Ayağıma geldin Kim Seokjin

925 77 44
                                    

Bu koca dünyada yaşamaya çalışan milyarlarca insanlardan birisiydim. Yaşamak için savaş veren, diğer gün için kendini hazırlayan, oradan oraya koşarak kameranın flashlarını ünlülerinin yüzüne doğru patlatan birisi. Eminim benim yüzüm için o kadar flash patlasaydı ne yapardım bilmiyordum. Ancak ünlü insanlar için bu sıradan şeydi değil mi? Onların işi buydu. Kameraya gülümse ve poz ver. Tabii milyonları banka hesabımda görseydim ben de izin verirdim yüzlerce fotoğrafımın çekilmesine.

"Senin işin yok mu? Kaldır su kıçını Seokjin." Telefonu kapatıp bana seslenen arkadaşıma döndüm. Jungkook. Hem ev arkadaşım hem de dostumdu. Seule üniversite için geldiğimde onunla tanıştık. Mezun olduktan sonra burada kalmaya karar verdiğimde o da aynısını yapmıştı. Böylece ev arkadaşlığımız yaklaşık altı yıldır sürüyordu.

"Yeni bir hafıza kartı almak için çıkacağım ama henüz var. Sen neden gitmiyorsun?" Saat 12.00'di. Şimdiye kadar gitmeliydi. Antrenörlük okumuştu. Şansına bakın ki güzel bir spor salonunda hanımlara koçluk yapıyordu. Okuduğu bölümle ilgi işler yapması büyük bir şanstı. Ben işletme okumuştum ancak daha sonrası gelmemişti. Sıkıcı bir bölümdü. Denildiği kadar kolay iş sahibi olmamıştım. Hala başvurduğum yerlerden dönüş bekliyordum. Bu süreçte de paparazzilik yapmaya karar vermiştim.

"Bayan Han geç gelecek. Yemeğimi yedikten sonra gideceğim. "

"Şu orta yaşlı kadın mı? Sarışın olan?" Kafasını sallarken büyük bir kahkaha attım.

"Gülme Jin." Dedi yemeğini kaşıklarken. Ama gülmeyi kesmedim.

"Kendine zengin birisini bulacağını söylediğinde böyle birisi bulacağını tahmin etmemiştim." Derken hala gülüyordum.

"Birisini bulduğum falan yok. Kadın bana yürüyor! Seokjin, geçen kocası salona geldiğinde dizlerim titredi. " Gözlerindeki korkuyu uzaktan bile görmüştüm.

"O dambılları kafanda kırmadığı için tanrıya şükretmelisin."

"Kırabilirdi de... Neyseki Bayan Han tuttu onu. Bir daha ona o kadar yaklaşmam." Jungkook koçluk yaptığı kadının eşine kötü bir pozisyonda yakalanmıştı. Kadına göstermek için arkasına geçtiğinde eşi içeriye girmişti. Böyle anlattı bana. Ne zaman duyarsam duyayım gülüyordum.

"Kes zevzekliği de duş al. Saçların kabarık iğrenç görünüyor."

"Teşekkürler." O mutfağa giderken ben de koltuktan kalkıp odama geçtim. Aynaya baktığımda kesinlikle çok kötü görünüyordu. Jungkooka hak verdim. Duşa girmek için kıyafetlerimi hazırlarken Jungkook odama geldi. Spor çantasını omzuna geçirmiş, eşofman ve tişört giymişti. Uzaktan görseydim sporla ilgilendiğini anlardım.

"Ben gidiyorum. Akşam geç gelirim. Yugyeom ile takılacağız."

"Tamam. Dikkat edin. Görüşürüz." Bana el sallayıp evden çıktı. Eşyalarımı alarak duşa girdim. Tenime değen soğuk suyla bir an irkilsem de ısınan suyla birlikte rahatladım. Gözlerimi kapattım ve suyun vücudumu temizlenmesine izin verdim.

Saçlarımı kurulayarak odama geçtim. Telefonumu elime aldığımda ise Bay Choi arıyordu. Choi, anlaştığım bir ajanstı. Ünlülerin fotoğrafını onlara satardım ve para elimde olurdu. Hızlıca açtım telefonu.

"Neredesin sen! İki saattir arıyorum seni! " Gözlerimi devirdim. Sakin olduğu an yoktu. Bu hep böyleydi.

"Duş alıyordum Bay Choi. Akşam Taemini çekmek için gideceğim ya." Dedim havluyu yatağıma atarken.

"Bırak şimdi Taemini! Ondan daha iyisini buldum. Televizyonu aç."

"Neden?" Diye sordum oturma odasına giderek. Kumandayı aldım hızlıca elime.

Paparazzi Taejin/ Vjin (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now