3

3K 184 67
                                    

Bir günde iki bölüm atıyorum tutamıyorum kendimi böyle güzel düşünceli bir yazar bulamazsınız bak söylüyorum :) şaka şaka hadi okuyun ve yorum yapın 😘

Dans kulübü öğrencileri dönem sonu gösterileri için prova yapıyorlardı. Jimin okula yeni gelmesine rağmen çoktan dans kulübünün gözde öğrencisi olma yolunda ilerliyordu. Üzerindeki salaş kıyafetlere rağmen yaptığı kıvrak hareketlerle kıskanç gözleride üzerinde toplamıştı.

Hwasa üçlü kız grubuyla bir köşede Jimin'i çekiştiriyor, dönüm sonu gösterisinin baş dansçısının kendisinden başka kimsenin olamayacağını iddaa ediyordu. Ama yanılıyordu, dans eğitmenleri Jimin'i baş danşçı yapmak için kendi aralarında konuşmalara başlamışlardı bile.

Provalar bittikten sonra Jimin kısa bir duş alıp kampüsün bahçesine çıktı. Yeşil çimenlerin üzerine oturup soğuk kahvesinden bir yudum aldığı sırada yanına oturan bedene doğru döndü.

"Selam"

"Ne istiyorsun"

Taehyung gülümsedi, elbette aklında bir plan vardı ve kendine bir piyon arıyordu.

"Jungkookdan intikam almak ister misin, bu güzelim yüze attığı yumruğun hesabını vermeli değil mi?"

"Jungkook'u öne atarak kendini mi kurtarmaya çalışıyorsun sen?"

"Sana vuran ben değildim! ?"

"ama beni öne çekip yumruğu yememe sebep olduğunu unutmadım Kim Taehyung"

"Neyse ne, eğer ödeşmek istiyorsan bir yolunu bul ve Jungkook'u bodrum katındaki boş spor salonuna getir"

"Sen neden yapmıyorsun, eğer çağırırsan eminim ki gelir?"

"Bak çocuk beni yorm-"

Jimin onun tişörtünün boynundan tutup çekti sinirle. Yüzleri arasında milimler varken konuştu. "Bana bir daha çocuk dersen seni gebertirim" Taehyung sarışının kısılan gözlerine ve sonra dolgun dudaklara bakıp dudağını yaladı. Bu sefer ona doğru eğilen oydu. Nerdeyse öpecekken Jimin geriye çekildi ve panikleyerek ayağa kalktı.

"Jungkook'u getireceğim, bodrum katında bekle"

Taehyung dudaklarını ısırarak "Tamam" dedi. Başını gökyüzüne kaldırarak gözlerini yumdu. "İkisini de Sikeyim" diye fısıldadı.

Jimin Jungkook'u nerde bulabileceğini  öğrencilerden birine sorarak öğrendikten sonra müzik kulübünün yolunu tuttu. Kapıyı yavaşça açarak başını içeri soktu. Jungkook elindeki gitarla bir şeyler mırıldanıyordu. Dövmeli kolları ve uzun siyah dalgalı saçlarıyla seksi görünüyordu.

İçeride ondan başka kimsenin olmadığını anlayarak alkış yaparak içeri girdi Jimin. Jungkook onu burda görmeyi beklemediğinden şaşırdı, canı kavga etmek istemiyordu bu yüzden ona sataşmamaya karar verdi.

"Kavga edecek havamda değilim Jimin"

"Sesin güzelmiş"

Jungkook'un beklediği hakaret veya alay etmesiydi kesinlikle iltifat değildi, şaşırdı.

"Teşekkür ederim" dedi gülümseyerek.

"Teşekkür etme özür dile"

Jungkook elindeki gitarı kılıfına yerleştirip ayağa kalktı ve mavi gözlü çocuğun dibine girdi. "Diyelim ki özür diledim, sonra ne olacak?" Jungkook onun dudaklarına bakarak konuşuyordu. Jimin içinden "bunlar neden sürekli dudaklarıma bakıyorlar?" diye geçirdi.

"Sonra barış imzalayacağız, özür dile" dedi tekrar. Elini beline koyup bakışlarını ona dikti. Ama dengesini kaybedip önündeki bedene doğru düşecekken Jungkook onu belinden tuttu, Jiminde ellerini onun göğsüne yasladı ve bedenleri birbirine yapışık bir şekilde birbirlerine bakmaya başladılar.

"Özür dilerim"

Jimin attığı yumruk yüzünden özür dilediğini düşündüğü Jungkook'un, az sonra yapacağı şey için dilediğini anlayamamıştı. Tabi saniyeler sonra kalın dudaklarına değen ince dudaklar tüm algılarının kapanmasına sebep olmuştu.

