25

2.7K 262 132
                                    

Soobin oda kartını alırken bende saçlarımı düzeltiyordum. Dün uyuyakalmıştık ve sabahın köründe ikimizde uyanmıştık. Saatlerdir bulduğumuz her şeyle uğraştıktan sonra dışarı çıkmaya karar vermiştik. Önce kahvaltı yapacak sonra da doktorla görüşmeye gidecektik.

Çok heyecanlıydım, hayatım tamamen değişecektir ve bunu biliyor olmak heyecanımın katlanmasına sebep oluyordu.

"Bebeğim hadi"

Soobin'in seslenmesi ile kapıya yönelip ayakkabılarımı giydim. Ben şişme montumu alırken o da kahverengi kabanını giymişti.

"Hazırsan çıkalım"

Beraber odadan çıkıp asansöre yöneldik. Kahvaltı yapmak için fazlasıyla büyük olan bir restorana gitmiştik

---

Ardından hastaneye gittik. Kalbim deli gibi atıyordu. Her şey şimdi başlayacaktı.

"Güzelim, biraz sakinleş"

Ben derin derin nefesler alıyordum. Soobin önüme doğru eğilip dudaklarını dudaklarıma bastırdı, bir kaç dakika süren yumuşak öpücüğünü bitirip kemerimi açtı.

Kalbim şimdi çok daha hızlı atıyordu.

O arabadan indiğinde bir kaç saniye duraksasam da ben de ardından indim. Hastaneye girip asansörlerin olduğu tarafa gittik.

10. Kata çıkıp, bir kaç koridoru döndük ve bir odanın önünde durduk. Soobin kapıyı çaldıktan sonra bir cevap beklemeden içeri daldı. Ben de arkasından girmiştim.

Adam Soobin ile selamlaşıp bir şeyler konuşmaya başladı. Ardından beni kast ederek bir şeyler sormuştu.

Bu arada, Soobin'in İngilizce konuşurken ne kadar havalı olduğundan bahsetmiş miydim?

"Hoşgeldiniz."

Adamın uzattığı elini sıkıp ona gülümsedim.

"Şöyle oturun lütfen ayakta kaldınız" Soobin ile yan yana büyük deri koltuğa oturduk.

"Şu formu doldurun lütfen" ben formu doldururken Soobin de doktorla gülüşerek bir şeyler konuşuyordu.

On dakikanın sonunda üç sayfalık formun tamamını doldurduğumda doktor bana teşekkür edip formu aldı bir kaç dakika inceledikten sonra biz dönüp konuşmaya başladı.

"Sizin için en basit şekilde anlatırsam hasar ses tellerinizde. Bunun sonucunda sesler boğazınızdan yukarı ulaşamıyor. Ses tellerinde bir kaç düzeltme yapacağız. Biraz zor bir ameliyat fakat bu konuda bana güvenebilirsiniz."

Adam biraz duraksayıp devam etti."Eğer tamam derseniz ameliyatın tarihini seçelim. Sormak istediğiniz bir şey var mı?"

"Bebeğim?" ben kafamı olumsuz anlamda sallayınca o da doktora "Problem yok tarihe karar verebiliriz" dedi

"Yarın olarak düşündüğünüzü konuşmuştuk"

"Bir gün erteleyelim"

"Peki, saat kaç sizin için uygun?"

"Sabah dokuz iyi olur sanırım."

"Peki efendim. Ben sizin için ameliyat öncesi ve sonrası yapılıp yapılmayacakları yazdım. Bunlara da dikkat ederseniz sevinirim."

"İyileşme süreci nasıl olacak"

"İlk bir hafta zor olur ama ikinci ve üçüncü haftada kendini toparlamaya başlar. Sık sık kontrol yapacağız zaten. Yaklaşık bir ayda neredeyse tamamen toparlanır"

"Teşekkürler"

Soobin ile beraber odadan ayrılıp tekrar asansöre yöneldik. Ağlamak istiyordum. Çok mutluydum.

Soobin doktordan aldığı kağıdı okuyordu. Asansör geldiğinde ve bindiğimizde de hala okuyordu.

Sonunda arabaya vardığımızda kağıdı arka koltuğa koyup arabayı çalıştırdı. Nereye gittiğimizi bilmiyordum.

Kafamı koltuğa yaslayıp yanımdaki adamı izlemeye başladım. Çok yakışıklı bir yüzü vardı. Her zaman güzel olan giyimi ve diğer her şeyi ile kusursuz kelimesinin vücut bulmuş haliydi.

Ben onu izlerken çokta uzun sürmeyen yolculuğumuz bitmiş, otele gelmiştik.

"Üzerimizi değiştirip tekrar çıkacağız."

Asansöre binip odaya çıktık. Bu esnada Soobin'in gözleri sürekli üzerimde, beni inceliyordu.

Kapıyı açıp içeri girdik. İkimizde odaya yönelmiştik.

"Sahile gideceğiz. Çok ince şeyler giyme."

Yatağa oturup kıyafet seçmemi izledi ama ben seçemiyordum. Bir kaç pantolon baktım ama içime sinmemişti. Önce üst seçip sonra alta karar vermek istemiştim ama öyle de olmamıştı.

Yanımda deri bir şort vardı, onu giymek istiyordum ama çekiniyordum.

Telefonu çalınca ekrana bakıp odadan çıktı. Ben de gitmesini fırsat bilip siyah bir çorap, şortu ve beyaz gömlek çıkardım ve giyinmeye başladım.

----

Soobin bunu görmeye hazır mısın????

Biz hazır mıyız??

My Bitch, YeonbinWhere stories live. Discover now