My Bitch, Yeonbin

30

Yeonjun hediyeleri kapının yanına bırakırken Soobin de içeri giriyordu.

İkisi de içeri girdiğinde Yeonjun biraz önce bıraktığı poşetleri alıp mutfak masasına bıraktı. Soobin odaya gitmişti.

"Bugün mü açmak istersin yoksa yarın mı"

"Yarın sabah açalım"

"Nasıl istersen"

"Hadi yapacak bir şey bulalım"

"Bulalım"

"Gel otur"

Yeonjun koltuğa yerleştiginde Soobin de karşısına oturdu.

"Birbirimize soru soralım mı? Bilmediğimiz çok şey var çünkü. Sen de istersen yani"

"İsterim. Sen sor bakalım"

"Müzik dinlemeyi sever misin"

"Vaktim olmaz"

"Ben çok severim"

"Biliyorum"

"En sevdiğin renk ne"

"Gri ve siyah"

"Ben en çok moru ve pembeyi severim"

"Bende en çok seni severim"

"Ne"

"Hiç"

"Öhöm- Ben ne diyordum ya"

"Ben sorayım o zaman"

"Sor"

"Hiç sevgilin oldu mu"

"Olmadı. Senin oldu mu"

"Ne önemi var"

"Bana sorarken önemi yok muydu"

Soobin kahkaha attığında Yeonjun kaşlarını çatmıştı. Ne diye gülüyordu yani?

"Tamam kızma. Bir iki kez oldu ama arkadaşlarımın zoruyla. Ayrıldım kısa süre sonra"

"Beomgyularla nasıl tanıştın?"

"Kai lisede arkadaşımdı. Bir yaş küçük başladığı için denk gelmişti. O dokuzken ben mezun oluyordum. Bir şekilde samimi olduk. Liseyi bitirdi ama bölüm kazanamayınca benimle kalmaya başladı. Beomgyu yakın arkadaşımdı. Taehyun da aralarını yapmam bana yazmıştı, öyle samimi olduk sonra"

"Ne güzel. Benim hiç arkadaşım olmadı."

"Artık var ama"

"Var"

"Başka soru?"

"Aklıma gelmedi. Sen sor"

"Benimde gelmedi"

"Düşünelim"

Soobin telefonunu kontrol etti ve

"Sen düşün, ben bir disaorya çıkayım. Hemen dönerim"

"Nereye gideceksin"

"Buradaki bir arkadaşımla görüşeceğim. Çok uzun sürmez. En fazla bir buçuk saat"

"Kısaymış.."

Soobin ayaklanıp Yeonjun'u öptü ve kapiya yöneldi. Dördüncü olarak aldıkları hediye poşetini alıp kapıdan çıktığında Yeonjun arkasından bakıyordu. Ne diye onu bırakıp gitmişti ki? Davet edemez miydi?

"Pislik" diye söylenip telefonunu aldı ve Beomgyu'ya mesaj attı.

Yeonjun

Kailer hala sizde mi

Beomgyu

Evet

Giderler sidmi

Bir şey mi oldu

Yeonjun

Soobin biriyle buluşmaya gitti

Tek kaldım

Beomgyu

Ne diye seni bırakıp gitmis lan

İt amk 

Yeonjun

Sıkılıyorum

Beomgyu

Televizyon aç

Bebeğim şuan müsait değilim

Yazicam Sana

Öptüm

Yeonjun

Tamam kolay gelsin

Telefonu koltuğa bırakıp kapıya döndü ve Soobin'i beklemeye başladı.

-----

İki buçuk saattir Yeonjun gözlerini kapıdan ayırmadan, arada uyuklayarak Soobin'i bekliyordu. Hala gelmemişti. Arayıp sıkıştırmak istemiyordu ama gelmesi gerekti.

Eli telefona uzanırken kapı sesi geldi, Soobin sakince içeri girdi. Yeonjun'u hala bıraktığı yerde kaldığını görünce şaşırmıştı. Elindeki poşeti masaya bırakıp koltuğun arka tarafına eğildi ve yüzlerini denk getirdi.

"Neden uyumadın?"

"Seni bekledim"

"Özür dilerim. Eski arkadaşlarım da gelince uzadı biraz"

"Sorun değil. Uyuyalım mı?"

"Uyuyalım"

Yeonjun önde, Soobin arkasında odaya girip kıyafetlerini değiştirdiler ve yatağa uzandılar. Yeonjun kırılmıştı ama Soobin'e trip atmak istemiyordu. İstemiyordu ama engel olmuyordu.

"Bebeğim. Özür dilerim"

"Sorun değil dedim ya"

"Üzüldün ama"

"Yok üzülmedim"

Sırtını Soobin'e, yüzünü dolaba çevirip gözlerini kapattı. Beline sarılan kollar ve ensesinde dolanan nefesler bayılacak gibi hissetmesine sebep olmuştu. Soobin üzerindeki kazağı sıyırmış parmaklarını çıplak teninde dolaştırıyordu.

"Yeonjun"

"Hm"

"Bana dön"

Soobin'e dönüp yüzünü yüzüne yaklaştırdı.

"O kadar güzelsin ki" Soobin'in kısık sesini dibindeyken bile zor duymuştu.

Biraz daha yakınlaşıp dudaklarının temas etmesini sağladılar. Bir süre öyle kaldıktan sonra Yeonjun derin uykunun kollarına daldı, Soobin de onun güzelliğini izledi.

------

YARIN YILBAŞI ÖZEL BOLUM GELİYOR HAZIR MIYIZSS