İyileştin

75 14 19
                                    

Mutfakta öylece ayakta dikilirken ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Tamam çorba yapacaktım ama ne çorbası yapacaktım bilmiyordum ayrıca ben çorba yapmaktan da anlamazdım ki. Bu yemek işlerini hep çalışanlar yapardı ben de oturup yerdim ama şuan maalesef ki ben yapıyordum.

Tekrar kısa bir bekleyişin ardından biraz daha böyle boş boş durmamaya karar verip intetnetten basit bir çorba tarifi aramaya başladım. Burda tavuk sulu bir tane çorba vardı içine sebzeleri doğrayıp tavuk suyuyla pişirip süzüyormuşuz. Çok zor gibi görünmüyordu aslında bence bunu yapabilirdim ki zaten başka bir seçeneğimde yoktu.

Dolaptan tek tek tarifte yazan sebzeleri çıkarmaya başladım. Birkaç tane havuç, patates, soğan ve dondurulmuş olan tavuk suyunu çıkardıktsn sonra malzemeleri doğramaya başladım. Tabi ki yine bir sakarlığım tutana kadar.

"Ağğğhhh" heh işte illa bir salaklık yapıcaktım ya elimi kesmiştim. Elimi hemen suyun altına koyarak kanın biraz akmasını bekledim kısa bekleyişin ardındandan içeride olan yara bantlarından birini almak için salona gittim.

Yoongi hâlâ uyuyordu gerçi uyuduğuna pek emin değildim hâlâ baygında olabilirdi ama nefes alıyordu evet en azından ölmemişti yani. Daha fazla oyalanmamak için elime hemen bir yara bandı sararak tekrar mutfağa geçtim.

Tahmini yarım saatlik bir süre içerisinde sonunda ortaya en azından çorba diyebileceğimiz bir şey çıkmıştı ve aslında kötüde görünmüyordu ki gayet güzel kokuyordu. İşte ben yapmıştım sonuçta tabi ki güzel olacaktı.

Kahve tonlarında olan işlemeli dolaptan bir kase çıkararak sıcak çorbayı içine koydum. Ve Yoongi'nin hemen soğumadan içmesi için tepsiye koyduğum çorbayı alarak içeri gittim.

Yoongi hâlâ uyuyordu eh tabi ki uyandırcaktım o kadar çorba yapmıştım ayrıca kalksındı zaten artıkta diyerek elimdeki tepsiyi sehpanın üzerine koydum. Ve Yoongi'nin yanına yaklaştım elimi alnına koyarak ateşine baktım. Artık ateşi o kadar fazla değildi ve bu beni rahatlatmıştı nefesi de sıcak değildi
ayrıca dudaklarının kırmızılığıda geçmişti artık daha pembemsiydi ve yumuşak görünüyordu ve.... Her neyse bunlar beni ilgilendirmiyordu.

"Yoongi! Uyan artık. Yoongii!" kolunu biraz dürterek uyandırmaya çalışmıştım ama pek işe yaramamıştı.

"Yoongiii ay uyansana be! Çorba yaptım bak hadi uyanda iç."

"Hmmm ya ne var be ne var."

"Ay be diyosun be uyandırmaya çalışıyoruz şurda seni çorba yaptık diyoruz hayvan mısın?"

"Sen... Ben nereye geldim?" yavaş yavaş gözünü açıp olanların farkına varırken kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu.

"Ben en son parktaydım hatta... hatta sonra sen gelmiştin ve, ve gerisini hatırlamıyorum ha bir de ben ağlamıştım." son söylediği şeyle yüzü biraz düşmüştü.

"Evet Yoongi sen bir şeyler söyleyerek ağlamıştın hatta ağladıktan hemen sonrada bayılıp öylece kalmıştın ben de evinin nerde olduğunu bilmediğim için kendi evime getirdim."

"Şey ben teşekkür ederim bu kadar zahmet ettiğin için de ben sana bir şey anlattım mı? Yani ağlarken bir şeyler söyledin dedin ya ne dedim?"

Aklıma gelen şeylerle biraz duraksamıştım aslında pek bir şey dememişti sadece eve gitmek istemiyorum demişti.

"Yani aslında pek bir şey söylemedin sadece o eve gitmek istemiyorum falan gibi bişi dedin tam anlamadım ama... noldu Yoongi yine babanla mı tartıştın?"

"Hay ben ağzıma sıçayım. Yok bir şey Taehyung her zamanki babam işte hem niye bu kadar merak ediyorsun ki çok mu önemsiyorsun?"

"Hayır sadece merak ettim bu kadar ağlamana sebep olan şeyi."

Mozart'ın Son Bestesi:Requiem Where stories live. Discover now