cat|2

885 121 172
                                    

yorumlar falan beni mutlu eder küçük bir bilgi, keyifli okumalar  ♡



Benim olmak mı?

"Ne?" demiştim biraz yüksek ve şaşkın çıkan sesimle. Parmaklarıyla oynarken ilk defa göz temasını kesip gözlerini ayaklarına dikmişti. Ortam aniden sessizleşmiş daha da garip bir hal almıştı. Gözlerim çocuğun üzerinde gezindiğinde üzerinde pahalı olduğu açıkça belli olan kıyafetler vardı fakat oldukça berbat haldeydi. Kirli, lekeli hatta bazı yerlerinde küçük yırtıklar vardı. Üstelik ince bir hırkadan başka bir şeyi yoktu.

Minik eli kapının kenarında duran elime gitmiş ve işaretle orta parmağımı tutmuştu. "Senin kedin olmak istiyorum. Senin kedin olabilir miyim?" demişti.

Şu an kapımda benim kedim olmak isteyen bir kedi çocuk vardı ve onunla konuşan üzerinde bornoz dışında bir şey olmayan ben. Bornozla kapıda olmam aniden aklıma gelmişti. Yoldan geçen biri beni böyle görse sapık olduğumu düşünürdü muhtemelen.

Şimdi bu kedi çocuğa ailesi olup olmadığını mı sormalıydım yoksa sahibi olup olmadığını mı?

"Senin kimsen yok mu?" demiştim.

Kafasını olumsuz anlamda sallarken kuyruğunu kendine dolamıştı ve "Kimsem yok." dedi.

Aniden esen rüzgarla tutmuş olduğu iki parmağımı bırakıp kollarını kendine dolamıştı. Üşüdüğü belliydi.

"İçeriye gelmek ister misin?" diye sordum.

Hızla kafasını sallamış ve ayakkabılarını açmak için eğilmişti. Eğilince sırtında minik bir çantası olduğunu görmüştüm. Oldukça sevimli olduğunu düşünmeden edemedim. Ayakkabılarını çıkarıp eline aldı ve etrafa bakındı. Arkamdaki küçük ayakkabılığa ayakkabılarını koydu. Etrafına bakınıp kafasını kaldırdı ve "Ama ben kirliyim ve senin evin ise çok temiz." demişti.

Kapıyı kapattım ve elimi tutması için ona uzattım. Elime bakıp gülerek elini uzattı. "Banyoya gidip seni yıkayalım mı?" diye sorduğumda kaşlarını çattı.

"Çok soğuk ama..." deyip duraksadı ve etrafa bakıp "Ama olur evin kirlenmesin." dedi.

"Evet hava çok soğuk ama sıcak suyla yıkanırsan üşümezsin ki hem evde yeterince sıcak." dedim onu odama doğru götürürken.

Odamın içi gün içinde kat kat giydiğim ve az önce çıkardığım kıyafetler yüzünden darmadağınıktı. Gözü fazla büyük olmayan ve dağınıklık yüzünden iyice küçük görünen odamın üzerinde gezdirdi.

"Çantana bakabilir miyim?" dedim içinde kıyafetleri olduğunu umut ederek.

"Tabi." deyip hemen minik kırmızı çantasını çıkarıp bana uzattı.

Çantayı açtığımda kıyafet bulmayı umarken sadece atıştırmalık vardı. Bir çantaya bir de karşımda heyecanla bana bakan çocuğa baktım.

"İki tanecik çikolatam kaldı ama istediğini yiyebilirsin." dedi.

Duştan sonra giymesi için kıyafet ayarlamalıydım ama benim kıyafetlerimin bu küçük çocuğa olması imkansızdı. Yine de dolaba göz atmak için dolabımın kapaklarını araladım. Geri kapatacağım zaman liseden kalma pembe sweatimi gördüm. Çok sevdiğim için atmamıştım ama artık bana da küçük geliyordu, bunun bile ona büyük geleceğini biliyordum yine de en küçük kıyafetim buydu. Hemen dolabın en üstünden onu aldım. 

Yatağın üzerine pembe sweatimi ve bir tane şortumu denk gelmesi umuduyla bıraktım.

"Hadi bakalım kıyafetleri de ayarladığımıza göre banyoya gidebiliriz." dedim odamdan çıkıp banyoya ilerlerken. Arkamdan geldiği minik adım seslerinden belli oluyordu.

Banyoya girip küvetin suyu dolması için sıcak suyu açtım. Suya bakarken kulakları dikleşmişti. Farkında olmadan gülünce hemen kafasını bana çevirdi.

"Sen niye hala bornozunlasın? Sende mi duşa gireceksin?" dedi.

"Evet ama hayır yani sen duşunu aldıktan sonra gireceğim aslında." dedim aniden sormasıyla afallamış bir şekilde. Bornozla olduğumu unutmuştum bile.

"Ben kendim duş alabiliyorum." dedi ama daha benim çıkmamı bile beklemeden üzerindekileri çıkarmaya başladı.

Suyun sıcaklığını kontrol ettikten sonra suyu kapattım. Şampuanı ve duş jelinin hangisi olduğunu ona gösterdim.

"Sen küvete girince küvetin perdesini çek ben seni burada bekleyeceğim. Bana ihtiyacın olduğunda seslenebilirsin tamam mı?" dedim.

"Tamam." dedi.

Soyunup küvete girmesi için arkama döndüğümde bacağımda hissettiğim şeyle irkildim. Kuyruğu bacağıma dolanmıştı ve bu sırada da çocuk önüme geçmişti.

"İhtiyacım olduğunda sana seslenirim ama adını bilmiyorum ki." dedi gözlerini kocaman açarak.

"Ah doğru ya adımı söylemedim sana. Ben Jeongin." dedim elimi uzatarak.

Kulakları dikleşmiş bacağımdaki kuyruğu biraz hareket etmişti.

"Bende Jeongin'in kedisi Hyunjin'im." demişti.

" demişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
felinophile, catboy | hyuninWhere stories live. Discover now