| 9 | Bu Eve Asla Dönmeyecek

995 83 14
                                    




Gece 1:45

Tata

Taehyung
Hyung lütfen yanıma gel
Çabuk ol

Jungkook
Ne oldu Taehyung
Bir sorun mu var
Uyuyamadın mı
Geliyorum hemen
Evdesin değil mi

Taehyung
Evdeyim
Lütfen hızlı ol hyung


Taehyung'un üst üste çabuk gelmemi söylemesi üzerine dolaptan aldığım bir sweati giyip çıktım evden. Arabayı olabildiğince hızlı sürmeye çalıştım, beni telaşlandırmıştı.

Evin önüne geldiğimde ise ışıkların açık olduğunu gördüm. Gece vakti ailecek ne yapıyor olabilirlerdi ki. Arabayı park ettikten sonra hızlıca kapıya doğru gittim ve zili çaldım.

Kapıyı annesi açtı ve sinirli gözüküyordu. Selam verme gereğinde bulunmadım çünkü bu görüntüden az çok ne olduğunu anlamıştım. Tek amacım Taehyung'un iyi olduğundan emin olmaktı. Tam içeri geçecektim ki annesi birden beni geriye itti. "Gece gece niye burdasın Jungkook!?" "Taehyung istediği için burdayım. şimdi izninizle içeri geçmek istiyorum." Dedim ve içeri girip Taehyung'un odasına doğru gittim.

Odanın önünde durduğumda içeriden Taehyung'un sesi geliyordu. Çığlık çığlığa bağırıyordu. Ağlıyordu. Onu duyduğum an kapıyı hızla açtım. Babası onu köşeye sıkıştırmış, durmadan vuruyordu. Aralıksız. Bağıra bağıra, küfürler ede ede. Taehyung'a işkence ediyordu.

Hemen babasına doğru gidip onu geriye çektim. "Ne yapıyorsun lan sen?"  Bu yaptıklarını görmek benim gözümü döndürmüştü. Yakasından tuttuğum gibi kafa attım, duvara çarptım, yüzüne de yumruklarımı geçirdim. Hâlâ rahatlamamıştım ama şu an önemli olan Taehyungdu. Arkama dönüp ona baktığımda yere çöküp ağladığını gördüm.

Babasının yakalarını yine tuttum ve onu kapıdan dışarıya attım kapıyı kapatıp kilitledim. "Aç kapıyı! Sen kimsin de bana dokunursun? Ne işin var burada? Çık çabuk odadan!....."  Minji'nin bağırdığı şeyler sikimde bile değildi tek amacım Taehyung'u sakinleştirmekti.

Hemen gidip onun yanına eğildim, sarıldım. Hıçkırarak ağlıyordu ve dudağından kanlar akıyordu. Bu aptal şerefsiz çocuğun dudağını patlatmıştı. Kimse elimden alamayacaktı onu. Yalnız kaldığımızda sikecektim belasını.

Hemen masadan peçete alıp çenesine doğru akan kanları sildim, yarasına dokunmamaya özen gösterdim. Gözyaşlarını da sildim baş parmağımla. Kafasını kaldırıp bana baktı. Gözleri ağlamaktan şişmişti, yine hayal kırıklığıyla bakıyordu bana. Acısını geçireceğime söz vermiştim ama şimdi daha çok acıyordu canı. Kendimi tekrardan suçlu hissettim, onu koruyamadım.

"H-hyung çok acıyor."  Hıçkırarak konuşuyordu. Sesi de bağırmaktan kısılmıştı. Mahvolmuş bir haldeydi.

Hemen dolabının yanındaki küçük bavulu alıp dolapta ne bulduysam içine kormaya başladım. Bavulu kıyafetleriyle doldurdum. O da oturmuş şaşkınlıkla beni izliyordu. İnce tişörtünün üstüne de bir hırka giydirdim.

Taehyung'a arabamın anahtarını verdim. "Aşağı indiğimizde hiç kimseyi dinlemeden dışarı çıkıyosun ve arabada oturup beni bekliyorsun tamam mı?"  Hızlıca kafasını salladı. Bavulu da alıp odadan çıktık. Minji ve Seoyeon salondaydı. Minji çok sinirli görünüyordu ama o piçin siniri beni etkilemezdi. Taehyung dediğim gibi yapıp hemen çıktı evden. "Nereye gidiyorsun lan sen?!" Diye bağırdı arkasından. Sonra bana döndü."Beynini mi yıkadın oğlumun? Şerefsiz." 