Anın etkisinden sıyrılıp dudaklarını ilk çeken olduğunda düşünmeden yüzüne tokat attı. Eli acımıştı ve Jungkook'un beyaz teninde parmaklarının izi çıkmıştı.

Jungkook öfkeyle Jimin'e baktı. Dişlerini sıkarak yerdeki çantasını alıp Jimin'e omuz atarak odadan çıktı. Ona tokat attığı için Jimin çoktan pişman olmuştu, çünkü öpücük onu etkilemişti bunun farkındaydı.

Taehyung bodrumdaki boş salonda beklemekten sıkılıp Jungkook'a mesaj attı. Jimin'in onu geçiştirdiğini düşünüp yine kendi işini kendi halledecekti. Jungkookla iki yıldır süregelen kavgalarının nasıl başladığını ve neden devam ettiğini ikisi de bilmiyordu. Birbirlerinden sebepsiz yere nefret ediyor, her koşulda kavga etmekten geri durmuyorlardı.

Salonun kapısı sert bir şekilde açılıp duvara çarptığında boş salonda ses yankı yaptı. Jungkook az önceki olay yüzünden oldukça sinirliydi ve buraya sinirini çıkarmaya gelmişti. Taehyung oyun istiyordu, o da az önceki yediği tokatın acısını çıkaracak birini.

"Demek beni ayağına çağırdın?"

"Ve sen de tıpış tıpış geldin?

Jungkook Taehyung'un yakalarından tutup onu yere itip üzerine çıktı." Senden bıktım Kim Taehyung"

"Ohh"

Jungkook gözlerini kocaman açıp altında inleyen bedene baktı. Farkında olmadan onun tam kasıkları üzerinde oturduğunu anlayıp geri çekileceği sırada Taehyung onu ince belinden tutup kendine bastırdı.

"Azmışsın sen"

Taehyung ani bir hamleyle üzerindeki bedeni altına aldı ve karşı koyamasın diye bileklerinden tutup başının üzerinde birleştirdi ellerini.

Erkeklikleri birbirine sürtündüğünde ikiside inlemelerine engel olamadı. Jungkook Taehyung tarafından kıstırılan bileklerinden birini kurtararak onu ensesinden tutarak kendine çekti ve sertçe öpmeye başladı.

Taehyung onun öpüşlerine sert bir şekilde karşılık verirken, dudaklarını dişleriyle eziyor ve diliyle ağzının içini talan ediyordu. Jungkook kalçasını kaldırıp ona sürtündüğünde Taehyung inlemesine engel olamadı. Düşmanıyla öpüşmek onu deli gibi azdırmıştı, sertleşen penisi aklına kirli düşünceler getiriyordu.

Jungkook Taehyungu üzerinden ittiğinde kavgaya başlayacağını düşünmüştü, ama tam tersi Jungkook onun bacakları üzerine kucağına oturduğunda Taehyung sanki sürekli yaptığı şeymiş gibi ellerini onun beline doladı.

Birbirlerinin dudaklarını kanatarak öpüşüyor, Jungkook Taehyungun siyah saçlarına asılırken esmerde beyaz tenlinin belini morartacak şekilde sıkıyordu. Öpüşerek kavga ediyorlardı adeta.

Öpüşlerini kesen dışarıdan gelen ayak sesleriydi, birileri geliyordu ve iki düşmanı öpüşürken görmeleri okulda büyük yankı yapacağından ikisi de ayrılıp ayağa kalktılar. Dudakları şiş ve saçları dağınıktı. Jungkook bir kez bile bakmadan spor salonundan çıktı. Taehyung onun bu tavrı karşısında sinirlendi, onu öpen oydu ve şimdi hiç bir şey demeden ve bir kez bile yüzüne bakmadan çekip gitmesi öfkelenmesine sebep oldu.

Jungkook'un peşinden salondan çıktığında ona bakan bir kaç çift göze sert bir bakış atıp merdivenlere yöneldi. Bahçeye açılan kapıya ilerlerken içinden küfürler etsede hala öpüşüyormuş hissini yaşatan sızı yüzünden dudaklarını yaladı. Bugün herkesin canı fazlaca sıkılmıştı ve yarın neler olacağını kimse kestiremiyordu.

...

Uzun bir bölüm yazdım. Text yazmak istiyorum ama sürekli düz yazı yazıyorum umarım sıkılmazsınız.

Şunu sormak istiyorum sizce ilk kim aşık olacak ve kime?

Üçü bir araya nasıl gelecek bunların ayoll

Bir tane bile yorum görsem bölüm yazasım geliyor bu fic tutmazsa atacağım kendimi koltuktan aşağı hee ona göre bakın canım tatlı benim :)

Savage Love - Vminkook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin