67

1.7K 138 59
                                    

Deryanın ağzından ~

Her şeyi yine berbat etmiştim. Ama ona evli olduğumu söyleyemezdim. Eğer söyleseydim benim onu bıraktığım gibi o da beni bırakırdı. Aklımda kendimce bir plan kurmuştum sessiz bir şekilde boşanır melisayla birlikte olmaya devam ederdim. Daha sonra da daha önce evlendiğimi daha sakin bir zamanda söylerdim. Ama şimdi her şey tahmin ettiğimden de kötü bir hâl almıştı. Melisayı tamamen kaybetmiştim. Ama geçen sefer olduğu gibi hemen pes etmeyecektim. Olmayacaksa bile çabalayacaktım.

Ne yapacağımı düşünerekten okula gitmek için hazırlanıyordum. Beni düşüncelerden kurtaran kapının sesi olmuştu. Üstümü tamamen giyindikten sonra çalan kapıyı açmak için kapının önüne kadar gelmiş daha sonra kapıyı açmıştım. Gördüğüm kişi beni şaşırtmıştı gelen kişi melisanın babasıydı.

" Hoşgeldiniz "

" Beni gördüğünüze şaşırmış gibisiniz"

" Az önce gittiniz siz olduğunu düşünmemiştim "

" İçeriye davet etmeyecek misiniz "

" Ah kusura bakmayın buyrun lütfen " diyip kapının ağzından köşeye çekilip elimle içeriye davet etmiştim. Ama neden buraya gelmişti ki ne alaka ayrıca nerede oturduğumu nasıl öğrenmişti. Gerçi benimki de laf işte adam tüm bilgilerimi biliyor avukatım sonuçta. Fatih bey oturma odasında bir yere oturduktan sonra kahve yapmak için ben de izin alıp mutfağa gitmiştim. Mutfakta hızlı bir şekilde kahveleri hazırladıktan sonra içeride beni bekleyen fatih beyin yanına gelmiştim. Televizyonun yanında duran kitaplığı inceliyordu. Elinde duran bir kitabı inceleyip yerine bıraktıktan sonra

" gerçekten kitap zevkiniz güzelmiş " dediğinde ben de yapmacık bir şekilde gülümseyerek

" Teşekkür ederim " demiştim. Tekrar aynı yerine oturup uzattığım kahvesini alıp yavaş yavaş yudumlamaya başlamıştı. Bir kaç dakikalık sessiz ortamı yine kendisi bozmuştu.

" Sanırım okula gitmek için hazırlandınız sizi fazla tutmayacağım " dediğinde

" Önemli değil siz rahat rahat konuşun lütfen " demiştim o da

" Peki teşekkürler" dedikten sonra kahvesinden bir yudum almış daha sonra yanında duran sudan da bir yudum aldıktan sonra tekrar konuşmaya başlamıştı.

" Kızımla aranızda ne tür bi ilişki var " dediğinde yudumladığım kahve boğazımda kalmış öksürmeye başlamıştım. Bu halimi gören fatih bey sehpanın üstünde duran suyu bana uzatmıştı ben de alıp içmiştim. Biraz kendime geldikten sonra fatih beyin sorusunu cevaplamaya karar vermiştim.

" Kızınız çok sevdiğim bir öğrencim okuldayken de çok çalışkan ve çok başarılı bir öğrenciydi yani aramızda müdür öğrenci dışında bir ilişki yok "

" O zaman neden paniklediniz "

" Sadece böyle bir düşünceye girmeniz beni şaşırttı "

" Şaşıracak bir şey yok aslında kızım üzüntüden iki kere yatağa düştü ikisi de sizin yüzünüzdendi. "

" Nasıl "

" Siz gittiğiniz zaman ve şimdi ne yapıyorsunuz nasıl bir sıfatla kızımı üzüyorsunuz bilmiyorum ama eğer tahmin ettiğim şeyse hayatınızı mahvederim. " Demişti sert bir ses tonuyla daha sonra kendisini sakinleştirmek için kahvesinden bir yudum daha almıştı.

" Ne saçmalıyorsunuz bilmiyorum ama avukat olduğunuzu unutuyorsunuz sanırım birini evine gelip evinde tehtit etmek ne kadar doğru "

" Ben buraya avukat sıfatıyla değil baba sıfatıyla geldim ki emin olun dediğim şeyi yapmaktan asla çekinmem konu kızımsa eğer herkesi ve her şeyi uğruna harcarım "

İMKANSIZIM | gxgWhere stories live. Discover now