Onun Dünyasını Yakacağım

705 66 18
                                    

Ben nhaeylaey
Hadi bu bölüm hep beraber JK e sövelim
LSLSLELRKRKDKFKFKRKKFM

{___}

6 Ocak 1357

Neredeyse üç gündür buradaydım. Üç koca gün. Doğru düzgün yemek bile yemediğim ve nasıl geçtiğini anlamadığım üç koca gün.

Benim suçum neydi inanın bilmiyorum. Neden burdayım. Benim bir suçum yoktu ki. Ya ailemin, onların, halkımızın.

Böyle olurdu işte. Eğer siz imparatoru sinirlendirirseniz sadece sizi değil tüm tanıdıklarınızı bu hale getirirdi.

Hiç acıması yoktu. Bu zamana kadar hiç kimseye acımadı. Kendi kardeşine bile.

Sırf onun emirlerine karşı geldi diye onu gözünün yaşına bakmadan öldürmüştü.

Annesi, babası ve ailesinin diğer fertleri hepsi ölmüştü. Nedenini kimse bilmiyordu. İmparator Jeon hariç.

Kim bilir belki onları o öldürdü. Şimdiye kadar sadece iki kardeşinin ölümünü biliyordum. Birini kendi, birini ise babam öldürmüştü.

Bu konuda hala babamı affetmiş değildim ama o son bakışı hala aklımdan gitmiyordu. Onca yılın birikimini gözlerinde görmüştüm.

Gözlerinden geçen annemi, Jim'i ve diğer kardeşlerimin sonunu getiren hatasını. Hepsi gözlerinin önünden geçiyordu. Çok belliydi. En son olarak bana bakışlarıyla yönelttiği özürlerini.

Ama affedemem.

Sebebi barizdi.

Koskoca bir krallığı yıkılmasına sebep olan adamı ben değil diğerleri affetsin.

Çünkü ben onlar affetse bile affetmem.

Üç gündür bunları düşünüyordum işte. Bu karanlık zindan beni boğuyordu. Sanki benim üzerime üzerime geliyor ve sen de ölmeydin. Bunu bile beceremedim. Ne işe yararsınki diyordu.

Üç gündür günde bir öğün ve günlük içtiğim birkaç tas su ile duruyordum. Bayılma mucizeydi. Asla açlığa dayanabilen bir insan değildim. Hele ki günde sadece bir öğün yarım tas çorba içiyorsam.

Kafamın içinde dönüp duran düşüncelerden bir diğeriysen imparator Jeon'un beni hala niye yaşattığıydı. Binlerce insanın çığlıkları yetmemişmiydi.

Ben hala unutamamışken. Her gözümü kapattığımda onların kanlı görüntülerini ve çığlıklarını duyuyorken, o bunları hiç hatırlamıyor muydu?

Peki şu Yoongi denen adam ya o nereden tanıdık geliyordu ki. Ben onu nereden tanıyabilrdim ki. Her şey çok saçmaydı. Kafayı yemek üzereydim.

İmparator Jeon şu zamana kadar değil  benimle konuşmak, zindandan içeri dahi adımını atmamıştı.

Cidden artık dayanamıyordum.

Belki biraz uyursam zamana daha hızlı geçer diye düşündüm ve yavaşça gözlerimi kapattım. Göreceğim kabuslarımı umursamadan.

.........

Odamda oturuken bir çığlık duydum. Sonra kılıç sesleri. Çığlıklar arttı.

Sonra ise abilerim bağırışları. Donmuş kalmıştım. Ne olduğunu bilmiyordum.

Neden herkes çığlık atıyordu. Neydi bu kılıç seslerinin sebebi?

Empire Des Ténèbres | Taekook Where stories live. Discover now