olmamalı, ve evet! Buldum! Kapıyı çaldım ve içeriye girdim. Amerika ayakları masasında, yaylana yaylana oturmuştu. Beni görünce normalmiş gibi sadece ayaklarını indirdi.

A: Hoşgeldin, Türkiye Cumhuriyeti. Otur çekinme

Dediğini yaptım ve sandalyeye oturdum. O da sonunda oturuşunu düzeltti.

T: Konu nedir? Yani neden beni buraya çağırdınız?

A: Seni buraya çağırmamın nedeni, sana bir teklifte bulunacak olmam. Yani binadan tahmin edeceğini düşünüyorum, seni NATOda istiyorum.

T: ...neden peki?

A: Neden mi? Şu an kabul edip bana teşekkürler yağdırman gerekiyor!

T: Amerika Birleşik Devletleri. Sizi biraz olsun tanıyorsam, bir karşılık istiyeceğinizi de biliyorum. Beni NATOya almak istiyorsun, Peki karşılığında sen benden ne alacaksın?

A: Ha öyleli... Peki o hâlde, sana karşı dürüst olacağım. Benim kölem olmanı istiyorum!

T: Ve siz de bunu kabul edeceğimi düşünüyorsunuz? Yanılıyorsunuz.

Ayağa kalktım, kapıya yönelecekken, Amerika ayağa kalktı kolumu tuttu.

A: Bi düşün, halkın özgürce ve zengince yaşayacak, herkes senden korkucak. Baksana 1$=18₺, halkın sence şu an mutlu mu? Yunanistanla en ufak bir savaşınla müttefikleri göz önünde bulundurursak kaybeteceksin ve belkide bu yüzden yok olacaksın. Söyle bana bunca riske girmeye ne gerek var?

T: ...

A: Bak, kararın zor olduğunu anlıyorum. Benden 2 yaş (yüzyıl) küçüksün ve 2 yaşta birçok şey fark ediyor ama söylesene, milletin için değmez mi?

Gözlerimi yere indirdim. Mümkün oldukça ona bakmamaya çalıştım. Bileğimi bıraktı. Teklifi çok zordu, benim için. Onun içinse hiçbir zorluk yoktu. Herşeyin çok kolay olabileceğini düşünüyordu.

A: Sana 1 gün süre veriyorum. Yarın yine aynı saatte buraya gel, cevabını sabırsızlıkla bekliyorum. Çıkabilirsin.

Hemen odadan, sonra da binadan ayrıldım. Akşam olmaya başlamıştı. Sokak lambaları yanıyordu. Binanın yanındaki ara sokağa gittim. En karanlık yere oturdum ve bir sigara yaktım. Cebimden telefonumu da çıkardım, 7dk önce Azer aramıştı. Sigaranın son dumanını da çektim ve onu geri aradım.

Köle ~ Ametürk Where stories live. Discover now