Chrysalism - Jenlisa

Bölüm 1

Ellerimi saçlarımın arasından geçirip yüzümü sıvazladım. Derin bir nefes alıp karşımda tartışan ikiliye iliştirdim gözlerimi.

"Senin ihmalkârlığın yüzünden bu durumdayız. Daha erken fark edebilirdik ama sen bana söylemeden hareket etmeye karar vermişsin!"

Sonlara doğru sesi yükselen sarı saçlı kadına kaydı gözlerim. Başım ağrımaya başlamıştı, tekrar.

Dudaklarında histerik bir sırıtış beliren erkek kardeşime baktım, işte yine başlıyoruz.

"Hah, bana diyorsun ama sen neredeydin peki? Tek başıma gayet iyi idare ediyordum ben, nereden bilebilirdim o salak avukatın böyle bir şey yapıp bizi böyle bir duruma sokacağını, ha!?"

Hızlı hızlı konuşup en sonunda burnundan soludu. Elini beline yerleştirmiş, tek ayağını da biraz öne çıkartıp destek alan kardeşime döndüm.

Sarı saçların sahibi olan arkadaşım bir atım atarak kardeşimin üzerine doğru yürürken kollarımı birbirine bağlayıp onları izlemeye devam ettim.

"Woo, sana yeni model adaylarımızı görmeye gideceğimi söylediğimi hatırlıyorum. Sen de bana avukat ile görüşüp geleceğini söylemiştin dün, hatırladın mı?"

Kaşları kalkmış, gözlerini büyütmüştü. Göğsüne parmaklarını bastıra bastıra kardeşimin geri geri gitmesine sebep olan arkadaşıma baktım.

"Oh, doğru. Unutmuşum... Üzgünüm noona, aklımdan çıkmış."

Yüzündeki şaşkın ifade yamuk bir sırıtmaya dönerken elini ensesine atıp başını yere eğdi. Şimdi hatasını kabul etmişti.

Sinirden patlamasına ramak kalmış kadına ilişti gözlerim. "Kesecek misiniz artık şunu? Chaeyoung, sakin. Eunwoo, sen de düzgünce anlat şunu. Ben kendim çözeceğim bu meseleyi anlaşıldı."

Başını kaldırıp mahçup bir ifade ile yüzüme bakan kardeşimin gözlerinin içine sabitledim gözlerimi.

"Bugün duruşmanın hangi güne verildiğine dair ve nasıl bir savunma yapacağımıza dair detayları tekrar gözden geçirecektik ama gelmedi. Aradım açmadı, bir süre sonra telefonu servis dışı oldu."

Derin bir nefes alıp duraksadı, birkaç saniye gözlerime baktı. Sonra gözlerini kaçırıp başka yerlere bakarken tek ayağının ucunu yere bastırıp ellerini arkasında birleştirdi.

Bazen çocuk gibi olabiliyordu. Tabii bu yanını sadece bize gösteriyordu.

"Duruşma günü bugüne verilmiş ve bir şekilde bu zamana kadar bizden saklamış. Duruşmada üstü kapalı bir şekilde aleyhimize deliller sunmuş, duruşma başka zamana ertelenmiş bu yüzden. Yine de kötü bir izlenim bıraktık ve leyhimize sonuçlanması pekte mümkün durmuyor."

Araya giren arkadaşımın sesiyle gözlerimi bu sefer ona çevirdim. "Doğru düzgün anlat."

Dişlerinin arasından sinirle tıslayıp ayağını yere vurduğunda Eunwoo yerinde sıçradı. Chaeyoung, başını iki yana sallayıp pes eder gibi nefes verdi.

"Tüzel kişilik olduğu için yetkili kişi de işin içindeymiş, tebliğ haberini almama ve duruşmanın bizden habersiz görülmesinin sebebi de bu."

Dirseklerimi masaya yaslayıp işaret ve orta parmağımla şakaklarımı ovmaya başladım. Sinirleniyordum.

"Neyseki haberim oldu da vekil gönderip duruşmanın ileri tarihe verilmesini sağladım. Eunwoo beyimiz yanımdaki asistanıma ulaşmayı akıl etti de bir terslik olduğunu anlayıp avukatı bizim davamızdan men ettim."