"Kendi çocuğuna şiddet uygulayıp haftalarca odasından çıkarmayan, ders çalışmayınca yemek vermeyen biri mi söylüyor bunu? Kusura bakın ama siz ikiniz kafayı yemişsiniz. Kendi çocuğunu dövmek ne ya? Çocuğun dudağını patlatmışsın Piç kurusu."  "Düzgün konuş terbiyesiz. Ailen seni yetiştirememiş. Ahlaksız."  "Benim ailem sizler gibi olmadığı için yatıp kalkıp şükür ediyorum. Taehyung da artık sizin aptal muamelenizi çekmek zorunda değil."

"O çocuğu buraya getirmezsen aileni ararım." Söylediği şeye büyük bir kahkaha attım. "Ailemin bunu duyması sizin için daha kötü olur. Ama yinede ne bok yiyorsanız yiyin. Taehyung bu eve asla dönmeyecek."  Cidden babamdan korkacağımı falan mı düşünüyordu bu adam? komik.

Düşünmem gereken daha önemli şeyler vardı. Hemen evden çıkıp arabaya bindim. Taehyung sürücü koltuğunun yanında oturuyordu. Ve yine parmaklarının ucuyla oynuyordu. Babası evden çıkıp daha fazla olay çıkarmasın diye hemen arabayı sürmeye başladım. Aklımda çok şey vardı. İlk önce hastaneye gitmemiz lazımdı çünkü Taehyung'un dudağı çok kötü durumdaydı.

Hastanenin önüne geldiğimizde tam arabayı park edecektim ki Taehyung "Hyung niye hastaneye geldik? Beni evime götürmeyecek misin?"  Dedi. "İlk önce dudağındaki yarayla ilgilenmeliyiz Taehyung. Zaten sonra seni eve götürüp güzelce uyutacağım." Korkmuştu. "Olmaz hyung lütfen hastaneye girmeyelim ben orayı sevmiyorum. Hem bu yara hemen geçer değil mi?"  "Hayır Taehyung dudağın patlamış artık müdahale edilmesi lazım. Ben senin yanında olcağım orada." 

Hızlıca kafasını iki yana salladı, girmek istemiyordu. Belli ki hastanelerden korkuyordu. Başka bir çözüm bulmalıydım.

"O zaman burada bekle beni eczaneden malzemeleri alıp geleceğim." 


(...)

Elimde poşetle geri geldim. Taehyung'a arka koltuğa gelmesini söyledim. Dediğimi yaptı. "Şimdi sakin ol Taehyung. Canını yakmayacağım yaranı hemen temizleyip kapatacağım o kadar."  Kafasını salladı. İlk önce elime gazlı bez alıp yarasını temizlemeye başladım. Yüzünü buruşturdu ama yapacak bir şey yoktu, yarası mikrop kapmamalıydı. Temizledikten sonra eczacının talimatıyla aldığım merhemi de yaraya uyguladım. Sonra yine Gazlı bezi yerleştirip flaster ile üstünü kapattım.

İşlem bitince yine eski koltuklarımıza geçtik ve arabayı sürmeye başladım. "Aç mısın Taehyung?"  Cevap vermedi.  "Bugün ne yedin?"  "Hiçbir şey."  "Yine mi yemedin Taehyung? niye?"  "Annem yine odaya kapattı. Yiyemedim hyung."  Konuyu uzatmayacaktım. Cidden sinir bozucuydu bu yaptıkları. Taehyung'a yazık oluyordu. Yol üstünde gördüğüm bir restoranda durdum "Bekle beni Taehyung bir şeyler alıp geleceğim."

Hâlâ ne tür yemekler sevdiğini bilmediğim için menüdeki çoğu şeyden aldım. Poşeti Taehyung'un kucağına bıraktım. "Hadi bakalım Taehyung güzelce ye yemeğini. Eve gidene kadar bitirmezsen küserim sana."  "Küsme hyung hemen yerim ben!"

(...)

Eve gelmiştik. Saat baya geç olmuştu. Taehyung'un uyuması gerekiyordu, çok yorgundu. "Doydum dimi Taehyung?"  "Evet hyung bak karnım kocaman oldu!"  Tişörtünü kaldırıp minik göbeğini gösterdi. "Göbüşünü yerim senin. Hadi bakalım şimdi uyku vakti çok geç oldu." Beraber yatağa uzandık Taehyung'un belini yine kollarımla sardım. uzandıktan biraz sonra hemen uykuya dalmıştı. Güzel bebeğim bugün çok yorulmuştu. Ona iyi bakmalıydım.

"İyi uyu Tata."






Arkdslar bu fıcı cabucak bıtırmek ıstıorum cunku yazmak istedigım mukemmel bı fıc var

Teach me Donde viven las historias. Descúbrelo ahora